Dilek Peninsula National Park

Büyük bir milli park ve içersindeki bitki havyan çeşitliliği görülmeye değerdi. İçerisinde birçok köy bulunuyor. Biz kavaklı koyu tercih ettik. Denizin suyu tertemizdi fakat plaj çok tasli çakıllı ve pisti. Denizin dibi kaya ve büyük taslarla kaplıydı çok rahatsız ediciydi. Üstelik denizin hemen gerisindeki ormanlık alandan arı saldırısına maruz kalabilirsiniz. Suyun içinde bile arılar rahat bırakmıyordu. Ormanlık alanda yaban domuzları insanlara çok alıştıklarından çok sık görebileceğiniz bir olay haline gelmiş. Yani bir piknik yapmak neredeyse imkansız insanlarin ekmeklerini yemeklerini vs koşarak gelip alıyorlar korkutucu ve tehlikeli buldum. Ayrıca koydaki işletme o kadar rezil ki anlatılmaz yaşanır. Kır içindeki şezlonglar iki yüz TL şaka gibi. Büfeden bir dondurma alayım derseniz dışarda beş TL olan dondurmaya 30 TL veriyorsunuz ve işin ironik kısmı dondurmalar donmamış. Paketi açıp beyefendi bu dondurmalar erimiş değiştirmeniz mümkün mü dediğinizde ne yapabilirim eridiyse diyen bir isletmeciyle karşılaşıyorsunuz.

Nereden başlayım bilemiyorum. Öncelikle hgs tanımlı olması çok iyi sıra oluyor vesaire yazılmış erkenden yola çıkmıştık tedirgin olduğumuz için. Ancak direkt geçiş yapabildik . 4 adet koy var biz en sondaki çakıllı bir plaj olan karasu ya gittik. Ama nasıl gitmek. Yolu efsane güzel her koy kendine özel tüm tatil beldelerinde ancak bu kadwr ağaçlık bir yoldan geçmek çok hoştu koskoca yarımada. Bu doğal güzelliği umarım hep birlikte koruyabiliriz . Suyu hafif tatlı soğuk plaj zaten çakıl yazmıştım diğer plajları açıkçası bilmiyorum . Giriş 39 TL onun dışında şemsiye sandalye getirirseniz iyi olur … ayrıca yazılanlar gibi biz de domuzlaru gördük çok değişik bir ambiyans oldu… duş wc ve soyunma kabinleri mevcut ücretsiz .

Giriş 39 lira. Sabah 8.30 da girişler başlıyor. Eğer bir tatil zamanına denk gelirseniz girişte sıra olabiliyor. Normalde HGS çalışıyor ve parayı oradan çekiyor ama son gittiğimizde HGS bozuktu nakit ödeme istediler. İçeri girince çoğu zaman jandarma kimlik kartı kontrolü yapiyor. Yoğunluk olan zamanlarda yapmıyorlar ama. Ilk koy içmeler koyu. Çocuklu aile ve arabasiz gelenlerle dolu bir plaj. Kum olan tek plaj burasi, suyu dalgasız ve sığ o yuzden çocuklu aileler tercih ediyor. Minibüsle gelenler de genelde burada oluyorlar. İkinci koy Aydınlık koyu. Taşlık bir koy idare eder. Benim favorim 3.koy olan Kalamaki koyu. Burda çam ağaçlarının altında piknik yapabilir, denize girebilirsiniz. Ayrıca buradan 4.koy olan Karasuya yürüyüş yolu var. O yuruyus yolunda da sevdiceginizle kendiniz için özel bir koy bulabilirsiniz. Eğer 3.koya gelecekseniz Kavaklı plaji tabelasından girip aşağıya inerken herkesin kullandığı solda kalan toprak yola sapın. Taş döşeli yoldaki otopark ağaçlara uzak kalıyor ve eşya tasimaniz gerekiyor. Ama dediğim sapadan girerseniz ağaclara cok yakin bir şekilde park edebilir daha az yük taşımış olursunuz.

Kuşadası davutlar güzelçamlı Bölgesinde bulunan dilek yarımadasındaki bir birinden güzel koyları ile güzel vakit geçirebileceğiniz devlete ait işletme. Giriş ücretli ama 2022 yılı için taksi 39 tl. Bence fiyat makul. İlk koy sahili ağaçlık alanlardaki oturma yerleri ve özel işletmeleriyle ilk tercih olmalı. 200m gittiğinizde yer kum ve şu bel hizasında. Dileyen daha ilerilere açılabilir. Wc/üst değiştirme ücretsiz. Araç park yeri biraz sıkışık olabiliyor ama yine de yer bulunuyor. Sabah 08.30 da açılıyor akşam 20.00 da çıkılıyor. En son giriş saati 17.00 . Mangal vb yangın sebebiyle yasak. Keyifli yüzdeleri.

33 yaşımda hayatımdaki en kötü plaj deneyimimi yaşadım.Milli park,giriş ücretli vs olunca insan bişeyler bekliyor.Deniz kenarında,günübirlikçilerin olduğu piknik alanı,karpuzunu kucaklayan buraya geliyor.Gelenlerin eğitim seviyesini kültürünü daha araçtan inerken aldığınız kokudan,çevrenin pisliğinden anlıyorsunuz.Yüksek puan verenler hayatlarında hiç deniz görmemiş insanlar belli ki.Kumsal çok çok kalabalık,denizi de iyi değil.Tek artısı çocuğunuz varsa hemen derinleşmiyor.Çocuğunuz yoksa bu da sıkıntı,denizin içinde 100M yol yürüyorsunuz.Buraya geleceğinize 60-70 km daha ilerleyip Didimde tatil yapın.Çeşmeye gidemeyen bütün fakir fukara kuşadasına düşüyor.Gerçekten rezil hale getirilmiş biyer.10 lt fazla yakıt harcayın didim-datça-marmaris-göcek-ölüdeniz gibi yerlere gidin.Yok illa kuşadasında tatil yapacam diyorsanız da 50 tl yerine 250 tl verin ücretli doğru düzgün plajlara gidin.Bakın şuan bunları yazarken oturduğum bankın yanından geçen dayının gegirmesiyle öğlen yediği soğan kokusu iliklerime kadar işledi.16:00 da giriş yaptığım yerden 17:55 itibariyle bir daha gelmemek üzere ayrılıyorum.

4 adet koy mevcut. Karasu koyunda deniz temiz, öğleden sonra dalgalı, yerler yuvarlak çakıl taşları ile kaplı ama ayakları kesmiyor. Ücretli şezlong şemsiye ve ücretsiz alan mevcut. Karasu koyunda yeme içme olayı çok pahalı. Tatil zamanları çok kalabalık. Tatil zamanları otobandan gidip Germencik gişeden çıktıktan sonra Güzelçamlı'ya geldiğinizde inanılmaz bir trafikle karşılaşmanız olası. 1 saatte Güzelçamlı trafiğini anca aşıp milli parka girebiliyorsunuz. Araç girişi 2022 için 39 TL fakat 18 Temmuz 2022 den sonra HGS ile geçiş yapılabileceği uyarısı var. Kesinlikle doğası ve denizi ile gidilmesi görülmesi gereken bir yer. Duş, soyunma kabini, tuvalet sorunu yok. Otopark sıkıntısı yaşabilirsiniz. Yaban domuzları plaja kadar inip insanlar arasında gezebiliyor.

Yer mühteşem. Deniz mühteşem. Sadece doğaya bu tarz işletmelerin sokulmasını hiç doğru bulmuyorum. Azar azar ilerleyerek istila ediyorlar koyu. Kardeşim madem devletin milli serveti, bir kişinin buradan kar kazanmak için faydalanması doğru degil. Halka hizmet vermek istiyorsanız belediyenin ora bir büfe açmasına izin verirsiniz, fiyatları uygun halk için satış yapar devletin milli servetine de sahip çıkar. Sıradan bir vatandaşın oraya mekan kurması için kim kriterler belirlemiş, hangi üstünlügüne göre adam orada dükkan kurmuş. İşte hak yemek böyle olur siye düşünüyorum. Milli servet sayılan halkın olan yerlere sadece halkın seçtiği belediyeler hizmet götürmeli. Toprağın, kaynağın, milli servetin kiymetini bilmek lazım. Bayram ve haftasonu tatillerinde kontrolsüz kalabalığın parka zarar vermemesi imkansız. Biraz kısutlama getirilebilir. Mesela online giriş satılırsa belli bir rakama ulaşınca kapatılması gerek diye düşünüyorum. Korkunc kalabalık oluyor. İlk defa denk geldim. Ben mesela girmedim parka. Hatta bayram tatili boyu girmem. Bence abartılı, koylar kaldırsa bile altyapı bu kadarını kaldıramaz diye düşünüyorym. Tatil sonrası iki gün ara verip gidecegim. İzlenimlerimi paylaşacağım inşallah. Cennet köşelerimizin degerini bilerek kullanalım.

Araçla giriş (içindekiler dahil) 39TL, yaya 13TL, öğrenci 6TL. Girişten itibaren sırasıyla Aydınlık, İçmeler, Klimaki ve Karasu koyu bulunuyor. En meşhur olan yolun sonundaki ve içerisinde yeme-içme hizmeti veren işletmenin de bulunduğu Karasu koyudur. Koy içerisinde Serkan Group isminde özel bir işletmeye ait şezlong ve şemsiyeler bulunuyor ve 2 şezlong + 1 şemsiye 150TL. Koylarda mesire yeri masaları da bulunduğundan gelirken buzluk ve yiyeceklerinizi getirip piknik yaparak da vakit geçirebilirsiniz. Deniz, havuz güzelliğinde berrak ve dibi de tertemiz, yüzerken arkanızda da ormanı ve doğayı görmek oldukça keyifli. Milli Park içerisinde ateş yakmak, çöp atmak yasaktır! Doğaya saygılı olarak ömür boyu bu güzellikten faydalanılabilir.

Kuşadası'nda gezilip görülmesi gereken yerler arasında olan Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Akdeniz’den Kafkasya’ya kadar kıyılarda yayılım gösteren neredeyse tüm bitkilerin doğal olarak bir arada görüldüğü botanik bahçesi; yırtıcı kuşları ve vahşi hayvanlarıyla bir dağlık arazi ve onu çevreleyen su altı zenginlikleri, diğer yanda da yüzlerce kuş türünü barındıran, zengin balık çeşitleriyle bir delta ve bütün bunları çevreleyen tarihi ve kültürel zenginliklere sahiptir. Bu zengin ekosistemde 209 kuş türü görülmektedir. Bölge aynı zamanda nesli tehlike altında olan Tepeli Pelikan’ın en önemli kuluçkalama alanlarından biridir. Bunun yanı sıra yine dünya çapında nesli tehlike altında olan Cüce Karabatak da burada barınmaktadır. Benzersiz biyolojik çeşitliliği nedeniyle Dilek Yarımadası aynı zamanda, Avrupa Konseyi tarafından “Flora Biyogenetik Rezerv Alanı” olarak kabul edilmiştir. Doğanın tüm renklerinin denizin kristal sularıyla buluştuğu, balıkların yüzerken size eşlik ettiği ve rengarenk fauna ortamına karşı ruhunuzun dinleneceği bu muhteşem doğa harikasını mutlaka görmeniz ve yaşamanız gerekmektedir.