Gittik gezdik gördük. Bence bi espirisi yok. Millet sosyal medyada burayı paylaşıyor; şöyle ışık gösterisi var, böyle ışık gösterisi var diye ama gösteri başladı 5-10 dk duvarlara anlamsız çizgiler-ışıklar geldi. İnsan bekliyor ha şimdi başlayacak diye ama yok öyle bişey. Mesela su yolları neden yapılmış, İstanbul’a su nerelerden ne koşularda getirilmiş vs bunu sinema gibi Türkçe anlatan bir animasyon yaparsınız, gelen turistlere de kendi dillerinde anlatım yapan Bluetooth kulaklık verirsiniz. Harika bir gösteri olur. Ama burda öyle bişey yok tabii. Mekana girişler zaten saat başlarında oluyor. İçeri giriyorsunuz 10-15 dk dolaşıyorsunuz sonra gösteri başlıyor. O da max.10 dk sürüyor. Sonra güvenlikçi gelip başınızda dikiliyor, hadi dışarı çıkın diye. Diğer mevzu da şu: Yerli 30₺ turistlere 120₺ Turistlere nasıl bir ayrıcalık sağlıyorsunuz ki, 4 katı fazla para alıyorsunuz? İtalyadan misafirlerim geldi, soruyorlar müzeyi anlatan kulaklık vs bir şey yok mu diye. Dedim yok. İtalyanca bi yazı vs yok. Binbirdirek sarnıcı için Wikipedia ya bakıyorum orda da 1-2 cümle bilgi var. Şunu söyleyeyim önceden yerebatan sarnıcına giden birisi buraya gitmese bir şey kaybetmez. İstanbul’da ücretsiz diğer sarnıçları değerlendirin bence.

İstanbul'daki ikinci büyük sarnıçtır. Antik Bizans kaynaklarına göre 4. yüzyılda yapılmıştır. İçinde 224 sütun bulunan, 3584 m2 büyüklüğündeki sarnıç zamanla kurumuş ve 16. yüzyıldan itibaren atölye olarak kullanılmıştır. Sarnıçtaki sütunlar, üst üste bindirilmiş iki gövdeden meydana gelmekte, üstlerinde hiçbir işleme bulunmayan kesik piramit biçiminde başlıklar bulunmaktadır. Sütun gövdelerine işlenmiş Yunan harflerinin, sarnıcın yapımında çalışan ve sütunları işleyen taşçıların işaretleri olduğu bilinir. Hipodromun batısında yer alır. Yakın yıllarda temizlenerek yanından geçen yola bir galeri ile bağlanmıştır. Kolay gezilen, enteresan ve güzel bir diğer ziyaret yerine dönüştürülen sarnıç 64 x 56 metre boyutundadır. 4. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Konstantin devrinde, Roma kökenli senatör Philoksenos tarafından yaptırılmıştır. 224 adet orijinal sütundan 212 adedi günümüze gelmiştir. Kalın duvarların çevrelediği mekanın tuğla tonozları, bunları taşıyan, bir ara bölme ile bindirilmiş çifte sütünlar ve işlemesiz başlıkları enteresan görüntüler sergilemektedir. Küçük satış reyonları kafe ve sergi alanları ile sarnıcın ortasında yer alan, sütunların orijinal boyunun görülebildiği çukur bölüm, tadilat sırasında yapılmıştır. It is the second largest cistern in Istanbul. According to ancient Byzantine sources it was built in the 4th century. In column 224, located at 3584 m2 workshop it has been used as a cistern from the 16th century and once dried. The columns in the cistern is composed of two bodies were superposed, a truncated pyramid-shaped heads without any processing thereon. Greek letters on the column of the processed body, working in the construction of cisterns and columns marks of the masons are known to be functioning. It is located west of the Hippodrome. In recent years cleaned over the road it is coupled with a gallery. Easy visited, interesting and beautiful instead of visiting other converted cistern is 64 x 56 meters in size. 4th century Byzantine Emperor Constantine it in the period, was built by Roman origin Philoksenos senator. 224 pieces from 212 pieces of original column has become today. Brick vault space surrounded by thick walls, carries them, double pillars and overlaid with an intermediate section without processing heads exhibit interesting images. Small shops, cafes and exhibition space located in the middle of the cistern, columns can be seen the original dimensions of the pit section are performed during renovations.

Öncelikle on dakika kadar serbest dolaşıp fotoğraf çekiliyor. Daha sonra ilk kez gördüğüm bir teknoloji ile sarnicin tamamında çok güzel bir görsel şov ve müzik dinletisi oluyor. Etkileyici bir şekilde hazırlanmış. İstanbul'da görülmesi gereken bir mekan

Giriş ücreti yerli 25 TL idi.Ücret olarak pahalı , müze kart geçmiyor... İçerde de pek bir beklentiniz olmasın... Tarihi bir su sarnıcı...

Pazarları kapalı... Ne akla mantığa sığıyorsa artık. Altı üstü müze sanki esnaf dükkanı pazar müşteri gelmiyor. Yaz mesaiyi memura beklesin, beklemiyorsa iş arayan bi sürü insan var. Şerefiye sarnıcı daha iyi belediye bağlı olduğu için, içinde ışık ve müzik şov var

Çok serin ferah ve hoş bir mekan . Özel etkinliklere kutlamalara kullanılıyor. Sanat galerisi için kullanılıyor. Giriş ücretli, müze kart geçersiz. Tam 25 öğrenci 10 tl.

Bir Yerebatan Sarcını büyüsü yok. Tarihi dokuyu korumada başarısız kalınmış. Kolonlara yerleştirilen ışıklandırmalar içerinin havasını bozuyor fakat yüzlerce kolon olması etkileyici. İçeride bir kaç kabin resim sergisi var fakat isim, açıklama veya imza yok. Neden 5 yıldız verdin derseniz akustiği çok iyi. Daha önce Bob Moses konser vermişti. Umarım yeniden etkinliğe açılır.

Binbirdirek Sarnıcı ya da diğer adıyla Filoksenos Sarnıcı (Yunanca: Κινστέρνα Φιλοξένου kinsterna Philoxenou), İstanbul'daki ikinci büyük sarnıçtır. Antik Bizans kaynaklarına göre 4. yüzyılda yapılmıştır. İçinde 224 sütun bulunan, 3584 m2 büyüklüğündeki sarnıç zamanla kurumuş ve 16. yüzyıldan itibaren atölye olarak kullanılmıştır. Sarnıçtaki sütunlar, üst üste bindirilmiş iki gövdeden meydana gelmekte, üstlerinde hiçbir işleme bulunmayan kesik piramit biçiminde başlıklar bulunmaktadır. Sütun gövdelerine işlenmiş Yunan harflerinin, sarnıcın yapımında çalışan ve sütunları işleyen taşçıların işaretleri olduğu bilinir. Hipodromun batısında yer alır. Yakın yıllarda temizlenerek yanından geçen yola bir galeri ile bağlanmıştır. Kolay gezilen, enteresan ve güzel bir diğer ziyaret yerine dönüştürülen sarnıç 64 x 56 metre boyutundadır. 4. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Konstantin devrinde, Roma kökenli senatör Philoksenos tarafından yaptırılmıştır. 224 adet orijinal sütundan 212 adedi günümüze gelmiştir. Kalın duvarların çevrelediği mekanın tuğla tonozları, bunları taşıyan, bir ara bölme ile bindirilmiş çifte sütünlar ve işlemesiz başlıkları enteresan görüntüler sergilemektedir. Küçük satış reyonları kafe ve sergi alanları ile sarnıcın ortasında yer alan, sütunların orijinal boyunun görülebildiği çukur bölüm, tadilat sırasında yapılmıştır.

Kolonların çok büyük kısmı orjinalmiş. Sergi alanı olarakta kullanılıyor ve ışıklandırma farklı bir atmosfer oluşturuyor.

Sıra olmaması güzel ama pek bakmamışlar özel olmasına rağmen özensiz bir yerdi. Her şeye rağmen sarnıçlar güzel.