Dolmabahçe Sarayı
Puan
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleştireceğiniz bir gezi, sizi tarihin derinliklerine götürmenin yanı sıra eşsiz bir sanat ve mimari deneyimi sunacaktır. İlk adımı attığınızda, sarayın muazzam yapısı ve iç mekanlarının zarafeti karşısında kendinizi büyülenmiş bulacaksınız. Bu yazımda, Dolmabahçe Sarayı'nda yapabileceğiniz en iyi 5 gezi aktivitesini paylaşıyorum. Bu deneyimlerin her biri, hem kültürel bir derinlik katacak hem de mükemmel Boğaz manzarasıyla ruhunuzu dinlendirecek. Hazırsanız, bu benzersiz keşfe birlikte çıkalım!
Dolmabahçe Sarayı'nın Tarihçesi
Dolmabahçe Sarayı'nın tarihine adım attığımda, beni hemen etkileyen bir atmosferle karşılaşıyorum. 19. yüzyılın ortalarında, 1843-1856 yılları arasında, Sultan Abdülmecid tarafından inşa edilen bu saray, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batılılaşma sürecinde önemli bir dönüm noktası olmuş. Proje, dönemin ünlü mimarlarından Garabet Balyan ve oğlu Edward Balyan’a verilmiş. Gerçekten de sarayın mimarisi, İstanbul'un zengin tarihinin ve kültürel zenginliğinin bir yansıması gibi duruyor.
Saray, aslında bir deniz kenarında inşa edilmiş ve Boğaz’ın muhteşem manzarasına sahip. İçine girdiğimde, beni karşılayan zengin süslemeler ve ihtişamlı avizeler, o dönemin lüks yaşamını gözler önüne seriyor. Burada, Osmanlı padişahlarının ikamet ettiği yerin yanı sıra, resmi törenlerin yapıldığı ve devlet işlerinin görüşüldüğü bir merkez olduğunu öğrenmek oldukça ilginç. Tarih boyunca birçok devrim ve değişim yaşayan bu saray, Cumhuriyet'in ilanı ile birlikte Türk tarihindeki yerini almış.
Bu tarihi mekânda yürürken, geçmişin izlerini adeta hissedebiliyorum. Dolmabahçe, sadece bir mimari harika değil, aynı zamanda birçok olayın, anının ve anekdotun barındırdığı özel bir yer. Bir gezgin olarak, bu eşsiz tarihi deneyimi yaşamak benim için büyük bir fırsat. Osmanlı’nın ihtişamını ve kültürel zenginliklerini bu sarayda keşfetmek, seyahatimin unutulmaz anlarından biri oluyor.
Sarayın Mimarisi ve İç Mekânları
Dolmabahçe, mimari güzelliğiyle göz kamaştıran bir yapı. İçeri girdiğimde, ilk olarak muhteşem bir avluyla karşılaşıyorum. Avlunun her köşesi, Osmanlı döneminin zarif işçiliğini yansıtıyor. Mimari detayları incelediğimde, Barok, Rokoko ve Neoklasik tarzların harmanlandığını hemen fark ediyorum. Bu çeşitlilik, sarayın mimarlığına derin bir zenginlik katıyor. Yüksek tavanlar, büyük avizeler ve ince işlemeler beni adeta geçmişe götürüyor.
İç mekânlar o kadar etkileyici ki, her bir odanın kendi hikayesi var. ÖzellikleTımarhane ve Mabeyn-i Hümâyûn gibi bölümler, Osmanlı padişahlarının yaşamına dair çok şey anlatıyor. Salonların genişliği ve zarafeti beni şaşırtıyor. Bir odadan diğerine geçerken, gözüme çarpan her detay beni daha da etkiliyor. Halılar, duvarlardaki tablolar ve muhteşem aynalar, tarihi bir yolculuğa çıkmışım gibi hissettiriyor.
Sarayın içindeki tüm bu detaylar, beni sarayın büyüsüne kapılmaya davet ediyor. Burada geçirdiğim her dakika, tarihin derinliklerinde kaybolmuş gibi hissettiriyor. Eğer İstanbul’a yolculuk yapıyorsanız, bu muhteşem mimari yapıyı görmeyi kesinlikle atlamamalısınız. Çünkü her köşesi, bana ilham verecek ve hayallerime dokunacak kadar özel.
Dolmabahçe Sarayı'nda Rehberli Turlar
Dolmabahçe Sarayı'nın tarihi ve mimarisi hakkında bilgi edinmek, benim için daima büyüleyici bir deneyim olmuştur. Rehberli turlar, sarayın derinliklerine inmeyi ve her köşesindeki detayları öğrenmeyi sağlayan harika bir fırsat sunuyor. Bir rehber eşliğinde dolaşmak, o tarihi atmosferin dokusunu hissedebilmek adına çok kıymetli.
Bilgilerle Dolu Bir Deneyim
Rehberler, sarayın geçmişi, yapımı ve içinde barındırdığı sanat eserleri hakkında detaylı bilgiler aktarıyor. Mesela, o dönemdeki yaşam tarzı ve padişahların günlük rutinleri hakkında ilginç anekdotlar duymak, ziyaretimi daha anlamlı kılıyor. Gezinin her aşamasında, rehberlerin sunduğu bilgilerle sarayın ruhunu daha derinden anlama fırsatı buluyorum.
Özel Alanlar
Rehberli turlarda, genellikle ziyaretçilere kapalı olan özel alanlara da ulaşım sağlanıyor. Bu, benim için büyük bir ayrıcalık oluyor. Sarayın muhteşem iç mekanlarını, kristal avizeleri ve değerli sanat eserlerini yalnızca görmekle kalmıyor; aynı zamanda onların hikayelerini de dinleme fırsatım oluyor.
Özetle, Dolmabahçe Sarayı’nda rehberli turlar, hem bilgi dolu hem de keyifli bir deneyim sunuyor. Eğer yolunuz buraya düşerse, kesinlikle bu turlarımı kaçırmamalısınız. Hem görsel bir şölen yaşayacak hem de tarihte bir yolculuğa çıkacaksınız!
Saray Bahçesinde Gezinme İmkanları
Dolmabahçe Sarayı'nın muhteşem bahçelerinde dolaşmak, gerçekten eşsiz bir deneyim sunuyor. Bahçeye adım attığınızda, kendinizi adeta Osmanlı’nın zarif dünyasında buluyorsunuz. Geniş alanlar, yeşil çimenler ve rengarenk çiçekler arasında yürüyerek ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Bahçenin her köşesi, farklı bir güzellik ve doğa harikası sunuyor.
Bahçede yürürken, dikkatimi çeken ilk şey büyük palmiyeler ve zarif çiçek düzenlemeleri oldu. Sıcak bir yaz günü, bu renk cümbüşü arasında yürümek, ferahlatıcı bir deneyim sağlıyor. Ayrıca, dikkatlice planlanmış yürüyüş yolları, hem rahat hem de keyifli bir gezinti yapmamıza olanak tanıyor. Bahçenin çeşitli noktalarında oturup biraz dinlenmek, hem yorgunluk atmak hem de doğanın tadını çıkarmak için harika bir fırsat.
Gül bahçesi gibi özel alanlar, burada geçirdiğim zamanı daha da özel kılıyor. Her mevsimde farklı bir güzellik sunan bu alanlar, fotoğraflar çekmek için de mükemmel bir arka plan oluşturuyor. Arkada yer alan boğaz manzarası da, bahçede geçirdiğim anların tadını katlıyor, her anı daha da unutulmaz kılıyor.
Özetle, Dolmabahçe Sarayı'nın bahçelerinde gezmek, tarihi bir gezinin yanı sıra doğayla iç içe güzel bir yürüyüş sunuyor. Her köşesinde yeni bir keşif yapacağınızı düşündüğüm bu alanı atlamamanızı öneririm.
Kültürel Etkinlikler ve Sergiler
Dolmabahçe Sarayı, sadece mimarisi ve tarihsel önemi ile değil, aynı zamanda düzenlenen kültürel etkinlikler ve sergiler ile de dikkatimi çekiyor. Sarayın büyüleyici atmosferinde, sıklıkla farklı sanat sergilerine ve organizasyonlara ev sahipliği yapılıyor. Bu etkinlikler, hem yerel hem de uluslararası sanatçıları bir araya getirerek, sanatseverler için harika bir fırsat sunuyor.
Geçtiğimiz yaz, bu muhteşem mekanda düzenlenen bir sergiye katılma şansım oldu. Sergide yer alan eserler, tarihi dokunun modern sanatla nasıl harmanlandığını gösteriyordu. Bunun yanı sıra, dönemsel sergilerde Osmanlı İmparatorluğu’na ait eserleri de görmek mümkün. Bu, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk yapma imkanı sunuyor.
Ayrıca, sanat atölyeleri ve seminerler gibi etkinlikler sayesinde, katılımcılar kendi yaratıcılıklarını da geliştirme fırsatı buluyor. Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşen bu etkinlikler, kültürel bir doyum sağlarken, sosyal etkileşim için de bir zemin oluşturuyor. Eğer sanata ilginiz varsa, bu etkinlikleri kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorum. Hem tarihi bir mekanda vakit geçirmiş hem de kültür dolu anılar biriktirmiş oluyorsunuz.
Muhteşem Boğaz Manzarası
Dolmabahçe Sarayı'nın eşsiz konumu, ziyaretçilere muhteşem bir Boğaz manzarası sunuyor. Burada olduğumda, sarayın bahçesinden Boğaz’ın derin mavi sularına bakmak adeta ruhumu dinlendiriyor. Özellikle gün batımında, güneşin suyun üzerine vurduğu yansımalar beni her seferinde büyülüyor.
Boğaz'ın Büyüleyici Güzelliği
Sarayın terasından bakıldığında, Haliç ve Boğaz'ın birleştiği noktayı görmek mümkün. Yüzyıllardır burada süzülen yelkenliler, tarihin derinliklerinden gelen bir melodiyi yankılarken, yeni nesil motorlu tekneler de manzarayı daha da zenginleştiriyor. Her anın bir diğerinden farklı olduğunu hissediyor, doğal güzelliklerin tadını çıkarırken doğanın sessizliğine dalıyorum.
Fotoğraf Tutkunları İçin İdeal
Eğer fotoğraf çekmeyi seviyorsanız, burası tam bir cennet! Günün her saatinde, ışığın farklı açılardan saray ve Boğaz'ı nasıl farklı gösterdiğine hayran kalacağım. Özellikle akşam saatlerinde, lamba ışıklarıyla aydınlanan saray, arka planda parıldayan Boğaz ile birleşince muazzam bir kare oluşturuyor.
Dolmabahçe Sarayı, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda sunduğu bu eşsiz manzarayla da unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Burada geçirdiğim her an, bana doğanın ve tarihin ne kadar iç içe olduğunu hatırlatıyor. Eğer İstanbul’a yolunuz düşerse, bu manzarayı kesinlikle kaçırmamanız gerektiğine inanıyorum.
Dolmabahçe Sarayı Yakınında Gezilecek Yerler
Dolmabahçe Sarayı'nın güzelliklerini keşfettikten sonra, çevresinde de pek çok ilginç mekan ve aktivite bulunuyor. Benzer bir tarih ve kültür deneyimi yaşamak isteyenler için öncelikle Beşiktaş'a yönelmek oldukça keyifli bir tercih olabilir. Beşiktaş’ın canlı atmosferi, kafeleri ve tarihi dokusuyla dolu sokaklarını gezmek, ziyaretimi zenginleştiriyor.
Ayrıca, Dolmabahçe Sarayı'na oldukça yakın bir mesafede yer alan Yıldız Parkı benim favori mekanlarımdan biri. Bu park, doğayla iç içe olup dinlenmek ve huzur bulmak için harika bir seçenek sunuyor. Göl kenarında oturup çay içmek, ağaçların altında yürüyüş yapmak beni her zaman mutlu ediyor.
Eğer deniz manzarasının tadını çıkarmak isterseniz, Ortaköy'i de ziyaret etmelisiniz. Ortaköy'ün ünlü kumpircileri ve güzel camisi arasında dolaşırken Boğaz’ın eşsiz manzarasını seyretmek, akşam saatlerinde gerçekten büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Son olarak, Taksim ve İstiklal Caddesi de yakınlarda olduğundan, alışveriş yapabilir veya çeşitli sanat galerini ve kafeleri keşfedebilirsiniz. Her köşesi ayrı bir hikaye barındıran bu mekanlar, gezi planınızı daha da keyifli hale getirecek. Bu nedenle, Dolmabahçe Sarayı ziyaretimin ardından çevresindeki bu güzellikleri de mutlaka göz önünde bulunduruyorum.
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
@gezim
Doğru düzgün gezmek istiyorsanız müzekart bir işe yaramaz. Bilet almanız lazım. Ve gezilecek çok büyük bir alan olduğu için erkenden gitmekte fayda var. Tabii resim müzesi ve harem kısmını da gezecekseniz. Gerçekten güzel ama valide sultanın bile bir sürü odası olduğunu görünce bu kadar ihtişam rahatsız ediyor normal bir insanı. Yine de gezilip görülmeli.
@istanbul34
Doğru düzgün gezmek istiyorsanız müzekart bir işe yaramaz. Bilet almanız lazım. Ve gezilecek çok büyük bir alan olduğu için erkenden gitmekte fayda var. Tabii resim müzesi ve harem kısmını da gezecekseniz. Gerçekten güzel ama valide sultanın bile bir sürü odası olduğunu görünce bu kadar ihtişam rahatsız ediyor normal bir insanı. Yine de gezilip görülmeli.
@serdaralp
Girişler 17.00 da bitiyor. Biz de tam 17.00 da ancak gişedeydik. Birisi hemen kapattı. Öteki başkanın emri var, alacağım dedi, sağolsun aldı, minnettarız ona. Çünkü bir daha İstanbula yolumuz düşer mi düşerse Dolmabahçeye vaktimiz olur mu bilmem. Öğretmen, öğrenci 90 ar lira. Ama değer. Geldinizse buralara kadar mutlaka girin.Bu ücret ile sadece harem bölümünü gezebiliyorsunuz. Eğer öğretmen değilseniz, selamlık için de bilet almanızı tavsiye ederim. Selamlık bölümü öğretmenlere ücretsiz. İyi ki de öyleymiş. Muhteşemdi. Bir yandan foto çekmek neden yasak dedik ama bir yandan da iyi ki yasak yoksa biz burdan çıkamazdık dedik. Harem bölümü selamlığa göre sönük kalıyor ama Atatürk'ün hayata gözlerini yumduğu oda bu bölümde bulunuyor. Bir de resim müzesi vardı ama orayı gezmeye zaman kalmadan müze kapandı. Haremliğe de 17.30 dan sonra almıyorlar. Gidecekseniz bunu bilerek gidin. Oraya da resmen son dakikada yetiştik.
@hasankanat
Çalışanları, tarihi mekanı, tarihi eserleri ile İstanbul'da dolaşabileceğiniz güzel mekan. Osmanlı zamanında Dolmabahçe Sarayının mutfağı olarak görev yapmış olan mekan şimdilerde Dolmabahçede sergilenen be sergilenmeyen eserleri ziyaretçilere görme fırsatı sunuyor. Biletlerin ucuz olması ayrı r artı kazandırıyor.
@Sevara Arancı
Sarayın içerisine diyecek sözüm yok. Ancak bahçedeki yolların ince çakıl taşları ile döşenmesine bir anlam veremedim. Çünkü yağmur yağdığı için yer yer çamur oluşmuş idi. yine camlı köşk tarafında kanatlı hayvan kümesleri yapılmış ve çok bakımsız.
@mehmetsenel7890
Sarayın içerisine diyecek sözüm yok. Ancak bahçedeki yolların ince çakıl taşları ile döşenmesine bir anlam veremedim. Çünkü yağmur yağdığı için yer yer çamur oluşmuş idi. yine camlı köşk tarafında kanatlı hayvan kümesleri yapılmış ve çok bakımsız.
@serradagdelense
Dünyanın en güzel müzesi. İçerisi sizi zaman yolculuğuna çıkarıyor. Buradan puan kırmak istemesem de çok sitemli olduğum tek konu öğrenci için eskiden ücretsiz(ya da 5 lira falandı) olan bu yerin paralı yapılmasıdır. Müzeleri öğrenciye paralı yapmadaki amacı hiç bir zaman anlayamayacağım. Burası dünyadaki herkesin görmesi gereken kusursuz bir yer.
@zekeriyagunes5920
Dolmabahçe Sarayı’nın bulunduğu Beşiktaş sahil bölgesi, geçmişte Boğaziçi’nin koylarından biri olarak gemicilik faaliyetlerine sahne olmuş bir alandır. Antik çağlardan itibaren gemilerin sığındığı doğal liman olan bu koy, Bizans Dönemi’nde de yöneticilerin ilgisine mazhar olmuş ve bu bölgede kraliyet sarayları inşa edilmiştir. Osmanlı Dönemi’nde donanma gemilerinin demirlendikleri ve denizcilik törenlerinin yapıldığı bir liman olarak işlev gören sahil bölgesi 16. yüzyılda doldurulmasıyla beraber “dolmabağçe” adını almıştır.
@tc7438
Yaziklar olsun size, 60 TL giris icin bizden 120tl istediler, kisi basi, üstelik kapanmaya 1 Saat vardi, heycanla gururla gittik, hayal kirikligina ugradik, neymis yurt disinda geliyormusuk, girmedik ....siz de bunu yapiyorsaniz, demekki Memleketin civisi cikmis.
@ceto
Muhtesem özesi gercekten. Arada insanin moralini bozan galossuz gezen sakizlarini ortala atanlar olmasa cok daha güzel olacak.
@betulbayraktar6387
İstanbul Beşiktaş'ta bulunan, Atatürk'ün son günlerini geçirdiği saray. Hakkını vererek gezmek istiyorsanız en az yarım gününüzü ayırmalısınız. Sarayın girişinde büyük bir saat kulesi bulunuyor. Araçla gelmek isteyenler için sarayın önünde ispark mevcut ancak fiyatları oldukça yüksek. Toplu taşımayla gelmek daha mantıklı. Besiktastan 15 dk yürüyerek ulaşabilirsiniz. 2022 şubat ayında öğrenci 20tl (25 yaşla sınırlı), tam 200tl, öğretmenlere 10TL. Muzekart geçiyor. Türk vatandaşlarına %50 indirim diyordu. Ücret tarifesinin fotoğrafını ekliyorum ancak çok net değil.
@serdar8205
Beşiktaş merkezinde konumlanmış, hem açık hava severlere hem kapalı sergilerin müdavimlerine hitap eden çok güzel bir müze saray. Müzekart selamlık bölümü haricinde geçerli. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikal ettiği oda Müzekart ile ziyaret edilebilen bölümde. İçeriden Resim Müzesi'ne geçiş var. Çok güzel kafeler var. Yoruldukça dinlenip geziye devam edebilirsiniz. Kalabalık zamanlarda bile, alanın geniş olması nedeniyle bir yoğunluk oluşmuyor. Sesli rehberler sayesinde tarihe daha yakından şahitlik edebiliyorsunuz. Tavsiyem en az 1,5 -2 saatinizi buraya ayırın ki aceleye gelen bir gezi olmasın...
@elifberraastam6741
Harika bir yerdi. Mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yer. Sıra çok bekledim. Gidecekler için önerim erken saatte gitsinler ve dinlene dinlene gezsinler ayrıca kapının girişinde kimliğinizi teslim edip dinleme cihazı alabilirsiniz. Sarayın içerisindeki her alanın tarihini detaylıca anlatan sesli dinleme cihazları var ve bu cihazlar ile gezmek geziden daha çok keyif almanızı sağlıyor. İçeride fotoğraf çekmek yasak. Güvenlik görevlileri sıkı denetim yapıyorlar. Ama tarihi korumak için sıkı denetim olması çok güzel. İstanbula gelip de görülmeden gidilmemeli!!!
@cemyaz4506
Muhteşem manzarası, tarihi sanatı, ihtişamı ile büyüleyici bir saray İstanbul'da gezilecek yerlerin başında; Ulaşım bakımından en kolay ziyaret yapılan ve tarihimizin önemli bir dönemine tanıklık eden bu yer için söylenebilecek en güzel tanımlama harika; Tavan süslemeleri avizeler geniş toplantı alanları bu sarayı daha da güzelleştiren etkenler. Tabi ki bu sarayın Cumhuriyet tarimiz için en acı ani saklıyor olması da ayrı bir değerli kılıyor. Ulu önderimizin gözlerini kapadığı oda. Her 10 Kasım da saygı ile önünden geçilen o yatak. Günümüz Cumhurbaşkanlığı için de çalışma ofisi var. Özellikle sarayın resim müzesi'de mutlaka dolaşımını gereken yerlerden
@sercan5217
Çok güzel bir yapı ☝?☝?☝? Dolmabahçe Sarayı - İstanbul Evliya Çelebi, Dolmabahçe Sarayı’nın bugünkü yerinde Yavuz Sultan Selim’in bir köşk yaptırdığını yazar. I. Ahmet zamanında, mekân taşla doldurulur ve köşk büyütülür. Sarayın ve yerleşimin adı buradan gelir. 19'uncu yüzyılda II. Mahmut aynı yerde yeni bir saray inşa ettirir. Bugünkü yapı ise 1842 yılında I. Abdülmecit tarafından, Karabet Balyan’a inşa ettirilir. Yapımı 1853 senesine kadar devam eden saray Abdülmecit’in ikamet ettiği yer olmasının yanı sıra resmî işleri de gördüğü mekândır. Abdülmecit’ten sonra kardeşi Abdülaziz de bu sarayda yaşamıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Konutu olan Dolmabahçe Sarayı, 10 Kasım 1938 tarihinde Atatürk’ün öldüğü yer olması münasebetiyle Cumhuriyet tarihinde ayrı bir öneme sahiptir.
@kadircan8431
Çok iyi
@enginokumus5214
İstanbul’da gezilecek en güzel yerlerden biri Topkapı Sarayı diğeri Dolmabahçe Sarayı. Muhteşem bir mimarisi var kesinlikle görülmeye değer bir yer. Müzekart ile giriş yapabiliyorsunuz Selamlık bölümü için Müzekart varsa 60 TL ekstra bilet alıyorsunuz ancak kesinlikle alıp görmenizi tavsiye ederim. Sarayın işlemeleri tavanları özellikle Muayede Salonu çok ihtişamlı bir alandı. Sarayın her bir alanı ayrı bir tarihi eser ve kendine hayran bırakan bir sanat eseri. İhtişamı ile büyülüyor tarihi ile mest oluyorsunuz. Selamlık bölümüne bilet alırsanız sesli anlatım cihazı veriyorlar her yeni alana geçtiğimizde bilgilendiriliyorsunuz bu da gezintiyi daha farklı kılıyor. Tarihi özeti : Sultan Abdülmecid döneminde (1839-1861), kullanışsız hâle gelen Beşiktaş Sahil Sarayı yıktırılarak yerine Dolmabahçe Sarayı yaptırılmıştır. Dolmabahçe Sarayı’nın inşa sürecini Ebniye-i Hümâyûn kalfalarından (saltanat yapıları kalfaları) Karabet Balyan, Ohannes Serveryan, Nikoğos Balyan ve James William Smith; bina eminliğini 1843-1850 yılları arasında Hacı Said Ağa, bu tarihten 1856’ya kadar ise Esseyyid Ali Şahin Bey yürütmüştür. Sarayda, 1856 yılından itibaren sırasıyla; Sultan Abdülmecid (1839-1861), Sultan Abdülaziz (1861-1876), Sultan V. Murad (1876), Sultan II. Abdülhamid (1876-1909), Sultan V. Mehmed Reşad (1909-1918) ve Sultan VI. Mehmed Vahideddin (1918-1922) olmak üzere 6 padişah ile son Halife Abdülmecid (1922-1924) yaşamıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk, 1927-1938 yılları arasında sarayda aralıklarla 4 yıl kalmış, çalışmalarını buradan yürütmüş ve burada vefat etmiştir. İsmet İnönü döneminde 1949’a kadar Cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanılan saray, 1984’te Osmanlı döneminde kullanıldığı gibi özgün tefrişiyle müze-saray olarak geziye açılmıştır.
@Rehber
Müzekartla ücretsiz bi şekilde gezdik. Ama selamlık kısmı dahil değildi müzekarta. Eksta 70 lira istiyorlardı. Pahalı olduğu için almadık. İçeride fotoğraf çekmek yasaktı. Gezmesi çok güzel bir saraydı. Bitişiğinde resim müzesi var ve direkt giriş sağlanabiliyor.