Patara Antik Kenti
Puan
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
Antalya’nın Kaş ilçesinde yer alan Patara; Likya şehir medeniyetlerinden bir tanesi olarak görülmektedir. Aynı zamanda da bu kentin Likya Birliği başkentliğini üstlendiği de ifade edilmektedir. Likya Birliği toplantıları da bu kentte yer alan birliğe ait meclis binasında gerçekleşmekteydi.
Patara Tarihi
MÖ 8. Yüzyıldan itibaren tarihte yerini gösteren Patara; arkeolojik kazılar sonrasında bu kadar köklü bir geçmişe sahip olduğu ve Hitit Medeniyeti’ne dayandığı söylenebilmektedir. Patara’nın aynı zamanda da Roma döneminde de oldukça önemli bir yerde olduğu ve Ege eyaletlerinin liderliğini yürüttüğü ifade edilmektedir. Ticari açıdan da önemli bir yer tutan Patara antik kenti; liman, gıda deposuyla son derecede ideal bir halde yer almaktaydı. Bizans döneminde de gelişme göstererek; uzun yıllar boyunca insanların yerleşim yeri halinde bulundu.
Patara limanının zaman içerisinde kumlarla kaplanmasından ötürü burada yer alan tüm kalıntılar etkin bir şekilde çıkarıldığı görülebilmektedir. Ancak döneminde bu gelişmenin yaşanması kentin giderek önem kaybetmesinin temel nedeni olarak ifade edilmektedir.
Kent merkezinde yer alan meclis binasının yakınlarında Anadolu genelinde ilk iletişim noktası da yer almaktadır. Osmanlı döneminde de iletişim merkezi olarak 7 yıl boyunca görev alan Patara antik kenti 1911 yılında ise İtalyan donanması tarafından saldırıya uğrayarak harabe haline gelmiştir.
Patara Antik Kenti hakkında var olan ilk söylemler ise MÖ 13. Yüzyıla kadar dayanır. Hitit metinlerinde Patara adı geçmesi de arkeoloji çalışmaları sonrasında ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda da kent civarında yer alan seramikler de Tunç Çağı’nda da bu kentin yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir.
Patara antik kenti her ne kadar Antalya’da yer alsa da bazı kısımlar Muğla sınırları içerisinde de bulunmaktadır. Gelemiş Köyü sınırlarında en görkemli kalıntılar arasında yer alan Roma Zafer Takı yer almaktadır. MS 1. Yüzyılda yaptırılan bu eserin yanı sıra bazilika ve kutsal alanlar da kendini göstermektedir. Anıt mezarlar ve eski liman da Muğla sınırlarında yer almaktadır. Patara antik kentinin coğrafi açıdan iki kentin tam da merkezinde olduğu söylenebilmekte ve bu durum gündeme gelmektedir.
Günümüzde
Şehre günümüz kalıntılarına giriş, görkemli ve çok iyi korunmuş Roma Zafer Takı’ndan yapılmaktadır. İ.S. 100 yıllarında bölge valisi adına inşa edildiği, kitabelerinden anlaşılmaktadır. Tak’ın batısındaki tepenin yamaçlarında, Likya tipi lahitlerin bulunduğu mezarlık alanı uzanır. Kentin en güney ucunda Kurşunlu Tepe’ye yaslanmış olan tiyatronun depremden sonra İ.S. 147 yılında yeniden inşa edildiği yazıtlardan anlaşılmaktadır.
Tiyatronun yaslandığı Kurşunlu Tepe şehrin genel görünümünün seyredildiği en güzel köşedir. Buradan şehrin diğer kalıntıları; Vespasian Hamamı, Korinth Tapınağı, ana cadde, liman ve tahıl ambarı rahatlıkla izlenebilir. Tepenin kuzeybatısındaki bataklığın arkasındaki tahıl ambarı (granarium), Patara’nın günümüzde kalmış anıtsal yapılarından biri olup, İmparator Hadrian ve eşi Sabina tarafından İ.S. 2.y.y.’da yaptırılmıştır. Tiyatronun kuzeyinde Likya Birliğinin başkenti olan Patara’nın, toplantılara ev sahipliği yaptığı Parlamento Binası yer almaktadır. Şehrin suyu yaklaşık 20 kilometre kuzeydoğusundaki İslamlar Köyü yakınlarında, Kızıltepe yamacındaki kayalıktan getirilmiştir. Kaynakla şehir arasında, Fırnaz iskelesinin kuzeyindeki; mahallen “Delik Kemer” olarak adlandırılan bölüm ise su yollarının en anıtsal bölümüdür.
Patara Antik Kenti Nerede, Giriş Ücreti ?
Patara Antik Kenti veya diğer adıyla Patara Örenyeri Antalya ilinin Kaş ilçesinde bulunmaktadır. Antik Kenti haftanın her günü 08:00 ila 20:00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Antik Kente giriş ücreti 1 yetişkin için 90 TL 'dir. Müze Kart sahipleri ücretsiz ziyaret edebilir.
Hazır Gelmişken
Patara Antik Kenti 'ni gezmeye gelmişken Antalya civarında gezilecek bir çok tarihi mekanı ve müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Sitemizde bulunan Antalya Müzeleri sayfasını ziyaret ederek Antalya 'da gezilecek daha çok tarihi yeri ve müzeyi rotanıza ekleyebilirsiniz.
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Rehberler
Rehber ile Keşfet
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
@osmanozdemir8289
Giriş ücretli müze kartınız varsa ücret ödemiyorsunuz. Likya meclisi ve büyük tiyatro alanı restore edilmiş geri kalan kısmı eski haliyle duruyor. Parada sahiline yakın. Giriş sırasını baya bekledik…
@turkishitravel4763
Müze kart geçerli girişi kaçırıp sahile doğru gitmeyin otopark var oraya dönmeniz gerekiyor güzel bir cafe tarzı alan yapmışlar diğer müzelerde pek rastlamadım . Mimarisi de güzel görünüyordu . WC var temiz. Antik kent zaten çok güzel tiyatrosu kent kapısı beni büyüledi özellikle kent kapısı müze kartın üzerindeki eser..
@melikeak
Kaş otogardan belli saatlerde kalkan minibüslerle yaklaşık kişi başı 33 tl fiyatla gidiyorsunuz. 1saat kadar sürüyor biz ilk minibüsle 08.05 hareket ettik. Aşırı sıcak öğlene kalmayın, tabi biz sadece antik kent gezisi yaptık, denize girmedik. Sahilde cafede su 10 tl, soda 15 tl. Seyyar limonatacı limonata 60 tl dedi. İnsanları mahrumiyet bölgesi diye sömürüyorlar tek puanı bu yüzden kırıyorum . Antik kente girişte müzekart geçerli.. Dönüşümüz biraz çile oldu minibüs saatleri arası çok fazla, fazla bekledik. Onun dışında antik kent kesinlikle görülmeli. Tersanesi, hurma ağaçları, meclisi ve tiyatrosu şahane.
@erinctuncay1627
Fethiye kaş karayolu üzerinde kalan bu antik kent kesinlikle zamab ayırıp uğranması gereken bir durak. Zamanında Likya Birliğine başkent olmuş bu antik kentte eyaletlerin temsilcilerinin toplandığı meclis binasını, anfi tiyatroyu ve liman yolunu mutlaka gezmenizi tavsiye ederim. İstwrseniz anfi tiyatronun yanındaki toprak yolu tırmanarak seyir tepesine de çıkıp manzaraya yukarıdan bakabilirsiniz. gezerken belli yerlerde hala daha kazı çalışmaları devam ediyordu. Kalıntılar arasına tahta yürüyüş yolu yapılarak geziyi kolay hale getirmişler. Nereye gidicem nerden başlamalıyım derdini ortadan kaldırmışlar. Antik kenti gezdikten sonra sahil tarafına geçip otoparka arabanızı bırakıp sahile geçip kum tepelerini görebilir, orada fotoğraf çekilebilir ve plajından faydalanıp denize girebilirsiniz. Aynı anda birden fazla etkinliği içinde barındıran bir mekan. Müze kartınız var ise herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor ve içeri girdiğinizde otoparklar ücretsiz. Öğretmen kartınız varsa yanınızda getirmenizi tavsiye ederim diğer ören yerleri gibi ücretsiz geçiş şansı oluyor.
@arzutasci
Mekan muhteşem ama işletme çok başarısız. Belki doğa dostu bir çözüm olarak broşür ve kişisel harita kaldırılmış olabilir ama en azından digital çözümler üretilebilir. Herkes telefonundan takip edebilir nereyi gezdiğini. Bilgilendirme çok yetersiz, boş boş geziyorsunuz. Türkiye’de gelişmeyen müzecilik anlayışı burada da kendini gösteriyor. 2020 yılı patara yılı ilan edilecek kadar önemseniyor ama enteresan şekilde turist bilgilendirme alanları (ziyaretçi karşılama merkezi demeyi tercih etmişler) depo olarak kullanılıyor. Bu kadar kıymetli bir alanı buranın işletmesi maalesef çok başarısız şekilde temsil ediyor. Ayrıca İngilizce tabela kullanımı da çok yetersiz. Sadece Türkler mi ziyaret etsin burayı? Hem Türkiye turizm vizyonu hem de kapsayıcılık bakımından özellikle turist bilgilendirme ofisindeki tabelalara İngilizce de eklenmeli diye düşünüyorum.
@duyansecil5606
Müze kartınız varsa ücretsiz ,diğer türlü haftalık giriş ya da günlük bedeli ödeyip giriş yapabilmektesiniz. Likya birliği ne başkentlik yapmış olan Patara , tarihinde ilk meclis binasına sahip olmakla bilinir. Döneminde limana sahipken bugün denizin taşıdığı alüvyonlarla liman eski görünüme sahip değildir. Kent Hristiyan topluluklarınca da önemlidir çünkü Noel babanın burada doğduğu bilinir. Son dönemlerde yapılan kazılarda Anadolu'nun ilk telsiz istasyonunun burada kurulduğu ortaya çıkmıştır. En heyecan verici özelliklerinden biri de antik dönemden itibaren ayakta kalmayı başarabilen Deniz Feneri 'nin bulunmasıdır. Sahilde yüzmek isterseniz zaman zaman plaj dalgalı olabilmektedir o sebeple dikkatli olun. Carettaların yumurtlama alanlarından biri de Patara plajıdır. Antik kente girişte otopark bulunmaktadır. Yaz aylarında özellikle bayramda çok yoğun bir bölge, giriş te uzun bir araç kuyruğu oluşabiliyor o sebeple daha sakin zamanlarda mutlaka gezilip görülmeli. Müzenin kafeteryasında çalışanlarımız da güleryüzlü ve ilgililer.