Gülhane Parkı

Topkapı Sarayı’nın dış avlusu olarak inşa edilenpark, uzun yıllar boyunca koru ve gül bahçesi olarak kullanıldı. Osmanlı Klasik döneminde, yani Padişah’ın henüz Topkapı Sarayı’nı kullandığı yıllarda Osmanlı ailesi için bir eğlence ve istirahat merkezi olan park, sarayın Beşiktaş tarafında taşımasıyla birlikte daha az kullanıldı. 1839 yılında Tanzimat Fermanı bu parkta okundu. Cemil Topuzlu tarafından düzenlenerek halka açıldı. Cumhuriyet yıllarında da yapısı korunup kullanılan park, harf inkılabının, Mustafa Kemal tarafından halka tanıtıldığı ilk mekân oldu. Yine Mustafa Kemal’in ölümünden sonra, naaşı Ankara’ya taşınmadan önce İstanbul’da düzenlenen son tören burada yapıldı.

Büyüklüğü ile büyülendiğim, kuş sesleri ve uzun uzun ağaçlar ile uzun tefekkürlere daldığım bir yer. Atmosferi ve havası o kadar huzurlu hissettiriyor ki, İstanbulda sayılı yerlerden sanırım. Gülhane’ye, hanenize gül olan ile gitmenizi tavsiye ederim.

Bizim en sevdiğimiz yerlerden biri , temiz ve sakin ?

Gülhane Parkı Gülhane Parkı eskiden Topkapı Sarayı’nın “Has Bahçe” lerinden biriydi. Ulu ağaçlar, güller, laleler, bin bir çiçek bu bahçeyi süslerdi Gülhane Parkı eskiden Topkapı Sarayı’nın “Has Bahçe” lerinden biriydi. Ulu ağaçlar, güller, laleler, bin bir çiçek bu bahçeyi süslerdi. 1839’da Mustafa Reşit Paşa’ nın Tanzimat Fermanı’nı okuduğu Gülhane daha sonraları ihmale uğramış, Padişahların Dolmabahçe Sarayı’na taşınması, daha sonra Avrupa demiryolunun Sirkeciye Sarayburnu’ ndan geçerek gelmesi üzerine parkın ağaçları, köşkleri sökülüp yıkılmış, burası garip bir eğlence yerine dönerek “Bitli Kağıthane” adını almıştı. Haliç’teki Kağıthane (eski devirlerde Sadabad’ı), şehrin kalabalık bölgelerinden oldukça uzak bulunduğu için gene gözde bir gezme yeri olarak kaldığı halde, İstanbul’un kalabalık semtlerine yakın olan Gülhane Parkı her çeşit halkı çekiyordu. O zamanlar tatil günü olan Cuma günleri ahali yemeklerini alarak çoluk çocuk eğlenmeye, dinlenmeye geliyordu. Gülhane Parkı bugün İstanbul yakasının en bakımlı en büyük parkı olarak halkın yararına sunulmuş bulunmaktadır.

Gülhane Parkı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Topkapı Sarayı'nın dış bahçesiydi ve içinde bir koru ve gül bahçelerini barındırırdı. Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk somut adımı olan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839'da Abdülmecit döneminde Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı'nda okunmuştur ve bu nedenle Gülhane Hatt-ı Hümayunu da denir. İstanbul şehremini operatör Cemil Paşa (Topuzlu) zamanında düzenlenerek 1912 yılında park haline getirildi ve halka açıldı. Toplam alanı 163 dönüm kadardır. Parkın girişinde sağ tarafta İstanbul şehremini ve belediye başkanlarının büstleri vardır. Parkın ortasından iki yanı ağaçlı yol geçer. Bu yolun sağında ve solunda dinlenme yerleri, çocuk bahçesi bulunmaktadır. Boğaza doğru kıvrılarak inen yokuşun hemen sağında bir Aşık Veysel heykeli, yokuşun sonuna doğru biraz üst kısımda ise Romalılardan kalma Gotlar Sütunu vardır. Sarayburnu Parkı kısmı eskiden Sirkeci Demiryolu hattı üstünden bir köprüyle ana parka bağlıydı. Bu kısım sonradan sahilyolu (1958) ile parktan ayrıldı. Sarayburnu kısmında Atatürk'ün Cumhuriyetten sonra dikilen ilk heykeli (3 Ekim 1926) bulunur. Heykel, Avustralyalı mimar Kripel tarafından yapılmıştır. Atatürk, halka latin harflerini halka ilk defa bu parkta 1 Eylül 1928 tarihinde gösterdi. Atatürk'ün naaşı Ankara'ya gönderilirken, İstanbul'daki son tören Gülhane Parkı'nın Sarayburnu bölümünde 19 Kasım 1938 tarihinde yapıldı. Tabut, top arabasından 12 general tarafından alınarak Yavuz zırhlısına götürülmek üzere rıhtımdaki bir dubaya yanaşan Zafer destroyerine konuldu.

Gülhane Parkı, İstanbul'un Fatih ilçesinin Eminönü semtinde yer alan tarihî önemi bulunan vir parktır. Alay Köşkü, Topkapı Sarayı ve Sarayburnu arasında yer alır. Osmanlı döneminde Topkapı sarayının dış bahçesi olarak kullanılmış. Tanzimat fermanı burada okunmuştur. Tarihi önemini bir kenara bırakacak olursak gerçekten tarihi yarımadada nefes alınacak ailecek dinlenebilecek son derece modern ,güzel ve büyük bir park. Ramazan ayında lale dönemine denk geldik bu nedenle her yer laleydi. Son derece temiz ve ışıl ışıldı. Biraz kalabalık oluyor. Araç ile bence tarihi yarımadaya gelinmez. Daha önce gelmeyi denedim ve maalesef araç ile rezil oldum. Park problemi var. En güzeli vapur ile eminönünden gelmek. Sirkeci garı da zaten çok yakın oradan da ulaşılabilir.akşamları daha sakin oluyor.

Müzeyi ziyaret et. Osmanlı dönemine dayanan ve geçmiş tarihinden bugüne zenginliğini koruyan Gülhane Parkı, Sarayburnu Parkı olarak da tanınmaktadır. İstanbul’un Eminönü semtinde olup 1912 yılında park haline getirilmiştir. Döneminde Topkapı Sarayı’nın Has Bahçe’lerinden biriydi ve bu bahçe laleler, güller ve çeşit çeşit çiçeklerle doluydu. Tarihte birçok olaya da tanık olan Gülhane Parkı Tanzimat Fermanı’nın okunduğu yer olarak da hafızalarda kalmıştır. Belli bir dönemde padişahlar tarafından ihmal edilmiş ve bu park eğlence yeri olmuştur. Hatta o dönemde “Bitli Kağıthane” olarak anılmaya başlanmıştır. 1926 yılında Atatürk heykeli ilk kez burada dikildiği biliniyor. Bir başka hafızalarda yer alan tarihte yaşanmış olay ise; Atatürk’ün 24 Kasım 1928’de Gülhane Park’ında Latin harflerini tanıtıp ilk dersini verdiği yerdir. Gülhane Parkı hala aynı ihtişamıyla bir doğa harikası olarak keyifli zamanlar geçirebileceğiniz güzel bir gezinti alanıdır. Gidip görmek için fırsat kollamayın, fırsatı siz yaratın

Allah’ın Resul’ün selam ve bereketi üzerinize olsun Canım Kardeşim ? “Allah kuluna kâfi değil mi?” (Zümer Suresi 36. Ayet) Yetmez mi Allah kuluna, yeter elbet. Diğer bir deyişle, Allah’tan mı yardım isteyeceksin, efendiden mi? Karar senin! Biz Üveysler olarak tercihimizi Peygamber Efendimizin Veda hutbesinde anlattığı Kur’an ve sünnetlere bağlı kalmaktan yana seçtik. Kur’an-ı okuyup, anlamamız sonucunda, Allah ve Resul’ünün emri olduğu İçin bu yolu seçtik. Bu seçimimizden dolayı Allah her üveyse senin sahtekar şeyhine vermediği, onun aklını bırak, hayal dünyasının bile yetmediği hikmetleri-ilahi armağanları- verdi ve Resul’ün himmetlerine gark olduk. İnanmıyor musun? o zaman veyselkarane.com sitesindeki ziyaretçi defterini oku! Bak aracısız Allah’ı sevenlere, araya aracı koymayanlara Allah ne büyük lütuflar vermekte ve vermeye de devam etmekte. ?AŞKI ÜVEYSİ 4 Kitabı Bilgi için; www . veyselkarane . com Üveys Zikriyle Tanışın? @veyselkarane

Nisan ayında Gülhane de, has bahçenin o güzel ihtişamı sümbüllerin mis kokularında, zihinsel bir tarihsel yolculuk, sonra lalelerin anavatanlarına dönüşlerini anlatan o cesur renkli ihtişamlı duruşları, nisan ayında Gülhanenin görsel şöleni, içimizi mest eden Sarayburnu kapısından başlayıp, Alemdar caddedinde son bulan yolculuk. Mutlak gidilmesi gereken bir mekan... (Lütfen foto çekilirken o kısacık ömrü olan güzelim nadide çiçeklerin üzerine uzanmayalım, sakın şaşırmayın kendi gözlerimle gördüm ve çok üzüldüm, bir selfi uğruna 1m2 lik alanı telef edenleri gördüm)

Gülhane Parkının benim için ayrı bir yeri vardır. Rahmetli babam 1991 yılında beni ilk defa İstanbul'a getirdiğinde ilk gezdiğimiz yer bu parktı. Hatta o zaman içinde hayvanat bahçesi vardı. Eminönü Sirkeci tarafında bi serinleyeyim bi soluk alayım derseniz hala en güzel tercih olan Gülhane parkına içinden geçmek için bile olsa hala uğrarım. Topkapı sarayının etrafını dolana dolana gezmek ve deniz manzaralı çay bahçelerinde oturmak için hala en güzel tercihlerden biri.

Kesinlikle herkesin gitmesi gereken bir yer. Her yerden doğal kuş sesleri ve güzel kokular geliyor. Çeşitli ağaçlar ve yürüyüş yollarıyla güzel bir vakit geçirebilirsiniz. Aynı zamanda yapay havuzlar ve köprülerde fotoğraf çekinebilirsiniz.

Çok guzel bir park halini almış. İstanbul'un en eski park alanlarından biri. Girişte ücret ödemiyorsunuz. Kapıdan girmeden birçok seyyar satıcı sizi bekliyor. Eğlencelik ürünleri temin edebilirsiniz. Giristen itibaren sizi etkileyen parkin icinde büyük bir kütüphane ve bir de müze var. Müzeye giris normal fiyat 50 TL. Parkta birçok da irili ufakli kafe bulunuyor. Beltur tarafından işletilen kafeler pahalı sayılmaz. Banklar ve yeşil alanlar insanlar tarafından doldurulmuş. Keyifli sohbetler ya da dinlenme zamanı olarak değerlendiriyorlar. Parkın girişinden biraz ileride buyuk bir süs havuz var. Fıskiyelerle süslenmiş havuz etrafında güzel bir ambians oluşturuyor. Tabi ciddi de serinlik de yaratıyor. Tuvalete bulunuyor parkta 1 TL karşılığı kullanabilirsiniz. Aslında lise yıllarımda okulu krıp gittiğimiz dönemler gözümün önünden bir film seridi gibi geçti. O zamanlar içinde küçük de olsa bir de hayvanat bahçesi vardı. Bugüne göre çok daha bakımsız bir parkti bazı bölgeleri çok da tekin değildi o zamanlar. Şimdi ise muhteşem bir sayfiye yerine dönüşmüş. Eminönü gezmesine biraz dinlenmek, keyif yapmak için kaçabilirsiniz. Parkın iki girişi var bir Sultanahmet'ten inişte diğeriyse Sarayburnu'dan tarafında. Tam önünde tramvay durağı bulunuyor ulaşım da çok zor değil.

Gerçekten fazlasıyla güzel bir park giriş için herhangi bir ücret ödemiyorsunuz. Giriş kapısında güvenlikler onları da geçtikten sonra çok güzel bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Çiçeklerin renk cümbüşü ile adeta gözünüz gönlünüz açılıyor. İlerilere doğru gittiğinizde fiskiyeleriyle parka farklı bir hava ve serinlik katan parkın havuzunu görüyorsunuz. Parkta tuvalet de bulunuyor 1 TL karşılığı kullanabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla park bir müzeye de sahip ben içine girip gezmedim ama siz gezmek isterseniz 50 tl karşılığında gezebilirsiniz. Şimdiden iyi gezmeler herkese ?