Dim Mağarası

Alanya’dan Mersin istikametine giderken farklı bir girişi olan yoldan gidiyorsunuz. Yol dar ve virajlı olsa da idare eder. Otopark sorun değil otomobil 5 lira ne kadar durursa dursun. Mekan çok uzun kalınacak bir yer olmadığı için devamlı gelen giden oluyor. Giriş çok enteresan SSK indirimi var. İlk kez böyle bir şey gördüm. İndirimli 30 öğrenci 20 küçük çocuklar (9yaş altı) ücretsiz. Mekanın içi neredeyse hep merdiven iniş ve çıkış. İlk basamaklar sonrası yol sağa ve sola ayrılıyor. Sağ taraf kısa mesafe sol taraf uzun. Biz ilk sola gittik iyi ki de öyle yapmışız yaklaşık 310 metre inişli çıkışlı yol baya zorlayıcıydı. Allahtan içerisi serin lakin sular damladığı için yerler ıslak ve ayağınız kayabilir dikkatli olmakta fayda var. Küçük çocukla girmek ekstra zor olabilir. Sol tarafın sonunda bir su var. Sağ tarafta kayalarla yol kapanıyor. Üst kısımda açıklık var ileride o kısmı da açarlar mı bilmiyorum. Mekan ve çevresi temiz düzgün. Cafeterya var. Tuvalette kutu var ne kadar istersen o kadar atıyorsun. Manzara güzel bol bol fotoğraf çekilebilirsiniz. Oradaki dikene bile ismini kazıyan insancıklar var. Görüntü kirliliği ve doğa katliamına gerek yok. Akıllı uslu gezin görün gelecek olanlar için düzgün bırakın.

Memurlar asker öğrenci gibi gruplar indirimli diye geçiyor. İndirimli bilet 25 TL. İndirimsiz 60 TL. Müze kart geçmiyor. Ödediğiniz paraya değer. İçerisi serin. Sıcaklık 18 dereceye kadar düşüyor. İçine girdiğinizde mağaranın sağlı sollu iki bölümü var. Sağ taraf 50 metre sol taraf 350 metre uzunluğunda. Icerisi fotoğraf çekmeye çekinmeye uygun. İçerisi kalabalık olmuyor. Mağaraya giden yolda safari arabaları giremez diye bir tabela var. O yoldan giderseniz yol çok dik. Acemilere ve aracında problem olanlara önermem. Biraz daha uzun olan yoldan gitsinler. Mağaraya giden yolda dim çayından gelen bir akinti var. Yol kenarı boyunca su akıyor. Ayaklarinizi sokmanızi tavsiye ederim. Herkese iyi seyahatler dilerim.

Öncelikle şunu belirteyim Çok, çok zor ve meşakkatli bir yolun sonunda ulaşıla biliyor, tam vardım derken bitmeyen merdivenlerden çıkılıyorsunuz. Neyse tam bitti diyeceksiniz, mağaranın içinide komple merdivenle inip çıkıyorsunuz. En kötü 3 saate maloluyor. Ona göre kendinizi ayarlayın. Yorgunsanız filan asla yeltenmeyin. Saat 18.30 dan sonra giriş yok. Ağustos 2022. Girişler aşırı pahalı, kredi kartı geçmiyor. Giriş ücreti 60 TL. Eee özel işletmenin insafına bırakılırsa. Ayrıcada yine aynı işletmeye 5 TL otopark parası veriyorsunuz. Ne fiş, ne fatura. Ne parası? Anlayacağınız Deli dumruldan beri sistem aynı. MEKANA GELİNCE, Merkezdeki, Damlataş mağarasının büyük versiyonu. Damlataşı gördüyseniz ki, (orada da sizi Alanya Belediyesi bekliyor soymak için ama dim mağarasına göre daha az?) dim mağarasını görmek için boşa zaman kaybetmeyin. Damlataşı 2-3 kere gezin aynı şey ☺️ İyi gezmeler, iyi tatiller..

Dolambaçlı ve bakımsız bir yolun ardından mağaranın otopark kısmı denen yere ulaşıyorsunuz. Biz yol kenarına park ettik otopark bile değildi ancak orayıda otoparktan sayıp hemen 5 TL otopark ücreti talep ediyorlar. Birkaç dolambaçlı basamaktan sonra mağaranın 10 metre önünde bilet satıcısı ile karşılaşıyorsunuz. Müze kart malesef geçersiz doğal oluşum olan bir mağaraya bakmaya 60 TL ücret istiyorlar. İndirimli 30 TL. Kendi vatandaşımızın 60 birim turistlerin 3.5 ila 4 birim para ile girebilmeleri ülkemiz adına kırıcı. En azından kendi ülkemizin vatandaşlarına 10 lira gibi bir fiyat olabilirdi. Ya da iki tarafta da bitim para olarak 10 birim para talep edilebilirdi. Yaklaşık 350 ve 50 m olarak 2 bölümden oluşuyor. İçi nemli astım hastaları biraz tıkanıklık yaşayabilirler. Gezilesi bir yer. Ancak fiyatlar makul değil. Ha birde yabancı turistler sanki heryer babasının malıymış gibi dar merdivenlerde üzerinize üzerinize yürüyorlar. Bağıra bağıra konuşarak geziniyorlar.

Çok güzel bir mağaraydı. Görülmesi gereken yerlerden biri. Sarkıt ve dikitler çok güzel şekiller oluşturmuş.İçerisi, bir taraf 55 diğeri 310 metre boyunda iki yola ayrılıyor. İki tarafta güzeldi. İçerisi dışarıya göre çok serin. Sadece mağaraya gidiş için araba yolu biraz dar. Alanya’da görülmesi gereken yerlerden birisi. Damlataş mağarasından sonra buraya da kesinlikle gitmelisiniz. Yakınlarda bir de Dim Çayı varmış ama ona bakamadık.

Alanya merkezden 20-25dk mesafede Toroslara doğru tırmanıyorsunuz. Araç yolu biraz dar o yüzden dikkatli olmanızı öneririm. Ancak vardığınızda bir tarafta deniz bir tarafta yüksek toros dağları arasında dim çayı manzarası zorlu yola değdi dedirtiyor. Mağaranin oluşumu damlataş mağarasıyla benzer ancak daha büyük ve 50 ila 300metrelik parkurlar mevcutmuş. Giriş ücreti 30tl. Vaktim olmadığı için sadece gir çık için giriş ücreti vermek istemedim. Mağara dan çıkan ziyaretçilerin söylediğine göre mağara içinin serin olduğunu öğrendim. Tekrar yolum düşerse geniş bir vakitte 300 metrelik parkuru yürümek için girmek istiyorum.

Dim Mağarası doğal ve karstik bir mağara. Karbonik asitce zengin yağmur ve kar sularının kırık zonu boyunca Kireçtaşı kayalarını eritmesi sonucu oluşmuş. Mağaranın oluşup gelişmesinde tektoniğin de katkı sağladığı düşünülüyor. Dim Mağarası 360 m uzunluğunda, 10-15 m genişliğinde ve yüksekliğindedir. Mağara içinde çok çeşitli ve zengin damlataş oluşumları yer alıyor. Mağaranın sonunda, girişten 17 m daha derinde 200 m² su yüzeyi bulunan küçük bir göl bulunuyor. Suyun bu bölümde birikmesinin nedeni göl tabanının geçirimsiz şistlerden oluşmasından kaynaklanıyor. İçeride kaval çalan dede mağarayı daha da mistik hale getirdi gezerken gerçekten de zevk aldım. Mağaranın en sonunda suyun biriktiği alan görülmeye değer. Doğal ortamları seviyorsanız bu muhtemelen gezdiğiniz en güzel mağara olacak. Mayıs 2022 güncel fiyatları Yetişkin 25 TL (Müze kart geçersiz) Öğrenci 8 TL

Türkiye’nin özel şirket tarafından işletmeye açılan ilk mağarası olduğu belirtilen mağaraya Dim Vadisi manzarası eşliğinde çok da bakımlı olmayan bir yoldan (özel araç/tur otobüsleri vb. ile) ulaşılabiliyor. Mağaraya giriş ücreti Mayıs 2022 itibarıyla tam 60,00-TL, indirimli 30,00-TL olup otopark için de 5,00-TL ücret talep ediliyor. Mağaranın takribi 400 metre gezilebilir alanı bulunuyor, inişli çıkışlı, hafif aydınlatmalı hafif yorucu bir parkuru mevcut. Mağara içinde bulunan doğal sarkıt ve dikit oluşumları görülmeye değer.

Bir çok doğal yer ve oluşum gezdim ama bu kadar hayret ettiğim Nadir yerlerden oldu. İçerisi gayet serin ama ambiyans olarak cehennemi tasvir ediyor gibi. İçeride ki sarkıtlar muazzam ötesi. 100 yılda ortalama 10-15 cm uzasa da Sarkıtlar oluşumuna devam ediyor. Bu yeni oluşan sarkıtları canlı gözlemleyerek diğerlerinden ayırt edebilirsiniz. Mağaranın içi nemli ve serin. Astım hastalarına iyi geldiği söylenmekte. İnişli çıkışlı merdivenleri yürüyüşü kolaylaştırıyor. İçerisinin Işıklandırması iyi değil hafif ürkütücü bir yer ? içeri de sessiz olun ve sarkıtları ellemeyin. Kesinlikle ölmeden görülmesi gereken yerlerden.