Sardes Ancient City
Point
Find a guide to explore this place.
Sardes ancient city, located in Sart town of Salihli district based in Manisa; It was expressed as a city of Lydian period. At the same time, this city, which
The ancient city of Sardes, located in the town of Sart in the Salihli district of Manisa; It was expressed as a city from the Lydian period. This city, which was also the capital of the Lydian civilization, is open to everyone. The ancient city of Sardes was founded in 1300 BC. Although it was a settlement until 1200 AD; It was also demolished in these years. Nowadays, it consists of ruins on both sides of the Izmir-Ankara road.
Iron Age influences can be seen in the ancient city of Sardes. This city also attracts attention with its largest defensive walls outside Mesopotamia. At the same time, this city is also known as the capital of the Lydian Kingdom, which existed between 1200 and 546 BC. On the other hand, its most important function in history is defined as the starting point of the King's Road, which was one of the most important points of its period.
Sardes Ancient City
The first theater built in history is also located in the ancient city of Sardes. However, this theater is still subject to excavation efforts along with archaeological excavations. On the other hand, there is also a royal cemetery consisting of 85 graves in this city. Finally, in the town of Sart, it is possible to come across the ruins of the Temple of Artemis from the ancient city of Sardes.
In the ancient city of Sardes, the library and king's thrones are also expressed as areas that remain intact and are waiting for their visitors. The works featured here are imitations; The originals of the works are also exhibited in Manisa Ethnography Museum. There are also other historical findings in this city, located between Izmir and Uşak. The Acropolis, Gymnasium, Synagogue, Bath, Court Building, Houses, Tombs and Bintepe are also open to visitors at any time.
Excavations are still continuing about the ancient city of Sardes, which has survived compared to most ancient cities and contains impressive findings. Although the originals of some of the historical buildings here have suffered great damage, it can be said that it is an effective open-air museum. Accordingly, the ancient city of Sardes, one of the brightest cities of its period, awaits its visitors.
Where is the Ancient City of Sardes, Entrance Fee?
Sardes Ancient City, also known as Sardes Ruins, is located in the Salihli district of Manisa province. You can visit the museum every day of the week between 08:00 and 19:00. The entrance fee to the museum is 25 TL for 1 adult. Museum Card holders can visit for free.
While You're At It
While you are here to visit the Ancient City of Sardes, you can visit many historical places and museums around Manisa. More things to visit in Manisa by visiting Manisa Museums page on our website. You can add the historical place and museum to your route.
is the capital of Lydian civilization, is open to everyone's visit. The ancient city of Sardes was founded in 1300 BC. Although it was a settlement until 1200 AD; It was destroyed in these years. Nowadays, it consists of remains on the road to the Izmir Ankara road. Apart from Mesopotamia, the biggest defense walls are also interested in this city. It is also known as the capital of the Lydian Kingdom, which existed between 1200 and 546 BC. On the other hand, the most important function in history is one of the most important points of the period of the King Road is called the starting point. . However, this theater is still subject to the work of removal with archaeological excavations. In this city, on the other hand, there is a royal cemetery consisting of 85 graves. Finally, it is possible to coincide with the ruins of the Temple of Artemis from the ancient city of Sardes in the town of Sart. .com/uploads/blog/6329AF2CCA2FD6329AF2CCA2FE.PNG """" The works here are imitation; The originals of the works are also exhibited at the Manisa Ethnography Museum. This city, which is located between Izmir and Uşak, includes other historical findings. Acropolis, gymnasium, synagogue, bath, court building, houses, graves and bintepe are open to visit at any time. His work is still continuing. Although the originals of some of the historical buildings here have suffered great damage, it can be said that it is an effective open -air museum. Accordingly, one of the brightest cities of the period, Sardes Ancient City is waiting for its visitors. is located in the district of the province Salihli . You can visit the museum between 08:00 and 19:00 every day of the week. The entrance fee to the museum is 1 for adult 25 TL . Museum card holders can visit free of charge. & Nbsp; You can add the historical place and the museum to your route.
Features
Services Offered
Guides
Explore with Guide
All Comments
Guest Comments
@cuneytyasar5160
Lidyaya Başkentlik yapmış nüfusunun 80.000 olduğu tahmin edilen, bazı kaynaklarda tarihte ilk madenî paranın burada basılıp kullanılmaya başlandığı 3000 yıllık tarih Sardis Bizans dönemine ait dükkanlar Spor Kompleksi Antik hamam ve çeşme Sard Kilisesi( Sinagog ) Manisa’nın Salihli ilçesinde bulunuyor 100 metre kadar ilerisinde Artemis Mabedini de gezmenizi tavsiye ederiz
@emrahgokcen5626
Tarihte devlet güvencesinde Kral Krezus tarafından paranın ilk basıldığı yer olarak bilinen, bir zamanlar Persepolise kadar giden kral yolunun başlangıç noktası, Karun kadar zengin deyiminin öznesi olan Karun'un hükmettiği Lidya'nın başkenti Sardes. Caddde boyunca görebileceğiniz dükkanları geçerken o gün yapılan günlük rutinleri aklınızda canlandırabiliyorsunuz. cadde boyunca ilerleyip sola yöneldiğinizde oldukça etkileyici ve ruhani havasıyla sizi büyülemeyi başaran sinagog görülüyor. burada taban ve duvar mozaikleri oldukça iyi korunmuş durumda. sinagog girişinde sizi karşılayan ve ortada yer alan, ayin öncesi inananların ellerini yıkadıkları büyük vazoyu çevreleyen sütunlar çok görkemli. kazı ekibi tarafından tavan kaplamasının yapılması, özellikle mozaikler için güzel bir koruyucu hareket olmuş. Sinagogdan ayrıldığınızda ise sardes antik kenti dendiğinde akla ilk gelen, kentin tanıtımında en önemli görseli oluşturan gymnasium görülüyor. yapı tüm heybetiyle sizi karşılıyor. kentin de adını aldığı, "sard" adı verilen kızıl renkteki taşın etkisini en iyi gymnasium yapısında görebiliyoruz. yapının çevrelediği avluya girdiğinizde, tam ortada durup geçen dakikaları fark etmeksizin sütunları, yazıları inceleyebilirsiniz. Kenti gezenlerin bir diğer gözlemleyebileceği nokta da şu olacaktır: kent, sizin gezdiğiniz yerlerin belki de onlarca katı büyüklüğünde bir alanı kapsamakta. Edindiğim bilgilere göre tiyatro ve kütüphane kalıntılarının gün yüzüne çıkarılması için çalışmalar devam etmekteymiş. gördüğümüz yolların, evlerin altında kim bilir ne eserler vardır saklı duran ve belki de hiç ortaya çıkarılamayacak olan. Bu kadar önemli bir lokasyonun bu kadar dışlandığı sahiplenmediği bir ülke olmamız çok üzücü. İnsanlık tarihine yön vermiş bir şehrin girişinde konteynerdan gişe olmamalı kanımca. Bunun yanında daha fazla bilgi edinebileceğimiz levhalarda olabilirdi.
@ahmedkarahan4272
Guzel bir antik kent, giriş 17.5 tl, müze kart geçerli, restorasyon çalışması daha tam bitmemiş fakat gezilmeye değer
@afarukunal9237
Harika ve çok değerli yerleşim! Lidya Devleti'nin başkentiymiş, buranın ve çevresinin yaklaşık 5000 yıldır yerleşim amaçlı kullanıldığu kazı çalışmalarında anlaşılmış. Hızlı bir gezi ile 40-45 dakikada bitirirsiniz. Detaylı bir gezi için 1.5 saat kadar vakit ayırmanız gerekir. Tarihte paranın ilk basıldığı yer olarak geçen antik kentte, tarım, hayvancılık ve ticaret yoğunmuş. Ayrıca altın madenciliği varmış, ve bu sayede zengin olmuşlar. Ulaşım ve ticaret için döneminde önemli bir konuma sahipmiş. Ayrıca, İncil’in vahiy bölümünde, Hıristiyanlığın batıya yayılmasında önemli rol oynayan Batı Anadolu’daki yedi kiliseden biri olarak anılan bir yermiş. Dini açıdan da öneme sahip bir yer.
@oguzhanahmetkar
Bu zamana kadar gördüğüm en güzel yapı. İzmir Ankara yoluna 1 km mesafede olup mutlaka uğrayın. Pişman olmayacağınıza emin olabilirsiniz. Güzel korunmuş zarar görmemiş nadide yapılardan biri bence. Bina içinde Yunanca mı yoksa Latince mi olduğunu bilmediğim yazılar var. Keşke ne yazdığını gösteren tabelalar olsaydı. Umarım bir daha ki uğramamda bu tabelaları görürüm.
@pelinck
Batı Anadolu’da, bereketli Hermus ovasında, Tmolos dağlarının eteklerinde yer alan, Ege’yi Türkiye’nin iç kesimlerine bağlayan önemli bir rotanın üzerinde yer alan, altın kumlu bir nehrin kıyısında doğal savunmaya sahip kalesiyle, Sardeis birçok doğal avantajları ile kutsanmıştır. (şek. 1, 2, 3, 4, 5). Şehir MÖ yedinci ve altıncı yüzyıllarda Lidya İmparatorluğu’nun başkenti halini almaya başlamıştır; Gyges’den Kroisos’a krallar hanedanı Batı Anadolu’yu fethetmiştir, dünyanın ilk sikkesini darpetmiştir ve Mezopotamya’nın, Mısır’ın, Yunanistan’ın büyük medeniyetleri ile antlaşmalar yapmışlardır. Kralları, tapınak yaptırmaları ve kıymetli eserler ile Ephesus, Didyma ve Delphi (bk. Kerschner, “Ionialılar”) gibi Yunan mabetlerine tonlarca altın bağışlamaları ile Yunanlar arasında varlıklarıyla ve cömertlikleriyle efsaneviydiler. Sardeis kalesi tarih boyunca “dünyanın en güçlü yeri” (şek. 6, 7) olarak nam salmıştır ve aşağı şehir 20 metre kalınlığında bir güçlü tahkimat tarafından (şek. 8) korunmaktaydı. Sardeis kraliyet mezarlığı olan Bin Tepe tümülüsleri dünyanın en büyükleri arasındadır (şek. 9; ayrıca bk. Baughan, “Gömü Gelenekleri”). Akhaemenid Persler altında (MÖ 547-334), Sardeis Anadolu’nun önemli bir satraplık (vilayet) başkentiydi ve Büyük Krallar Darius ve Kserkes önderliğindeki Yunanistan istilaları için geçiş noktası olmuştur. Bilinen mezarların birçoğu bu döneme tarihlenmekte (şek. 10, 11) ve 1910-1914 yılları arasında gerçekleştirilen Sardeis mezar alanları kazılarında söz konusu döneme ait, şimdi İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde yer alan harikulade takı örnekleri ortaya çıkarılmıştır (şek. 12, 13, 14, 15). Büyük İskender’in fethinden sonra, Sardeis Hellenistik krallıklara dahil edilmiş ve Selevkos İmparatorluğu’nun batı başkentine dönüştürülmüştür. Muhtemelen bunların himayesi altında, daha önceki bir kutsal alanın mevkinde büyük Artemis Tapınağı’nın (ayrıca Artemis Tapınağı Hakkında) inşasına başlanmıştır (şek. 16 - 17). Ne yazık ki günümüze harabe halinde ulaşmış olan Sardeis tiyatrosunun inşasına ilk kez bu dönemde, bu Anadolulu başkentinin, Hellenistik polise dönüştürülmesi esnasında başlanmıştır. Şehir Roma barışı altında gelişmiştir, ve Imparatorluk Kültüne ait bir tapınağa (şek. 21), devasa hamamlara (şek. 22, 23), bir stadyuma, su kemerlerine, ve diğer kamu yapılarına sahip olmuştur. Vahiyler Kitabı’nda yer alan Asya’nın Yedi Kilisesi’nden biridir, ancak bu döneme tarihlenen bir kilise binasına henüz rastlanmamıştır. Roma İmparatorluğu’nun Diocletianus’un altında yeniden organize oluşu esnasında, Sardeis Lidya Eyalet başkenti haline gelmiş ve özellikle MS dördüncü ve beşinci yıllarda gelişim göstermiştir. Sardeis’in Geç Roma sinagogu, antik dünyanın bilinen en büyük sinagogudur (şek. 24, 25, 26). Kentin kiliseleri, şehir surlarının dışında yer alan bir dördüncü yüzyıl kilisesini (şek. 27, 28), Artemis Tapınağı’na iliştirilmiş bir şapeli (şek. 29, 30) ve şehir merkezinin yakınındaki bir büyük bazilikayı (şek. 31) kapsamaktadır. Kentin hemen dışında yer alan Geç Roma evleri (şek. 32, 33) ve “Bizans Dükkânları” (şek. 34), şehrin gelişen boyutlarını ve nüfusunu göstermektedirler. Bölgedeki birçok kent gibi, Sardeis de MS altıncı ve erken yedinci yüzyıllarda gerileme dönemine girmiş ve yedinci yüzyılda aşağı şehir büyük ölçüde terk edilmiştir. Bununla birlikte, Polybius tarafından “dünyanın en güçlü yeri” olarak tasvir edilen akropol, Bizans döneminde önemli bir kale ve müstahkem mevki olarak süregelmiştir. (şek. 35, 36). Kentin antik dönemdeki ismi Lidce, Sfar- Persçe, Sparda ve Yunanca Σάρδεις ya da Σάρδις olarak geçer ve kentin modern adı olan Sart’a yansımaları görülür.
@sezersural2137
Batı Anadolu’da, bereketli Hermus ovasında, Tmolos dağlarının eteklerinde yer alan, Ege’yi Türkiye’nin iç kesimlerine bağlayan önemli bir rotanın üzerinde yer alan, altın kumlu bir nehrin kıyısında doğal savunmaya sahip kalesiyle, Sardeis birçok doğal avantajları ile kutsanmıştır. (şek. 1, 2, 3, 4, 5). Şehir MÖ yedinci ve altıncı yüzyıllarda Lidya İmparatorluğu’nun başkenti halini almaya başlamıştır; Gyges’den Kroisos’a krallar hanedanı Batı Anadolu’yu fethetmiştir, dünyanın ilk sikkesini darpetmiştir ve Mezopotamya’nın, Mısır’ın, Yunanistan’ın büyük medeniyetleri ile antlaşmalar yapmışlardır. Kralları, tapınak yaptırmaları ve kıymetli eserler ile Ephesus, Didyma ve Delphi (bk. Kerschner, “Ionialılar”) gibi Yunan mabetlerine tonlarca altın bağışlamaları ile Yunanlar arasında varlıklarıyla ve cömertlikleriyle efsaneviydiler. Sardeis kalesi tarih boyunca “dünyanın en güçlü yeri” (şek. 6, 7) olarak nam salmıştır ve aşağı şehir 20 metre kalınlığında bir güçlü tahkimat tarafından (şek. 8) korunmaktaydı. Sardeis kraliyet mezarlığı olan Bin Tepe tümülüsleri dünyanın en büyükleri arasındadır (şek. 9; ayrıca bk. Baughan, “Gömü Gelenekleri”). Akhaemenid Persler altında (MÖ 547-334), Sardeis Anadolu’nun önemli bir satraplık (vilayet) başkentiydi ve Büyük Krallar Darius ve Kserkes önderliğindeki Yunanistan istilaları için geçiş noktası olmuştur. Bilinen mezarların birçoğu bu döneme tarihlenmekte (şek. 10, 11) ve 1910-1914 yılları arasında gerçekleştirilen Sardeis mezar alanları kazılarında söz konusu döneme ait, şimdi İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde yer alan harikulade takı örnekleri ortaya çıkarılmıştır (şek. 12, 13, 14, 15). Büyük İskender’in fethinden sonra, Sardeis Hellenistik krallıklara dahil edilmiş ve Selevkos İmparatorluğu’nun batı başkentine dönüştürülmüştür. Muhtemelen bunların himayesi altında, daha önceki bir kutsal alanın mevkinde büyük Artemis Tapınağı’nın (ayrıca Artemis Tapınağı Hakkında) inşasına başlanmıştır (şek. 16 - 17). Ne yazık ki günümüze harabe halinde ulaşmış olan Sardeis tiyatrosunun inşasına ilk kez bu dönemde, bu Anadolulu başkentinin, Hellenistik polise dönüştürülmesi esnasında başlanmıştır. Şehir Roma barışı altında gelişmiştir, ve Imparatorluk Kültüne ait bir tapınağa (şek. 21), devasa hamamlara (şek. 22, 23), bir stadyuma, su kemerlerine, ve diğer kamu yapılarına sahip olmuştur. Vahiyler Kitabı’nda yer alan Asya’nın Yedi Kilisesi’nden biridir, ancak bu döneme tarihlenen bir kilise binasına henüz rastlanmamıştır. Roma İmparatorluğu’nun Diocletianus’un altında yeniden organize oluşu esnasında, Sardeis Lidya Eyalet başkenti haline gelmiş ve özellikle MS dördüncü ve beşinci yıllarda gelişim göstermiştir. Sardeis’in Geç Roma sinagogu, antik dünyanın bilinen en büyük sinagogudur (şek. 24, 25, 26). Kentin kiliseleri, şehir surlarının dışında yer alan bir dördüncü yüzyıl kilisesini (şek. 27, 28), Artemis Tapınağı’na iliştirilmiş bir şapeli (şek. 29, 30) ve şehir merkezinin yakınındaki bir büyük bazilikayı (şek. 31) kapsamaktadır. Kentin hemen dışında yer alan Geç Roma evleri (şek. 32, 33) ve “Bizans Dükkânları” (şek. 34), şehrin gelişen boyutlarını ve nüfusunu göstermektedirler. Bölgedeki birçok kent gibi, Sardeis de MS altıncı ve erken yedinci yüzyıllarda gerileme dönemine girmiş ve yedinci yüzyılda aşağı şehir büyük ölçüde terk edilmiştir. Bununla birlikte, Polybius tarafından “dünyanın en güçlü yeri” olarak tasvir edilen akropol, Bizans döneminde önemli bir kale ve müstahkem mevki olarak süregelmiştir. (şek. 35, 36). Kentin antik dönemdeki ismi Lidce, Sfar- Persçe, Sparda ve Yunanca Σάρδεις ya da Σάρδις olarak geçer ve kentin modern adı olan Sart’a yansımaları görülür.