Myra Örenyeri
Puan
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
Myra Örenyeri'ne adım attığımda, tarihin derinliklerine yaptığım bir yolculuğa çıktığımı hissettim. Myra Antik Kent'in kalıntıları arasında dolaşırken, geçmişin izlerini takip ederek tarihi olayların ve kültürel zenginliklerin buluşma noktasında bulunduğumu düşündüm. Bu eşsiz yer, sadece tarihi eserleriyle değil, aynı zamanda doğanın verdiği güzelliklerle de beni büyüledi. Yazımda, Myra Örenyeri'nin tabiatla iç içe olan benzersiz manzarasını keşfedecek ve bu tarihi alanın sunduğu olanakları sizlerle paylaşacağım. Haydi, siz de bu büyülü yolculuğa katılmaya hazır olun!
Myra Örenyeri'nin Tarihsel Önemi
Myra Antik Kent, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Burada yapılan kazılar, sadece mimari kalıntıların değil, aynı zamanda sosyal hayata dair birçok verinin de gün yüzüne çıkmasını sağladı. Antik dönemde önemli bir liman kenti olan Myra, yalnızca yerel halk değil, ticaret yapmak isteyen yabancı tüccarlar için de cazip bir merkezdi. Şehir, Roma İmparatorluğu döneminde kültürel ve ekonomik açıdan büyük bir gelişim gösterdi; bunun yanı sıra antik çağın en önemli dini merkezlerinden biri haline geldi.
Zamanla Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte, Myra'nın kutsal bir kent olarak da önemi arttı. Aziz Nikolaos'ın burada yaşamış olması, kentin dini kimliğini pekiştiren unsurlardan biri oldu. Ziyaretçiler, yalnızca tarihi kalıntıları görmekle kalmaz, aynı zamanda bu önemli geçmişi hissetme şansını da yakalar. Myra Antik Kent'teki tiyatro, mezarlar ve kiliseler, insanların binlerce yıl önceki yaşamları hakkında bize birçok şey anlatıyor.
Myra, tarih meraklıları için adeta bir açık hava müzesi gibidir. Geçmişin izlerini sürmek ve bu benzersiz kültürel mirası keşfetmek, benim için her zaman özel bir deneyim olmuştur. Burada geçirdiğim her an, geçmişle bugün arasında bir köprü kurarak, zamanın ötesine geçmeme olanak tanıyor. Eğer tarihle iç içe bir yolculuğa çıkmak isterseniz, Myra sizi bekliyor!
Myra Antik Kent: Geçmişin İzleri
Myra Antik Kent’e ilk adım attığımda, zamanın ruhunu gerçekten hissedebildim. Tarihin derinliklerine yolculuk yapmak, eserlerin ve kalıntıların arasında kaybolmak insana bambaşka bir his veriyor. Myra, antik çağların izlerini taşıyan zengin bir mirasa sahip. Bu bölge, Likya'nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor ve burada birçok ilginç kalıntı bulunuyor.
Kentteki tiyatro, etkileyici mimarisiyle beni büyüledi. Yaklaşık 8.000 kişilik kapasitesiyle antik dönemlerin sosyal ve kültürel hayatını gözler önüne seriyor. Tiyatronun, günümüzdeki etkinliklere ev sahipliği yapan sahneleriyle karşılaştırdığımda, geçmişin izleri burada halen canlı kalıyor gibi hissettum. Ayrıca, rock-cut mezarları ve muhteşem lahitleri de ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Bu mezarlar, hem mimari özellikleri hem de ruhsal anlamlarıyla oldukça etkileyici.
Keşfettiğim her köşe, bana Myra Antik Kent’in sadece bir kalıntı değil, aynı zamanda geçmişin ruhunu taşıyan bir varlık olduğunu hatırlattı. Bu nedenle, o anlarda hem düşünmeye hem de doğanın içindeki bu tarih sayfalarını keşfetmeye daldım. Burası, sağladığı tarihi dokuyla birlikte, beni derinden etkileyen bir yerleşim alanıydı. Keşfedilecek daha pek çok güzellik var!
Doğanın ve Tarihin Buluşması: Peyzaj
Myra Antik Kent'i ziyaret ettiğimde, sadece tarihsel kalıntılarla değil, aynı zamanda muhteşem bir doğa manzarasıyla da karşılaştım. Bu alan, tarih ve doğanın iç içe geçtiği bir tablo gibi. Antik kentte yürüyüş yaparken, etrafımdaki zengin flora ve fauna, bu bölgenin ne kadar bereketli olduğunu gözler önüne seriyordu.
Kentin yer aldığı bölge, Akdeniz ikliminin etkisinde kalmış. Bu da demek oluyor ki, yemyeşil ağaçlar ve çiçeklerle dolu, huzur verici bir çevreye sahip. yürüyüş yapmak bana büyük bir mutluluk veriyordu. Doğanın sunduğu sesler arasında, kuşların cıvıltısı ve rüzgarın hafif esintisi beni adeta tarihin derinliklerine sürüklüyordu.
Kentin her köşesinde tarihsel yapılarla doğanın buluştuğu noktalar var. Antik tiyatro, kayalar üzerine oyulmuş mezarlar ve diğer yapılar, çevredeki doğal manzara ile birleşerek etkileyici bir görüntü oluşturuyor. Bu eşsiz peyzaj, fotoğrafçılar için harika bir fırsat sunuyor. Ben de, bu doğal güzelliklerin ve tarihi kalıntıların iç içe geçtiği anları ölümsüzleştirmek için bolca fotoğraf çektim.
Bu güzel manzarada yürürken, sadece antik kalıntıları değil, aynı zamanda geçmişin ruhunu da hissedebiliyorsunuz. Myra Antik Kent, tarih ve doğanın uyum içerisinde var olduğu bir nokta olarak, ziyaretçilerine unutulmaz anlar sunuyor.
Myra Örenyeri'nde Görmeniz Gereken Yapılar
Myra Antik Kent’i ziyaret ettiğimde, tarih kokan yapılar arasında kaybolmuş hissettim. Bu antik kent, sadece kalıntılarıyla değil, aynı zamanda mimari yapılarıyla da etkileyici bir deneyim sunuyor. İlk olarak, görkemli kaya mezarlarını mutlaka görmelisiniz. Bu mezarlar, kayaların içine oyulmuş muhteşem bir yapıya sahip ve geçmişin izlerini yansıtıyor. Gerçekten büyüleyici!
Ayrıca, antik tiyatroyu ziyaret etmek de oldukça keyifli. Burada oturup, tarihi atmosferin tadını çıkarırken, aklımda sahnelenen oyunlar canlandı. Geniş bir kapasiteye sahip bu tiyatro, muhteşem akustiği ile biliniyor ve geçmişte büyük etkinliklere ev sahipliği yapmış.
Bir de St. Nicholas Kilisesi var ki, kesinlikle göz atmanız gereken bir başka önemli yapı. Bu kilise, Hristiyanlığın erken dönemlerine dair pek çok iz taşıyor ve St. Nicholas'a atfedilen efsaneler ile dolu. İçeri girdiğinizde, o dönemin ruhunu hissedebiliyorsunuz.
Tüm bu yapılar, Myra Antik Kent’in tarihsel derinliğini ve kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Bu gezimde, bu yapılar aracılığıyla, tarih ile doğanın nasıl bir araya geldiğini daha iyi anlama fırsatı buldum. Eğer siz de bu bölgeyi ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, bu yapıları listenize eklemenizi şiddetle öneririm!
Ziyaretçi Rehberi: Myra Örenyeri'ne Nasıl Gidilir?
Myra Antik Kent'e ulaşmak oldukça kolay ve keyifli bir yolculuk sunuyor. Öncelikle, Antalya'nın Demre ilçesinde yer aldığını belirtmeliyim. Eğer özel aracınızla geliyorsanız, Antalya'dan Demre yönüne doğru ilerlemeniz yeterli. Yol boyunca muhteşem Akdeniz manzaraları eşliğinde seyahat edeceksiniz. Ayrıca, araç kiralama opsiyonlarıyla da rahat bir yolculuk yapabilirsiniz.
Toplu taşıma tercih edenler için ise Antalya'dan Demre'ye düzenli otobüs seferleri bulunuyor. Bu otobüslerle rahatlıkla antik kente ulaşabilirsiniz. Demre'nin otogarından indikten sonra, Myra Antik Kent'i yürüyerek yalnızca birkaç dakika içinde keşfedebilirsiniz.
Eğer doğayla iç içe olmak istiyorsanız, yaz aylarında hem açık hava etkinlikleri hem de kısa yürüyüş turları düzenleniyor. Bu sayede hem tarihi keşfedecek hem de doğal güzelliklerin tadını çıkaracaksınız. Myra Antik Kent’i ziyaretim sırasında, buranın büyüleyici atmosferi ve tarihî zenginlikleri karşısında hayran kalmıştım.
Günümüzde, Myra'nın tarihi güzelliklerini sadece bir gün içinde görmek mümkündür. Civanperçemi ve myra'dan ilham alarak bu harika yeri mutlaka keşıfedin. Böylece, tarihin ve doğanın iç içe geçtiği bu eşsiz deneyimi yaşayabilirsiniz.
Myra Antik Kenti Giriş Ücreti ?
Myra Antik Kenti'ne giriş ücreti yetişkinler için kişi başı 90 TL'dir. Ziyaret saatleri yaz ve kış dönemlerinde farklılık göstermektedir. Yaz döneminde 08:30 ila 19:30 arası, kış döneminde ise 08:30 ila 17:30 arası ziyaret edilebilir. Ayrıca, Müze Kart geçerlidir.
Myra Örenyeri Çevresinde Gezilecek Yerler
Myra Antik Kent'i ziyaret etmek harika bir deneyim ama çevresinde keşfedilecek daha pek çok güzellik olduğunu biliyor muydunuz? Bu bölge, tarihi ve doğal zenginlikleriyle dolu. Gezerken, çevredeki diğer cazibe merkezlerine uğrayarak seyahatinizi daha da zenginleştirebilirsiniz.
Kekova Adası
Myra’ya oldukça yakın konumda bulunan Kekova Adası, doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarıyla büyüleyici bir nokta. Su altındaki batık şehri görmek için bir tekne turuna katılabilirsiniz. Hem doğanın hem de tarihin bu kadar iç içe geçmiş olduğu bir yeri gezmek gerçekten etkileyici.
Demre Şehri
Demre, sadece Myra'nın saklı kalıntılarını değil, aynı zamanda Likya uygarlığına dair derin izler de taşıyor. Şehir merkezinde yer alan Aziz Nikolaos Kilisesi, bölgenin en önemli turist noktalarından. Bölgeyi keşfederken, yerel mutfağın lezzetlerini tatmayı da unutmayın.
Olympos Antik Kenti
Myra’dan yaklaşık bir saatlik mesafede bulunan Olympos, hem tarihi kalıntıları hem de muhteşem plajlarıyla dikkat çekiyor. Özellikle doğa ile iç içe vakit geçirmek isterseniz, Olympos’un harika bir seçenek olduğunu söyleyebilirim.
Myra Antik Kent çevresindeki bu yerleri keşfederken, hem tarihin derinliklerine inebilir hem de doğanın keyfini çıkarabilirsiniz. Unutulmaz anılar biriktireceğinize eminim!
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
@Gezen Kadın
Eylül ekim kasım ayı rahatça gezebilmek için ideal.yazin aşırı sıcaktan dolayı rahatça gezemeyebilirsiniz.antik tiyatro Kral locaları kaya mezarları görenleri hayran bırakıyor.
@antalyarehber
Bu topraklarda böyle Ören yerlerine rastladıkça hayran kalıyorum. Müze kart ile giriş sağlayabilirsiniz. Ören yerine varmadan ücretsiz diye sizi otopark için çevirmeye çalışıyorlar ancak müze önünde otopark mevcut. Aldanmayın.
@arzuoruc7426
Saatlerce inceleyerek,resimleyerek ve gezerek Antik Kent ziyareti yaparım benim Antik Kent gezi anlayışım bu derseniz burası öyle bir yer değil.Ama Antik Kent sevdalısı iseniz Demre'ye yolunuz düştüyse gezi planınıza ekleyin derim.Otoparklar ücretsiz.Girişte cafeler,marketler,alışveriş mağazaları bulunmakta.Giriş ücretli 60 tl müze kartınız varsa bedava.Turnikelerden geçtiğinizde hemen sizi tiyatro karşılıyor.Her ne kadar tiyatroyu gezmek isteseniz de kaya mezarlarını görünce oraya doğru yönleniyorsunuz ☺️ Kayaya yapılmış muhteşem işçilik şöleni sunan bu mezarlar oyma figürleri ile adeta sizi selamlıyor. Bu muazzam yapıları görünce saatlerce kent içinde inceleme yaparak gezerim diye düşünmüştüm ama tiyatroyu gezdikten sonra kent gezim bitti. Antik Kentin büyük bir kısmı Demre Çayı'nın getirmiş olduğu alüvyonlar altında kalmış.Eğer düzgün bir çalışma ile ilçe altında kazı yapılırsa bir çok şaheser ve yapı ortaya çıkacaktır. Dediğim gibi kısa süreyle gezinizin biteceği bu Antik Kent navigasyonla kolayca bulabileceğiniz bir yerde.Ama yol boyunca tabela aradım göremedim bilginize.
@pinarkorkusuz5032
Muhteşem bir yer. Resmen büyülendim. Bu küçücük alanı saatlerce gezdik. Ören yerleri arasında en bakımlı olanlarından. O dönemin inceliklerini taşlara nasıl işlediklerini çok güzel görebilirsiniz. Doğayla tamamen bütünleşmiş şekilde ki siz gezerken sincap, kertenkele ve mekanın asıl sahipleri dağ keçilerini her yerde görebilirsiniz :) oldukça keyifli ve büyülü bir yolculuktu. Sonunda insan kendini biz nerede yanlış yaptık da bu kadar geriye düştük diye sorgulamıyor değil :))) giriş ücretli ama son kurula kdr değiyor. Keyifli gezmeler :)
@emrahdemir9380
Ören Yeri, büyük bir tiyatro ve kaya mezarları ile kaplı bir kayalık yüzeyden oluşuyor. Her iki alanın da çok etkileyici olduğunu söyleyebilirim ancak bölgeyi daha iyi anlayabilmek için Andriake ve Likya Uygarlıkları Müzesi'ni de birlikte gezmek gerekiyor.
@ahmetbenek356
Bugünkü Demre İlçe merkezinde ve civarında yer alan Myra Antik Kenti, aynı adı taşıyan ova üzerinde kurulmuştur. Myros nehrinin (bugünkü Demre Çayı) batısındaki ulaşıma elverişli kanal ile şehrin denizle bağlantısı sağlanmaktaydı. Kanalın diğer yanında yer alan Andriake (Çayağzı) limanından da bölgenin deniz ulaşımı ve ticareti yürütülmekteydi. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlüdür. Kaya mezarları, Likçe yazıtları ve sikkeler, Myra’nın en azından İ.Ö. 5. Yüzyıldan itibaren varlığını sürdürdüğünü gösterirler. Strabon’un verdiği bilgiye göre Likya Birliğinin altı büyük kentinden biri olan Myra, Likçe yazıtlarda Myrrh adıyla anılır. İ.S. 2. Yüzyıl Myra’nın büyük bir gelişmeye sahne olduğu dönemdir. Likya Birliğinin Metropolisi olan şehirde, Likyalı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edilmiş ve onarılmıştır. Bizans Döneminde ise Myra, dini yönden olduğu kadar idari yönden de önde gelen şehirlerden biri olmuştur. Günümüze dek ulaşan ününü, Aziz Nikolaos’un (NoelBaba) İ.S. 4. Yüzyılda şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz mertebesine ulaşıp adına kilise yapılmasına borçludur. Myra, 7. Yüzyıldan itibaren gerek deprem, su baskını ve Demre Çayı’nın getirdiği alüvyonlar, gerekse Arap akınları sebebiyle önemini yitirip 12. yüzyılda köy hüviyetine dönüşmüştür. Günümüz kalıntılarını, akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro ile her iki yanında yer alan kaya mezarları oluşturur. Yapılan araştırmalara göre bugün oldukça sağlam durumda olan Roma Dönemi surlarının dışında, Helenistik hatta İ.Ö.5.y.y.’a tarihlenen sur kalıntılarına akropol tepesi ve çevresinde rastlamak i mümkündür. Akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro, gerek oturma sıraları gerekse sahne binası ile iyi korunmuş bir Roma Dönemi tiyatrosunun özelliklerini yansıtır. Sahne binası ikinci katın yarısına kadar ayaktadır. Tiyatronun hemen iki yanında, kabartmalı veya düz kaya mezarları yer alır. Likyalıların ahşap ev mimarisinin kaya mezarlarına en iyi uyarlanmış örnekleri olan Myra mezarlarının içinde, ölüyü ve yakınlarını betimleyen kabartmalı mezar, en ilginç örneklerden biridir. Ayrıca yine kabartmalı veya kitabeli birçok kaya mezarı, kayalığın güneye bakan yüzünde üst üste veya yan yana sıralanmaktadır. Tiyatro yakınındaki şehir merkezine giderken yolun solundaki hamam kalıntıları ise Roma Dönemi tuğlamimarisinin erken ve ilginç örneklerini oluştururlar. Şehrin su ihtiyacı, Demre Çayının aktığı vadi kenarındaki kayaya oyulmuş kanallarla karşılanmaktaydı. Likya konfederasyonunda 3 oy hakkına sahip 6 şehirden biri olan Myra’nın “En parlak kent” unvanıyla anılması ne denli önemli bir kent olduğunu göstermektedir. Myra’nın Likya konfederasyonuna ait sikkelerin yanında kendi adıyla basılmış sikkelerinde, şehrin ana tanrıçası Artemis’in Anadolu’nun en eski tanrıçası Kybele formunda temsil edilmiş olması ayrı bir önem taşımaktadır. M.S. 2.Yüzyılda Likya eyaletinin başkenti olan Myra’nın, St. Paul ve arkadaşlarının uğradıkları şehir olması Hıristiyanlıkça da özel bir önem taşımaktadır.
@ahmetyasar8331
Likya nın güzel şehirlerinden biri olsa da büyük bir bölümü alüvyonlar altında kaldığı için kaya mezarları ve tiyatro haricinde gezilecek pek bir alan yok.
@ozlemguven8707
Giriş yetişkin için 90₺ çocuklar ücretsiz Yanarım yanarım ülkemi özgürce gezemediğime yanarım. Turistten alın bilet parası vatandaştan değil
@yusufbogatepe3154
M.ö. 168 de yapıldığı düşünülen Myra antik kenti ilk girişte sizi zaten büyüklüğü ve görüntüsü ile şaşırtacak. Özellikle kaya mezarları kısmı gerçekten insanı şaşırtıyor. Antik tiyatro bölümü ise devasa bir alanda bulunuyor. En alt kısımda ise protokol alanını da görebiliyorsunuz. Bence en çok görülmesi gereken antik kentler listesine kesinlikle eklenmesi gerekiyor. Tavsiyem bilet yerine müze kart almanız. Buraya giriş bileti 90 TL idi. Müze kart ise 60 TL ve tüm Türkiye'deki müzelerde geçerli.
@merveduzel2487
Myra, kaynaklarda hristiyanlığın ilk yüzyıllarında büyük bir medeniyete şahitlik etmiş bir bölge olarak geçiyor ? Collesıum yani tiyatro için düzenlenen bu mimarı yapıya hayran kalmamak elde değil. Sanata eski zamanlarda verilen önemin bu mimariyi oluşturacak kadar büyük olması bile tüyler ürpertici. Ayrıca dağların içerisine oyularak madenlerden pencereler yapılarak kral mezarları yapılması krallarına verdikleri üst düzey önemi de gözler önüne seriyor. Aynı zamanda taşlar üzerindeki suretler o dönemde ölen kişilerin mezar taşları. Kişilein suretlerini taşlara kazımışlar. Tarihe çok büyük bir ilgi duymamama rağmen buradaki cazibe beni derinden etkiledi. Müze kart 60 tl. 1 yıl ücretsiz Türkiyenin her yerindeki müzeye giriş yapabiliyorsunuz.
@ozanturkan
Daha çok bakım ve özen istiyor bence. Onun dışında restorasyonu gayet başarılı yapılmış, likya medeniyetlerinden myra halkının yaşayışına dair önemli bilgilere sahip olabilirsiniz. Tavsiyem, demre'ye gitmişken st. Nicola (noel baba'ya ilham olan aziz) kilisesi ve likya medeniyetleri müzesi'ni de gezmeniz. Yalnız bunların hepsini gezecekseniz yıllık kişisel müzekart çıkarmanız mantıklı olacaktır.
@merveduzel2017
Myra, kaynaklarda hristiyanlığın ilk yüzyıllarında büyük bir medeniyete şahitlik etmiş bir bölge olarak geçiyor ? Collesıum yani tiyatro için düzenlenen bu mimarı yapıya hayran kalmamak elde değil. Sanata eski zamanlarda verilen önemin bu mimariyi oluşturacak kadar büyük olması bile tüyler ürpertici. Ayrıca dağların içerisine oyularak madenlerden pencereler yapılarak kral mezarları yapılması krallarına verdikleri üst düzey önemi de gözler önüne seriyor. Aynı zamanda taşlar üzerindeki suretler o dönemde ölen kişilerin mezar taşları. Kişilein suretlerini taşlara kazımışlar. Tarihe çok büyük bir ilgi duymamama rağmen buradaki cazibe beni derinden etkiledi. Müze kart 60 tl. 1 yıl ücretsiz Türkiyenin her yerindeki müzeye giriş yapabiliyorsunuz.
@necatikarademir
Hayatını anlamaya çalışan herkes mutlaka bu tarz yerleri görmeli 1500 yıl önce insanlar nasıl medeni ve sosyalmiş anlamak isteyen şimdi ise ne kadar sanattan uzak ve ilkel yaşadığını anlamak isteyen herkes görmeli
@huseyinkoc
Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer. Bir kaç yeri ne yazık ki kapatılmış. Herhangi bir kazı çalışması olmayan bu kapalı alanlarda toprak altında sütunlar, tüneller görünüyor. Yet altında saklı çok büyük bir alanın olduğu belli. Tiyatrosu çok büyük ve çok iyi korunmuş. Ne yazık ki bir çok tarihi alanda olduğu gibi burada da bir çok yazıt olmasına rağmen hiç birinde bir açıklama yok. Yani o güzelim kapıların üzerinde, tiyatro koltukları üst kısmında, tabletlerde ne yazıyor belli değil. Google translate foto tanıma ile bir kapıdaki yazının bir parçasını "downwoard" (aşağı doğru) olarak çevirdi ve bu bile çok heyecan vericiydi. O yazıların anlamı mutlaka yazılmalı. Kültür bakanlığı bu konuda tüm ülkede ne yazık ki çok zayıf.
@ahmetselcukonar
Burası büyük anlamda bir antik kent sayılmaz. Yalnızca kral mezarları ve bir tiyatro mevcut. Ayrıca arabanız yoksa ulaşımı oldukça zor. Demre otogarından taksiye ulaşabiliyorsunuz. Ortalama 3-4 km bir yol. Taksi fiyatı 50₺ civarında tutuyor.
@Sevara Arancı
?Antalya’nın Demre ilçesinde bulunuyor. ?Müze kartınız varsa ücretsiz girebiliyorsunuz. ?Antik kentte kaya mezarları,lahitler,sikkeler ve Roma dönemine ait antik tiyotra bulunuyor. ?Şuana kadar gördüğüm en çok kaya mezarlarının olduğu yer.. ?Giriş kısmının toprak yolu daha düzenli olabilirdi atıl bırakılmış gibiydi. ?Antik kentin girişinde hediyelik eşya satan dükkanlar mevcut…
@kapadokya
?Antalya’nın Demre ilçesinde bulunuyor. ?Müze kartınız varsa ücretsiz girebiliyorsunuz. ?Antik kentte kaya mezarları,lahitler,sikkeler ve Roma dönemine ait antik tiyotra bulunuyor. ?Şuana kadar gördüğüm en çok kaya mezarlarının olduğu yer.. ?Giriş kısmının toprak yolu daha düzenli olabilirdi atıl bırakılmış gibiydi. ?Antik kentin girişinde hediyelik eşya satan dükkanlar mevcut…
@ozgurtomakin6564
Güvenli bir şekilde yukarılara çıkıp Likya uygarlığından kalma Kaya mezarlarını görmek isterdim ancak maalesef aşağıdan bakmakla yetindik. Çok ihtişamlı bir yer o yüzden kesinlikle görülmesi gerekiyor. Antik tiyatrosu da gayet güzeldi, sahne kısmının iki katlı kısmı hala ayakta. Hem Likya’yı hem de Roma dönemini görmek için güzel bir fırsat burası. Yukarı çıkmanız mümkün olmadığı için çok vaktinizi alacak bir yer değil. Buraya gelmişken Demre’de yer alan St Nicholas Kilisesi ve Likya Uygarlıkları Müzesi’ne de uğrayabilirsiniz.
@muglatravel
Güvenli bir şekilde yukarılara çıkıp Likya uygarlığından kalma Kaya mezarlarını görmek isterdim ancak maalesef aşağıdan bakmakla yetindik. Çok ihtişamlı bir yer o yüzden kesinlikle görülmesi gerekiyor. Antik tiyatrosu da gayet güzeldi, sahne kısmının iki katlı kısmı hala ayakta. Hem Likya’yı hem de Roma dönemini görmek için güzel bir fırsat burası. Yukarı çıkmanız mümkün olmadığı için çok vaktinizi alacak bir yer değil. Buraya gelmişken Demre’de yer alan St Nicholas Kilisesi ve Likya Uygarlıkları Müzesi’ne de uğrayabilirsiniz.
@haktancagdas
Bilet almaktansa müze kart almak daha mantıklı. Ve yerden ötürü çok güzel farklı müze kart çeşitleri sunuyorlar. Herhangi bir rehberle gitmeye gerek yok. Yapılar çok güzel ve hala çalışılan bir alan . Mitolojiyle ilgileniyorsanız sizi ekstra mutlu edecektir çünkü çok güzel işlemeler ve detaylar var. Varsayımlar fikirler ve mitolojiler hakkında hayal kurup çıkarım yapabileceğiniz tatlı nir yer. Park yerleri ücretsiz ve mutlaka çıkınca otoparkın yanından portakal suyu için. Taze portakalı dondurup daha sonra suyunu sıkıyorlar . Güneş altında sıcak yürüyüşten sonra mükemmel oluyor.
@Gezen Kadın
Bilet almaktansa müze kart almak daha mantıklı. Ve yerden ötürü çok güzel farklı müze kart çeşitleri sunuyorlar. Herhangi bir rehberle gitmeye gerek yok. Yapılar çok güzel ve hala çalışılan bir alan . Mitolojiyle ilgileniyorsanız sizi ekstra mutlu edecektir çünkü çok güzel işlemeler ve detaylar var. Varsayımlar fikirler ve mitolojiler hakkında hayal kurup çıkarım yapabileceğiniz tatlı nir yer. Park yerleri ücretsiz ve mutlaka çıkınca otoparkın yanından portakal suyu için. Taze portakalı dondurup daha sonra suyunu sıkıyorlar . Güneş altında sıcak yürüyüşten sonra mükemmel oluyor.
@Rehber
Demre , ,anıt mezarları,antik kentleri,seraları,yapay balık göletleri ve sahilleriyle gercekten cok güzel bir yer..