Büyük Mecidiye Camii
Puan
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
İstanbul'un saklı cennetlerinden biri olan Büyük Mecidiye Camii hakkında sizlere heyecan verici bilgiler sunmak için buradayım. Bu muhteşem caminin tarihi ve mimari özellikleri, sadece gözlerinizi değil, aynı zamanda ruhunuzu da besleyecek. Ayrıca, caminin etrafındaki doğal güzellikleri keşfederken doğanın kucağında kaybolacak, ziyaretçilere sunulan ulaşım imkanlarıyla bu eşsiz deneyimi kolayca yaşama şansı bulacaksınız. İç mekanındaki detaylardan, çevresindeki tarihi mekânlara kadar her bir köşesi, İstanbul’un köklü geçmişinin bir parçasını saklıyor. Hazırsanız, bu büyülü yolculuğa birlikte çıkalım!
Büyük Mecidiye Camii'nin Tarihi ve Önemi
İstanbul’un saklı cennetlerinden birine doğru yol alırken, bu caminin tarihi köklerine tanıklık etmek beni her zaman derinden etkiler. 19. yüzyılın ortalarında inşa edilen bu güzellik, Sultan II. Abdülhamid döneminde, 1854 yılında tamamlanmıştır. Mimari yapısıyla sadece dönemin sanat anlayışını yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda tarihe de ışık tutar.
Caminin inşasında kullanılan malzemeler ve mimari detaylar, dönemin zenginliğini ve sanatını gözler önüne seriyor. Barok tarzı unsurların yanı sıra, Osmanlı mimarisinin klasik özelliklerini de taşıyan cami, sadece bir ibadet yeri olmanın ötesine geçiyor; aynı zamanda kültürel ve sosyal bir merkez haline gelmiş. Burada yapılan etkinlikler ve düzenlenen programlar, caminin önemini daha da artırıyor.
Ziyaretçiler, sadece tarihi değil, aynı zamanda manevi bir yolculuk da yapmayı deneyimleyebiliyor. İç mekanında yer alan işlemeler ve detaylar, adeta ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Kısacası, bu cami İstanbul’un ruhunu ve tarihini derinlemesine hissetmek isteyen herkes için önemli bir durak…
Mimari Özellikleri ve Tasarımı
Büyük Mecidiye Camii’ni ilk gördüğümde, gerçekten büyülendim. Mimari özellikleri, İstanbul'un zarif ve etkileyici tarzını yansıtıyor. Mimar Kemalettin’in eserlerinden biri olarak, 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri kabul ediliyor. Dış cephesiyle hemen dikkatinizi çeken camii, beyaz mermer blokları ve ince işçiliği ile dikkat çekiyor.
İç mekanda ise, göz alıcı bir avize ve renkli cam vitraylar sizi karşılıyor. Burada kullanılan çiniler, Osmanlı döneminin zarafeti ve detaylarıyla dolu. Bu detaylar, camiinin ruhunu ve tarihini hissettiriyor. Dört halide bulunan sütunlar, mihrap ve minber gibi tasarım unsurları, camiin mimarisinin ne kadar özenle düşünüldüğünü gösteriyor. Ayrıca, caminin kullanımı için tasarlanmış olan oval form, iç mekanın akustiğini mükemmel bir şekilde artırıyor.
Bütün bu özellikler, Büyük Mecidiye Camii’ni sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bir sanat eseri haline getiriyor. Her köşesinde keşfedilecek bir detay bulmak, iç mekanın ne kadar büyüleyici olduğunu anlamama yardımcı oldu. Her ziyaretimde, mimari detaylarına daha da hayran kalıyorum. Eğer İstanbul’a yolunuz düşerse, bu muazzam yapıyı görmeyi kesinlikle ihmal etmeyin.
Büyük Mecidiye Camii'nin Etrafındaki Doğal Güzellikler
İstanbul’un tarihi dokusuyla bütünleşmiş olan bu güzel caminin etrafında keşfedilmeyi bekleyen pek çok doğal güzellik bulunuyor. İlk adımımı atar atmaz, hemen kuş seslerinin eşlik ettiği serin bir havanın beni sarhoş ettiğini hissettim. Caminin hemen yanı başında yer alan yeşil alanlar, dinlenmek ve doğanın tadını çıkarmak için mükemmel bir ortam sunuyor.
Boğaz Manzarası
Ayrıca, caminin konumu sayesinde Boğaz’a yönelik muhteşem bir manzara da mevcut. Burada bir fincan çay eşliğinde manzaranın keyfini çıkarmak, içimdeki huzuru artırıyor. Özellikle gün batımında, güneşin suya yansıyan renkleri karşısında hayran kalmamak elde değil.
Yürüyüş Yolları
Caminin çevresindeki yürüyüş yolları, doğa severler için harika fırsatlar sunuyor. Bu yolları takip ederken, boylu boyunca uzanan ağaçlar arasında yürümek, doğayla bütünleşmemi sağlıyor. Hava temiz, ağaçlar yemyeşil ve kuşlar cıvıl cıvıl; işte tam bir huzur sığınağı.
Piknik Alanları
Etrafındaki piknik alanları da sosyal aktiviteler için ideal. Aileler ve arkadaş grupları burada gönüllerince eğleniyor. Ben de burada bir gün piknik yapmak için sabırsızlanıyorum. Şehir karmaşasından uzaklaşmak için burası gerçekten harika bir nokta.
Kısacası, bu bölge sadece tarihi ve mimari güzellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu doğal manzaralarla da ziyaretçilerini kendine çekiyor. İstanbul’un bu saklı cenneti, keşfedilmeyi bekleyen doğal hazineleriyle tüm gezginlere kapılarını açıyor.
Ziyaretçilere Yol Tarifi ve Ulaşım
Büyük Mecidiye Camii'ni ziyaret etmek oldukça kolay. Öncelikle, ulaşım açısından şanslı bir konumda yer aldığını belirtmeliyim. İstanbul'un merkezi bölgesine yakın olan camiye, toplu taşıma araçları ile rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Eğer metrobüs kullanmayı düşünüyorsanız, Beşiktaş durağında inerek kısa bir yürüyüşle camiye ulaşmanız mümkün. Bununla birlikte, otobüs hatları da sıkça geçiyor bu bölgeden. 30, 28, ve 22 numaralı otobüslerle caminin önüne kadar ulaşmanız oldukça pratik.
Kendi aracınızla gelmeyi planlıyorsanız, bölgedeki otopark seçeneklerini dikkate almanızda fayda var. Camii çevresinde çeşitli otopark alanları mevcut, yine de hafta sonları yoğun olabileceğini hatırlatmak isterim. Bu nedenle, erken saatlerde gitmek faydalı olabilir. Eğer yürüyüş yapmayı seviyorsanız, caminin bulunduğu Ortaköy sahilinden yürüyerek de gelebilirsiniz. Hem keyifli bir yürüyüş yapar, hem de Boğaz'ın muhteşem manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Yol tarifi konusunda belirsizlik yaşarsanız, yerel halk genellikle yardımseverdir ve yön tarifinde oldukça yardımcı olabilirler. Unutmayın, Büyük Mecidiye Camii, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda İstanbul'un incilerinden biri olarak sizi büyüleyecek bir atmosfere sahip.
İç Mekanda Bulunan Eşsiz Detaylar
Büyük Mecidiye Camii'nin iç mekanı, adeta bir sanat eseri gibi gözlerimi kamaştırdı. Yüksek tavanlardan sarkan muhteşem avizeler, içeri girdiğiniz an karşınıza çıkan göz alıcı detaylardan sadece biri. Bu caminin içi, sadece dini bir mekan değil, aynı zamanda mimari bir şölendir. Kubbelerin altında yer alan zarif süslemeler, beni adeta başka bir döneme götürdü. Her bir desen ve renk, ustalıkla işlenmiş.
Dikkatimi çeken bir diğer unsur ise, cami duvarlarındaki İznik çinileri. Bu çiniler, hem canlı renkleri hem de detaylı motifleri ile iç mekana ayrı bir derinlik katıyor. Her bir çini, özenle tasarlanmış ve yerleştirilmiş. İçeride geçirdiğim süre boyunca, bu sanatın güzelliği karşısında büyülendim. Ayrıca, ortada yer alan büyük bir alanın etrafında yer alan ahşap detaylar da oldukça dikkat çekici. Ahşabın doğal dokusu ve sıcaklığı, caminin ferah atmosferini daha da artırıyor.
Işık, caminin içindeki her detayı aydınlatarak mekanın ruhunu ortaya çıkarıyor. Özellikle sabah saatlerinde güneşin vurduğu yerlerde oluşturduğu etkileyici gölgeler, insanı derin bir huzurla sarmalıyor. Kısacası, Büyük Mecidiye Camii'nin iç mekanındaki eşsiz detaylar, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda ruhumu da besliyor. Bu atmosferde kaybolmak, seyahatimin en özel anlarından biriydi.
Camii Çevresindeki Diğer Tarihi Mekânlar
Büyük Mecidiye Camii, İstanbul’un nefes kesici manzarasıyla çevrili bir mücevher gibi. Ancak, bu ilham verici yapının yanı sıra etrafındaki diğer tarihi mekânlar da keşfedilmeyi bekliyor. Geçtiğimiz günlerde, camii çevresinde yürüyüş yaparken bu tarihi atmosferin tadını çıkarma fırsatım oldu.
Öncelikle, hemen yanı başındaki Ortaköy Fethi Ahmet Paşa Yalısı, ihtişamıyla göz dolduruyor. Bu yalının zarif mimarisi, ziyaretçilere İstanbul’un tarihine dair önemli ipuçları sunuyor. Biraz daha ilerlediğinizde, Ortaköy Meydanı'nda birçok sanatçının eserlerini sergilediği stantlarla dolu canlı bir ortamla karşılaşabilirsiniz. Bu meydanın kalabalığı, tarihi yapıyla mükemmel bir uyum içerisinde.
Ayrıca, caminin bulunduğu bölgede yer alan Bebek Parkı, hem dinlenmek hem de İstanbul Boğazı’nın güzel manzarasını izlemek için harika bir mekan. Orada yürüyüş yaparken, hem doğanın tadını çıkarıyor hem de tarihi dokuyla iç içe oluyorsunuz.
Bunların dışında, yakınlarda bulunan Rüstem Paşa Camii de mutlaka görülmesi gereken bir diğer mekan. Özellikle iç mekanındaki çini eserleriyle Arap yarımadasının sanatsal etkisini yansıtması, beni etkileyen detaylardan biriydi. Tüm bu yerler, Büyük Mecidiye Camii'nin çevresinde keşfedilecek pek çok tarihi kültürel zenginlik sunuyor. İstanbul'un bu saklı cennetini keşfederken, bu mekânları da mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
@serdaralp
Modern mimarinin örnekleri arasında. Boğazın simgesi haline gelmiş bir cami. Abdeshanelerden sıcak su akması ve caminin içinin alttan ısıtmalı olması çok iyi. Tuvaletler caminin dışında. Dolmabahçe sarayından daha çok ünlü olmuş yapıyı Ortaköy’e geldiğinizde ziyaret etmenizi ve vakit namazınızı kılmanızı tavsiye ederim.
@gezim
Manzara ve konumu harika ... resimler çekip caminin içini gorebilirsiniz... %90 Araplar var ... Butun esnaflar aralarında anlaşmışlar kumpir 300TL alt tarafı bir tane patates,fiyatlar fahiş, denetleme yok! Vaffle 300 TL kumpircilerin sokağından camiye doğru giderken sakın ola kumpircilerin dükkanina doğru bakmayın! Nerdeyse kolunuzdan tutup zorla size kumpir verecekler ... Bakın abartmıyorum ben böyle bir rezillik görmedim adamlar resmen önünüzü kesiyor satış yapmak için ? Kardeşim zabıta yokmu denetim yokmu? Zorbalık resmen ... Ayrıca aracınızla gidecekseniz park yeri yok ! Otoparklar resmen soygun yapıyor 300 TL otopark parası aliyorlar... Kısacası soygun var.
@halime4294
Büyük mecidiye camisini bilmeyen yok İstanbul’a gelen herkes ziyaret eder resim çekilir konumu güzel boğaza sıfır çevresi ortaköy çarşısı hele kumpirciler var mükemmel gidince mutlaka denemek gerekiyor.
@Rehber
İstanbul da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri özellikle denize kıyısı harika ayrıca köprü manzarası da çok güzel bir manzara ve denizden vapur turu ile de geçerken harika görünüyor mutlaka gezmelisiniz içinde namaz da kıldım çok güzel bir cami harika bir mimarisi var
@aleynakara
İstanbul’a gittiğiniz zaman mutlaka uğramanız gereken bir yer arabası olanlar park sorunu yaşıyacaklar bu yüzden merkeze girmeden park yapın, otoparktılar ücreti oldukça yüksek bilginiz olsun caminin tarihçesi : Ortaköy büyük Mecidiye Cami, Sultan Abdülmecid tarafından Ermeni asıllı Mimar Nigoğos Balyan’a 1853 yılında yaptırılmıştır. Oldukça zarif bir yapı olan cami Barok üslubundadır. Boğaziçi’nde eşsiz bir konuma yerleştirilmiştir. Bütün selatin camilerinde olduğu gibi harim ve hünkar bölümü olmak üzere iki kısımdan oluşur. Geniş ve yüksek pencereler Boğaz’ın değişken ışıklarını caminin içine taşıyacak biçimde düzenlenmiştir. Merdivenle çıkılan yapının tek şerefeli iki minaresi vardır. Duvarları beyaz kesme taştan yapılmıştır. Tek kubbenin duvarları pembe mozaiktendir.
@skopea
Büyük Mecidiye Camii ya da halk arasında bilinen adı ile Ortaköy Camii, İstanbul Boğaziçi’nde Beşiktaş ilçesinin, Ortaköy semtinde sahilde bulunan Neo Barok tarzında bir camiidir. Cami, Sultan Abdülmecid tarafından Ermeni asıllı Mimar Nigoğos Balyan’a 1853 yılında yaptırılmıştır. Oldukça zarif bir yapı olan cami Barok üslubundadır. Boğaziçi’nde eşsiz bir konuma yerleştirilmiştir. Bütün selatin camilerinde olduğu gibi harim ve hünkar bölümü olmak üzere iki kısımdan oluşur. Geniş ve yüksek pencereler Boğaz’ın değişken ışıklarını caminin içine taşıyacak biçimde düzenlenmiştir. Merdivenle çıkılan yapının tek şerefeli iki minaresi vardır. Duvarları beyaz kesme taştan yapılmıştır. Tek kubbenin duvarları pembe mozaiktendir. Mihrap mozaik ve mermerden, minber ise somaki kaplı mermerden yapılmıştır ve ince bir işçiliğin ürünüdür. Statik açıdan oldukça narin olan yapı 1862’de ve 1866’da onarılmış, 1894 depreminde büyük zarar görünce 1909’da Evkaf Nezâreti’nce yeniden tamir edilmiştir. Bu tamirde yıkılan eski yivli minareler yivsiz olarak yapılmış, minarelerin petek ve külâh kısımlarıyla yapının çeşitli bölümleri yenilenmiştir. 1960’larda binada yeniden çatlamaların oluşması sebebiyle Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün başlattığı restorasyon çalışmalarında zemin takviye edilmiş, kubbe yenilenmiştir. Bu onarımda ibadete kapatılan cami 1969’da yeniden açılmıştır. 1984’te büyük bir yangın sonucu kısmen harap olan bina tekrar restore edilmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2011 ile 2014 arasında yaklaşık üç yıl süren restorasyon çalışmaları 06 Haziran 2014 tarihinde tamamlanmış ve cami zamanın başbakanı şu anki cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı tören ile yeniden ibadet ve ziyarete açılmıştır.
@1gezgin
Boğazda bulunan ve sahile sıfır olan muhteşem bir camii. İçine girdiğinizde ise bir yandan da Güneş vurması efsanevi birşey. Ezan sesi ve ortamı huzur verici. Dış alanı da gayet güzel ve resim çekilmeye en müsait alanlardan. Hafta sonu normal olarak kalabalık fakat gidilip görülmesi gereken yerlerden. Mutlaka tavsiye ederim.