Kadikoy Bull Statue
5.0
Puan
Rehber Bul
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
Kadikoy Bull Statue İstanbul bulunan Popüler Yerler 'den biridir. Bu sayfa Kadikoy Bull Statue hakkında bilgi vermek amacıyla YerelBot tarafından otomatik olarak oluşturulmuştur. En kısa sürede Yerel Rehber ekibimiz tarafında güncellenecek ve daha detaylı bilgi paylaşılacaktır. Kadikoy Bull Statue hakkında daha fazla bilgi almak için bu sayfayı yakında tekrar ziyaret edin. Yerel Rehberlerin Kadikoy Bull Statue düşüncelerini okumak için yorumlar bölümüne bakabilirsiniz. İstanbul Bölgesinden daha fazla gezilecek yer keşfetmek için İstanbul sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Bu sayfadaki bilgileri güncellemek için Yerel Rehber başvurusu yapabilirsin.
Yerel Rehber olmak için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.
Bu sayfadaki bilgileri güncellemek için Yerel Rehber başvurusu yapabilirsin.
Yerel Rehber olmak için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Sigara İçilmez
Park Yeri
Ücretsiz
Açık Hava
Gezilecek Yer
Rehberler
Rehber ile Keşfet
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
5.0
Puanlama :
@leksionefree
İnteresan, bir arkadaş ile buluştuk bu heykelde.
@okanhosten1179
Her zamanki gibi kalabalık canlı ve dikkat gerektiren bir yer
@savasaykilic
KADIKÖY BOĞA HEYKELİ VE BİR İSTANBUL MİTOLOJİSİ Boğa Heykeli , Kadıköy'de, İskeleler ve Kadıköy Postane önünden sonra, en çok tercih edilen bir buluşma yeri ve noktasıdır. Otobüslerin ve tranvayın Kadıköy'den Fenerbahçe yönüne giden ve yanyana bulunan Kadıköy Belediyesi-Metrobüs ve Marmaray Söğütlüçeşme Yönüne giden yol ile Bahariye Caddesine giden yolların dört yol ağzında yer alan Kadıköy Boğası 'nın İstanbul Boğa(z/s) ını temsil ettiğini biliyor musunuz? Kadıköy' ümüzün de simgesi olan Boğa Heykelimiz , MÖ. Dokuz Bin'de Konya-Çatalhöyük'teki Duvar Resimlerinde Güneş ve Bahar simgesi, Sümer -Babil-Akad-Hitit-Minoen ve Yunan'da Güneş ve Gök Tanrısı temsili ve Uygur harfleri ile yazılan Oğuz Han Destanı kitabının ilk sayfasında da Oğuz Han'ın sembolü olarak yer alır ve Toros Dağları'mıza da adını verir. İstanbul' un Kuruluş Efsanelerinden birinde de, Yunan Mitolojisinde, Zeus bir Boğa kılığına girerek Zeus'un karısı Hera tarafından bir İneğe dönüştürülen (Zeus'un genç ve güzel ölümlü sevgilisi) İo ile İstanbul Boğazı'nda, işte tam da Boğa Heykelinin bulunduğu semtte ve deniz üstünde gökte buluşur ve kavuşurlar. Bu kavuşmadan Buza (İstanbul' 'un ilk kralı Bizas) ve İo' nun Çocukları olan İonlar (Persler daha sonra onlara Yunan diyecekler ve bu isim kalıcı olacaktır) doğar. Valhalla ben de onların yalancısıyım! :) (Savaş Aykılıç)
@keremozanbayrak5482
Heykel, 1864 yılında Fransız heykeltıraş Isidore Jules Bonheur tarafından alçı kalıptan maça hazırlanarak Thiebaut dökümhanesinde tunç döküm olarak üretilmiştir. 1865 yılında Paris'te sergilenmiş eser, 1867 yılında Avrupa seyahati esnasında Paris Evrensel Sergisi'ni ziyaret eden Osmanlı padişahı Abdülaziz'in ilgisini çekmiş ve Abdülaziz at, geyik, aslan vb hayvan heykellerinin yanı sıra iki adet de boğa heykeli içeren 24 parçalık bir koleksiyon sipariş etmiştir. Bu koleksiyondaki heykeller önce Beylerbeyi Sarayı'nın, bir bölümü ise daha sonra Yıldız Şale Köşkü bahçesinde yer almışlardır. Bir başka iddiaya göre ise heykel ilk olarak Fransa'dan Alman İmparatorluğu tarafından savaş ganimeti olarak alınmış, daha sonra ise Alman-Osmanlı ittifakına atfen Enver Paşa'ya hediye edilmiş ve heykellerin biri Yıldız Sarayı'na diğeri ise Beylerbeyi Sarayı'na yerleştirilmiş olduğu söylense de bu iddia zayıftır zira Kaiser II. Wilhelm'in ziyareti sırasında bu türlü bir hediye getirdiği kayıtlara yoktur. 1910'lu yıllarda Yıldız Şale Köşkündan alınan heykel önce Enver Paşa ile eşine ait Bilezikçi Çiftliği'ne nakledilmiştir. Enver Paşa'nın yurdu terk etmesinden sonra koleksiyondaki çeşitli hayvan heykelleri Ahmet Muhtar Paşa tarafından çiftlik ile beraber satın alınmıştır. Boğa heykelinin Bilezikçi Çiftliği'nden sonraki durakları tam bilinmemekle birlikte, 1940'lı yıllarda Kadıköy ilçesi merkezinde yer alan Eski İskele'nin karşısındaki Kaymakamlık Binası ile Sokoni Vakum Oyl Benzin İstasyonu arasındaki noktasına konulmuştur. 1949 yılında ise Spor ve Sergi Sarayı önüne yerleştirilen heykel, 1969 yılı sonrasında tekrar Kadıköy Kaymakamlık Binası yanındaki önceki yerine taşınmış ve 1980'li yıllarda kopyası çıkarılmak üzere kalıbı alınmıştır. Böylece heykelin bir eşi de Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde bulunmaktadır. 1987 yılında ise boğa heykeli Kadıköy Kaymakamlığı önünden Altıyol'da günümüzde bulunduğu konuma taşınmıştır. 2013 yılında Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Kadıköy Boğa Heykeli'nin eşi olan Beylerbeyi Sarayı "Böğüren Boğa" Heykeli'nin Altıyol'a getirilmesi ve Kadıköy'deki muadili ile beraber sergilenmesi gerektiğini bildirmiştir.
@emirhan84
Heykel, 1864 yılında Fransız heykeltıraş Isidore Jules Bonheur tarafından alçı kalıptan maça hazırlanarak Thiebaut dökümhanesinde tunç döküm olarak üretilmiştir. 1865 yılında Paris'te sergilenmiş eser, 1867 yılında Avrupa seyahati esnasında Paris Evrensel Sergisi'ni ziyaret eden Osmanlı padişahı Abdülaziz'in ilgisini çekmiş ve Abdülaziz at, geyik, aslan vb hayvan heykellerinin yanı sıra iki adet de boğa heykeli içeren 24 parçalık bir koleksiyon sipariş etmiştir. Bu koleksiyondaki heykeller önce Beylerbeyi Sarayı'nın, bir bölümü ise daha sonra Yıldız Şale Köşkü bahçesinde yer almışlardır. Bir başka iddiaya göre ise heykel ilk olarak Fransa'dan Alman İmparatorluğu tarafından savaş ganimeti olarak alınmış, daha sonra ise Alman-Osmanlı ittifakına atfen Enver Paşa'ya hediye edilmiş ve heykellerin biri Yıldız Sarayı'na diğeri ise Beylerbeyi Sarayı'na yerleştirilmiş olduğu söylense de bu iddia zayıftır zira Kaiser II. Wilhelm'in ziyareti sırasında bu türlü bir hediye getirdiği kayıtlara yoktur.
@bulentasik5868
Boğa Heykeli, İstanbul'un Kadıköy ilçesinin Altıyol bölgesinde yer alan ve bir erkek sığırı tasvir eden bronz heykel. 1864 yılında Fransız heykeltıraş Isidore Jules Bonheur tarafından oluşturulmuş eser sıklıkla Kadıköy'ün simgesi ve önemli bir buluşma noktası olarak nitelendirilmiştir. Heykel, 1864 yılında Fransız heykeltıraş Isidore Jules Bonheur tarafından alçı kalıptan maça hazırlanarak Thiebaut dökümhanesinde tunç döküm olarak üretilmiştir. 1865 yılında Paris'te sergilenmiş eser, 1867 yılında Avrupa seyahati esnasında Paris Evrensel Sergisi'ni ziyaret eden Osmanlı padişahı Abdülaziz'in ilgisini çekmiş ve Abdülaziz at, geyik, aslan vb hayvan heykellerinin yanı sıra iki adet de boğa heykeli içeren 24 parçalık bir koleksiyon sipariş etmiştir. Bu koleksiyondaki heykeller önce Beylerbeyi Sarayı'nın, bir bölümü ise daha sonra Yıldız Şale Köşkü bahçesinde yer almışlardır. Bir başka iddiaya göre ise heykel ilk olarak Fransa'dan Alman İmparatorluğu tarafından savaş ganimeti olarak alınmış, daha sonra ise Alman-Osmanlı ittifakına atfen Enver Paşa'ya hediye edilmiş ve heykellerin biri Yıldız Sarayı'na diğeri ise Beylerbeyi Sarayı'na yerleştirilmiş olduğu söylense de bu iddia zayıftır zira Kaiser II. Wilhelm'in ziyareti sırasında bu türlü bir hediye getirdiği kayıtlara yoktur. 1910'lu yıllarda Yıldız Şale Köşkündan alınan heykel önce Enver Paşa ile eşine ait Bilezikçi Çiftliği'ne nakledilmiştir. Enver Paşa'nın yurdu terk etmesinden sonra koleksiyondaki çeşitli hayvan heykelleri Ahmet Muhtar Paşa tarafından çiftlik ile beraber satın alınmıştır. Boğa heykelinin Bilezikçi Çiftliği'nden sonraki durakları tam bilinmemekle birlikte, 1940'lı yıllarda Kadıköy ilçesi merkezinde yer alan Eski İskele'nin karşısındaki Kaymakamlık Binası ile Sokoni Vakum Oyl Benzin İstasyonu arasındaki noktasına konulmuştur. 1949 yılında ise Spor ve Sergi Sarayı önüne yerleştirilen heykel, 1969 yılı sonrasında tekrar Kadıköy Kaymakamlık Binası yanındaki önceki yerine taşınmış ve 1980'li yıllarda kopyası çıkarılmak üzere kalıbı alınmıştır. Böylece heykelin bir eşi de Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde bulunmaktadır. 1987 yılında ise boğa heykeli Kadıköy Kaymakamlığı önünden Altıyol'da günümüzde bulunduğu konuma taşınmıştır. 2013 yılında Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Kadıköy Boğa Heykeli'nin eşi olan Beylerbeyi Sarayı "Böğüren Boğa" Heykeli'nin Altıyol'a getirilmesi ve Kadıköy'deki muadili ile beraber sergilenmesi gerektiğini bildirmiştir.