El Heykeli

Ankara’da yer alan ve Çankaya merkezinde sayılan El Heykeli oldukça dikkat çeken bir tasarım olarak ifade edilmektedir. Ankara’nın hemen hemen her meydanında ya da merkezinde farklı heykel tasarımını görmek söz konusu olmaktadır. Bunlarla beraber farklı güzellik ve estetik anlayışını Ankaralılara yansıtmak adına bu yönde bir faaliyet kendini gösterebilmektedir. Farklı görsellikleriyle oldukça ilgi gören heykellerden bir tanesi de El Heykeli olarak tabir edilmektedir. Oldukça orijinal ve özgün bir parça olarak da kendini göstermektedir. Çankaya şehir merkezinde yer almasıyla da son derecede ilgi gören bir konumda da yer almaktadır. Böylelikle de Ankara halkının en çok sevdiği alanlar arasında da sayılabilecek türde de varlık göstermektedir.

El Heykeli, heykel sanatçısı olan Metin Yurdanur tarafından yapılmış bir sanat eseridir. Aynı zamanda da bu heykelin 1970’li yıllar içerisinde yapıldığı da ifade edilmektedir. Bu dönemde Ankara Belediye Başkanı görevini üstlenen Ali Dinçer tarafından projelendirilmesine karar verilmiştir. Bu yöndeki uygulamaların önde gelen örneklerinden bir tanesi olarak görülebilmektedir. Bu heykel 1979 yılı içerisinde sergilenmeye başlanması adına Çankaya’da yer almaya da başlamıştır. Abdi İpekçi Parkı içerisinde bulunarak, burada Ankaralıların her an görebileceği bir konumdadır. Eserin üreticisi olan Metin Yurdanur’un bu heykeli yapış amacı da ellerin önemini aktarmak istemesi olduğu ifade edilmektedir. Beynin ve gözün dışavurumu olan elleri etkin bir biçimde yansıtmaktadır. Aynı zamanda da eller yardımıyla üretmenin ve yaratmanın mümkün olduğu bu heykel doğrultusunda anlatılmak istenmiştir.

El Heykeli, 1979 yılından bu yana Abdi İpekçi Parkı içerisinde aynı yerde bulunmaktadır. Oldukça dikkat çeken ve kendine özgü tarzıyla adından söz ettiren bir sanat eseri olarak tabir edilmektedir. Bu sayede de oldukça ilgi çekmekte ve Ankara’nın ilgi gören noktalarından bir tanesi olarak da ifade edilmektedir. Sonraki belediye başkanlarının dönemleri içerisinde de Abdi İpekçi Parkı içerisindeki varlığını korumuştur. Herhangi bir kararname ile değişikliğe gidilmemiş ve bu sanat eserinin Ankaralıların gözünün önünde olması durumu da meydana gelmiştir. Bu sayede de oldukça estetik bir eser olduğunu göstermeye devam etmiştir.