Kariye Müzesi
Puan
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
İstanbul’un kalbinde yer alan Kariye Camii, tarihle iç içe geçmiş bir yolculuğa çıkmak isteyen her gezginin mutlaka görmesi gereken bir durak. İlk olarak bir kilise olarak inşa edilen bu muhteşem yapı, günümüzde Kariye Müzesi olarak da biliniyor ve ziyaretçilerine hem geçmiş hem de günümüz hakkında zengin bilgiler sunuyor. Kariye Camii’nin tarihçesini, mimari özelliklerini ve çevresinde keşfedilecek diğer önemli yerleri keşfederken, bu eşsiz yapının İstanbul'daki yerini daha iyi anlamak için sizlere rehberlik edeceğim. Beni takip edin, çünkü bu gizem dolu mekanın sırlarını birlikte çözmek için yola çıkıyoruz!
Kariye Camii'nin Tarihçesi
Kariye Camii’nin tarihi, beni her zaman derinden etkilemiştir. İlk olarak 4. yüzyılda bir kilise olarak inşa edilen bu muazzam yapı, zamanla farklı dönemlerden izler taşımaya başlamıştır. Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde inşa edilen bu kilise, başlangıçta "Kariye Müzesi" olarak biliniyordu ve 19. yüzyılda önemli tadilatlar geçirmiştir. 1945 yılından itibaren müze olarak hizmet veren Kariye, 2020 yılında tekrar cami olarak faaliyete geçmiştir.
Kariye Camii, aslında bir zamanlar dini bir yapı olmasının yanı sıra, Bizans dönemine ait mozaikler ve fresklerle doluydu. Bu eşsiz sanat eserleri, hem Hristiyan hem de ardından gelen Müslüman kültürlerinin etkisini taşıyor. Ziyarete gelen herkes, özellikle bu mozaiklerin güzelliği karşısında hayranlık duyuyor. İster tarih meraklısı olun, ister sadece turist; Kariye Camii’nin derin tarihine tanıklık etmek, İstanbul'un kültürel dokusunu anlamanızı sağlıyor.
Her köşesinde tarihin izlerini bulabileceğimiz bu benzersiz yapı, ziyaret edenlere tarihin akışında bir yolculuk sunuyor. Kariye Camii'nin zengin tarihi, beni sürekli olarak etkilerken, bu deneyimi herkesin yaşamasını isterim.
Kariye Müzesi: Geçmiş ve Günümüz
Kariye Müzesi, İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olarak benim için her zaman özel bir yere sahip oldu. İlk olarak bir kilise olarak inşa edilen bu yapı, zaman içinde birçok değişiklik geçirmiş ve sonunda camiye dönüştürülmüştür. Tarih kokan duvarları, Bizans dönemine ait mozaikler ve freskler ile dolup taşıyor. Geçmişteki önemini günümüzde de koruyan Kariye Müzesi, sanatseverler ve tarih meraklıları için adeta bir açık hava müzesi gibi.
Kariye Müzesi’nde, özellikle mozaiklerin kalitesi ve detayları beni her zaman etkilemiştir. İnanın, bu eserleri yakından görmek için buraya gelmek oldukça değerli. Günümüz itibarıyla, Kariye Camii'nin yanı sıra Kariye Müzesi olarak ziyaret edilebilmesi ise tarihi kimliğini ve sanatsal değerini koruma adına önemli bir adımdır. Geçmişin izlerini sürmek, burada farklı dönemlerde yaşamış olan insanların ruhunu hissetmek gerçekten büyüleyici.
Kariyemizin her köşesi, eski zamanlar hakkında birçok hikaye anlatıyor. Bu nedenle İstanbul’a geldiğinizde, sadece Kariye Camii’ni ziyarete değil, aynı zamanda geçmişin derinliklerine inmeye de bir fırsat tanımanızı öneririm. Kariye Müzesi, tarihin görsel bir yansıması olarak sizi geçmişle buluşturuyor.
İstanbul'da Kariye Camii Ziyaretinin Önemi
İstanbul'daki Kariye Camii'ni ziyaret etmek, sadece bir cami değil, aynı zamanda tarih ve sanat yolculuğuna çıkmak demektir. İlk olarak bir kilise olarak inşa edilen bu yapı, zamanla İslam sanatının ve kültürünün eşsiz örneklerinden biri haline gelmiştir. Biliyorum ki, tarih meraklıları için bu tür yerler büyük bir anlam taşıyor. Burada geçirdiğim her an, İstanbul'un zengin geçmişini ve kültürel çeşitliliğini daha derinden anlamama yardımcı oldu.
Ziyaretim sırasında, Kariye Müzesi'nin muazzam mozaiklerini görmek beni büyülemişti. Bu mozaikler; Bizans sanatının en görkemli örneklerini barındırarak, ziyaretçilere hem dua edecekleri bir mekan sunuyor hem de görsel bir şölen yaşatıyor. Kariye Camii'nin mimari yapısı, ona hayran kalmamak elde değil. Ziyaretçiler olarak burada, geçmiş ile günümüz arasında bir köprü kurmak için adeta zaman yolculuğuna çıkıyoruz.
İstanbul'da Kariye Camii'ni ziyaret etmek, şehrin ruhunu hissetmenin yanı sıra, kültürel etkileşimi ve tarihi derinliği keşfetmek için de oldukça önemli. Bu yapı, hem yerel halk hem de turistler için yalnızca görsel bir deneyim değil, aynı zamanda öğrenme ve anlama fırsatı sunuyor. Unutmayın, bir şehrin gayrimenkulleri sadece taşlardan oluşmaz; içinde yaşamış olan insanların hikayeleriyle doludur. Kariye Camii de bu hikayelerden birinin kapılarını aralıyor.
Kariye Camii'nin Mimari Özellikleri
Kariye Müzesi'ni ziyaret ettiğimde, mimari özelliklerinin beni en çok etkileyen detaylardan biri olduğunu hiç unutmuyorum. İstanbul Kariye Camii, Bizans döneminin en önemli yapılarından biri olarak, hem dış hem de iç mimarisiyle göz kamaştırıyor. Dış cephesi, sade ve zarif bir görünüm sunarken, iç kısımlardaki freskler ve mozaikler ise beni adeta başka bir dünyaya götürdü.
Kariye Camii, orijinal olarak bir kilise olarak inşa edilmiş olmasının avantajıyla, özellikle geometrik desenler ve doğal ışık kullanımı açısından oldukça özgün bir yapıya sahip. Yüksek tavanları ve yuvarlak kubbesi, iç mekânda muazzam bir derinlik hissi yaratıyor. Freskler, İsa'nın hayatından sahneleri betimlerek, hem sanatsal hem de dini bir anlatım sunuyor.
Ayrıca, bu yapının mimarisinde kullanılan malzemeler de dikkat çekici. Mükemmel işçiliği ve detaylı oymalarıyla, taşların tümü, İstanbul'un tarihi ve kültürel derinliğini yansıtıyor. İç mekânın aydınlatılması da oldukça ilginç. Güneş ışığı, camlardan içeri sızarken, freskleri vurgu yaparak zengin bir atmosfer yaratıyor. Kısacası, Kariye Camii'nin mimari özellikleri, bu tarihi yapıya hayran kalmama neden oldu ve her köşesi farklı bir hikaye anlatıyor.
Kariye Camii'nde Görülmesi Gereken Eserler
Kariye Camii'ni gezdiğimde, orada bulunan eserlerin zenginliği beni derinden etkiledi. Her köşesi, tarihin derinliklerinden gelen bir hikaye anlatıyor adeta. İlk olarak, dikkatimizi çeken muhteşem mozaikler var. Bu mozaikler, Bizans döneminin sanat anlayışını gözler önüne seriyor ve renkleriyle içeriye farklı bir atmosfer katıyor. Özellikle “Mesih’in Doğumu” sahnesi, benzerlerinden ayrılarak büyüleyici bir detay sunuyor.
Bunun yanı sıra, caminin iç kısmında yer alan freskler de görülmeye değer. Bu fresklerde, dini temalar ve figürler ustaca işlenmiş. Camiye geldiğimde, bu eserlerin ne kadar iyi korunmuş olduğunu görmek beni ayrıca mutlu etti. Her bir detay, ziyaretçilerini geçmişe dair derin düşüncelere sürüklüyor.
Ayrıca, Kariye Müzesi'nde sergilenen eserleri unutmamak gerek. Müze, sadece caminin sanatını değil, aynı zamanda dönemin sosyal yapısını da gösteriyor. Burada, çeşitli ikonalar ve diğer dini objelerle dolu bir ortam var. Her bir eser, ziyaretçiye farklı bir perspektif sunuyor.
İstanbul Kariye Camii'ni ziyaret ettiğinizde, bu eşsiz eserleri görmeyi asla atlamamanızı öneririm. Onların büyüleyici dünyası, tarih boyunca ne kadar önemli bir yere sahip olduğumuzu hatırlatacak. Bu nedenle, Kariye Camii, her seyahatseverin rotasında bulunması gereken bir hazine olarak öne çıkıyor.
Kariye Camii Çevresinde Gezilecek Yerler
Kariye Camii’ni ziyaret ettikten sonra çevresindeki diğer keşif noktalarına yönelmek harika bir fikir. İstanbul'un bu tarihi bölgesi, yalnızca Kariye Müzesi'yle değil, aynı zamanda birçok kültürel zenginlikle dolu. Buralarda geçirilen zaman, tarihin derinliklerine bir yolculuk yapmanızı sağlayacak.
Tekfur Sarayı
İlk durak olarak Tekfur Sarayı Müzesini önerebilirim. Bizans döneminden kalma bu saray, İstanbul’un en iyi korunmuş sivil Bizans yapılarından biridir. Şu anda bir müze olarak hizmet vermektedir.
500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi
Bir diğer ziyaret noktası ise 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi. Bu müze, İstanbul’daki Yahudi kültürünü keşfetmek isteyenler için ilgi çekici bir durak olacak. Tarihi ve kültürel mirasa dair birçok eseri görebilirsiniz.
Balat ve Fener Semtleri
Balat ve Fener semtleri, Kariye Camii'den çok da uzak değil. Renkli evleri, dar sokakları ve yerel kafeleriyle harika bir yürüyüş turu yapabilirsiniz. Burada, geçmişten günümüze uzanan bir hikaye hissedeceksiniz. Özellikle, Balat'ın tarihi atmosferi herkesin ilgisini çekiyor.
Tüm bu yerler, Kariye Camii ziyaretinizin ardından size unutulmaz bir İstanbul deneyimi sunacak. Her bir nokta, İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmenizi sağlayacak farklı bir pencere açıyor. Hem tarihî hem de doğal güzelliklerle dolu bu geziler, sadece bir gün değil, her ziyaretinizde sizi bekleyen yeni sürprizlerle dolu.
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Rehberler
Rehber ile Keşfet
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
@gezim
Kariye Camii Nasıl Gidilir. Kadiköyden Eminönü vapuruna bineriz. Eminönü otobüs duraklarından 31E, 32, 336E, 36KE, 37E numaralı otobüslerden birine binerek Edirnekapı durağında indiğinizde Kariye müzesi,ne ulaşabiliriz. Beylikdüzü,Avcılar, Küçükçekmece, Zeytinburnu, tarafından geliyorsanız herhangi bir metrobüs durağından metrobüs ile Edirnekapı durağında inerek üst geçitten sağ taraftan çıkarak 5 dakika bir yürüyüş ile Kariye ulaşabilirsiniz. Yazın giderseniz bir şal almayı unutmayın… Kapalı tarzda giyinirseniz iyi olur. veya şalla bacaklarınızı kollarınızı kapatmanızı istiyorlar.. Yoksa ücretli satış var. Onada gerek yok faiş fiyattan satılıyor. Eşarplar Erkek kadın farketmiyor Şort giyinmeyin yazın almıyorlar içeriye.. Lavabolar mevcuttur.. Arka tarafta cafe var.” Fiyatları yüksek bilginiz olsun… Tarihçe: Kariye Kilisesi 6 yüzyıla kadar giden bir geçmişe sahiptir. Günümüze ulaşmış hali, Osmanlı döneminde ve 20 yüzyılın ikinci yarısında geçirdiği onarımların sonucudur. Mozaikler için Gidilir. Freksler için gidilir. Ayasofya ile neredeyse aynı değerde.. Gidilir. Kariye (Kiliseden camiye gelene kadar gelen zaman diliminde bir rehberden dinleyin. Ben o şekildede dinledim asıl olay orada… O mozaikler ve Freskler öğle bir anlamı varki tarihin detaylarını hem dikkat çeken, hemde büyüleyici, sizi alıp götüren
@istanbul34
İlk kez seneler önce gelmiştim buraya, o zamanlar müzeydi. Şimdi de çok güzel ama tabii eski hali gibi değil. Yolu biraz zahmetli ancak yine de görmeye değer bir yer. Biz gittiğimizde bir hoca ders anlatıyordu ve biz de dinleme şansı bulduk bir yandan gezerken. İçeri girişte başınızı kapatmanızı istiyorlar bu sebeple gitmeden giyiminize dikkat ederek yanınıza bir şal almanızı tavsiye ederim.
@serdaralp
Edirnekapı'nın ara sokaklarında bulunan, içinde bir sahabe (r.a.) ve O'nun mezarı ile ilgilenen bir emektarın mezarı bulunan, çevre düzenlemesi çok iyi yapılmış, tuvaletleri ücretli olan kiliseden bozma bir camidir. Cuma günleri ziyarete kapalı olduğu ifade edildi. Cami kapalı alanı sınırlı sayıda insanı konuk edebileceği için, Cuma namazı için en az 45 dakika önce hazır olunmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
@hulya7994
Burdan gitmek isteyenlere kendilerini yorup boşuna gitmesinler tadilattan dolayı kapalı. Ben gittim benden sonrada gelenler oldu onlarda kapalı olduğunu görünce geri döndüler bir kaç ayı bulurmuş tadilatı. Yanlız mahalle olarak çok güzel ve tarihi Ahşap evler var benim gibi eski yerleri seven varsa tavsiye ederim çok güzel yapılar var. Eshab-ı kiramdan EBU SAİD EL-HUDRİ r.a Hazretlerinin kabri caminin yanında onuda ziyaret etmek isteyenler ziyaret edebilirler.
@ahsensenaelmas1862
Bu sıralar haritalarda kapalı olarak gözüküyor fakat birkaç ay önce kariye müzesi tekrar camiiye çevrildi. Ve bu duvardaki eşsiz eserlerin üstüne beyaz çarşaflar çekildi. Şimdi ne durumda bilmiyorum fakat böyleyken çok eşsiz bir eserdi...
@goknuryazici995
İçindeki freskler gerçekten çok etkileyici. Ben gittiğimde turistler de vardı ve ağızları açık etrafa bakıyorlardı. Malesef böyle değerler halkımız tarafından bilinmiyor. Ne de olsa burası kilise (!) görülmesi gereken bir yer bence. Sanırım ücreti biraz fazlaydı
@muhammedaltin1994
Çok güzel ve tarihi yaşatan yapılardan biri olması hasebiyle çok heyecan verip kalbimizi pıt pıt attırıyor. İnşAllah aslına uygun bir şekilde restoresi tamamlanıp biran önce ziyarete açılır
@asimumutozbey6804
Kariye Camii veya eskiden Azize Kurtarıcı Hora Kilisesi , İstanbul'un Fatih ilçesinin Edirnekapı semtinde yer alan bir cami, eski Orta Çağ Rum Ortodoks kilisesi ve müze. Edirnekapı semtinde, halen ayakta duran Theodosius Surları'na yaklaşık yüz metre uzaklıkta bulunan yapı, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir yapı topluluğu olan Khoara Manastırı'nın merkezini oluşturmaktaydı. İstanbul'un Fethi'nden sonra elli sekiz yıl daha kilise olarak işlevini sürdü. Mozaikleri ile ünlü kilise, 1511'de cami olarak kullanılmaya başladı. 1945'te ulusal anıt ilan edilen yapı, Bakanlar Kurulu kararı ile 1948 yılında Müzeler İdaresi’ne bağlı bir müze haline getirildi. Türkiye'nin en çok ziyaret edilen müzelerinden birisi olan Kariye, 2019 yılında Danıştay'ın kararı iptaliyle yeniden camiye dönüştürülmüş ve 21 Ağustos 2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de Müslüman ibadetine açılmıştır. Kariye, iyi korunmuş mozaik ve freskleriyle dünya çapında tanınmıştır. Kiliseden camiye dönüştürülmesinden sonra, içindeki Hristiyanlık sembolleri, yazılar, bütün freskolar, mozaikler ince bir boya ve kireç badanası ile yapıyı tahrip edilmeden örtülmüş, bu sayede günümüze kadar ulaşmıştır. Hristiyanlıkta dini yapılar, okur yazarlığı olmayan Hristiyanlara dini konuları görsel olarak aktarmak, yapıların iç mekanlarını zenginleştirmek ve görkem katmak amacı ile dini sahnelerin betimlendiği mozaik ve fresklerle bezenirdi. Kariye de Portreler, Eski Ahit, Yeni Ahit ve Apokrif İncillerden alınmış sahneler içeren mozaik ve resimler ile bezelidir. Yapı, sanat tarihçileri tarafından içindeki bezemeler bakımından genellikle İtalya'nın Padova kentindeki Arena Şapeli'nde aşağı yukarı aynı tarihlerde Rönesans resminin öncüsü Giotto tarafından yapılan Arena Şapeli ile karşılaştırılır. İkisinde de Meryem Ana'nın annesi Anna, babası Yohakim, Meryem'in kendisi ve İsa'nın yaşamından birçok sahne yer alır. Yüzyıllardır aynı donuk ve cansız şekilde resmedilen dinî sahneler ve yüzler, bu iki yapıda farklı biçimde resmedilmeye başlamıştır. Resimsel biçem olarak antikiteye dönülmüştür. Arena Şapeli'nde sahneler kronolojik olarak sıralanmış; Kariye'deki ise sahneler, kronolojik bir sıra takip etmenin yanı sıra benzer konular ortak alanlarda betimlenecek şekilde düzenlenmiştir.[9] Kompozisyonlarda arka fonlar sahne dekoru gibidir ve kumaş, bitki gibi ayrıntılarla doludur. Seyirciye bakmayan, sahnedeki diğer figürlerle iletişim kuran figürler görülür. İstanbul'daki Arap Camii ve Fethiye Camii üslupsal benzerlikler gösterir. Fresk Tekniği Kariye'ye kullanılan bir süsleme tekniğidir. Özellikle Pareklezyonun tümü freskolarla kaplanmıştır. Apsiste görülen "Cehenneme İniş", yani "diriliş" (anastasis) sahnesi çok az hasarla günümüze ulaşmış bir sanat eseridir. Onun üst kısmında yer alan "son yargı" sahnesi burada gösterilmiştir. Tavanın tepe kısmında evren bir salyangozu andırırcasına, spiral biçimde tasvir edilmiştir. Pareklezyonun sağ ve sol duvarlarında görülen nişlerin mezar olduğu bilinir. Pareklezyon kubbesinin ortasında Meryem ve Çocuk İsa, dilimlerinde ise 12 melek tasviri görünmektedir. Fresk tekniği, pareklezyon'da kullanımının yanı sıra dış narteks bölümündeki mezar nişlerinde de kullanılmıştır.