İstiklal Caddesi
Puan
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
İstanbul’un en popüler caddesi olan İstanbul İstiklal Caddesi, çok sayıda müze, mağaza, alışveriş merkezi, gece kulüpleri ve daha birçok mekanla donatılmıştur. İstanbul Istiklal Caddesi, her zaman çok fazla kişi tarafından ziyaret edilen bir cadde olarak bilinir. Bu cadde, turistlerin, alışveriş merkezlerinin ve gece kulüplerinin arasındaki sokak aralıklarını aralamaya güzel bir fırsat sunmaktadır. İstanbul Istiklal Caddesi, binlerce yıllık kültür müzesiyle, unutulmaz alışveriş deneyimleriyle ve etkinliklerle donatılmış bir caddedir.
Kültürel Mekanların Zenginliği
İstanbul İstiklal Caddesi, çok sayıda büyüleyici Kültür müzesiyle doludur. İstanbul Caddesi yakınlarındaki popüler müzeler arasında; İstanbul Kebabı Müzesi ve Yıldız Sarayı Müzesi yer almaktadır. Bu müzeler, İstanbul'un antik Anadolu kültürünün izlerini izlemek için harika bir yerdir. İstanbul İstiklal Caddesi yakınlarında ayrıca; Neve Şalom Kilisesi, Galatasaray Lisesi, Saint Antoine Kilisesi, Ermeni Kilisesi ve Süryani Kilisesi de bulunmaktadır.
Unutulmaz Alışveriş Deneyimleri
İstanbul İstiklal Caddesi, unutulmaz alışveriş deneyimleri için çok seçenekli bir caddedir. İstiklal Caddesi ve çevresi, Türkiye'nin çeşitli kültürlerinin etkisi altında şekillenmiş çok çeşitli mağaza ve alışveriş merkezlerine ev sahipliği yapmaktadır. İstiklal Caddesi, ünlü markalar ve daha ucuz opak ürünler için kaliteli alışveriş hizmetleri sunan benzersiz mağazalarıyla tanınmıştır.
Gezi Ve Etkinlikler
Çok sayıda gezilecek yer ve etkinlik, İstanbul İstiklal Caddesi üzerinde ve yakınlarında mevcuttur. İstanbul İstiklal Caddesi, çeşitli müzelerden, mağazalardan veya alışveriş merkezlerinden her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Anadolu tarzında dekore edilmiş mekanlardan kısa süreli performans gösterilerine kadar farklı etkinlikler mevcuttur. Özellikle hafta sonları, halkın İstanbul İstiklal Caddesi ve çevresinde gezmek için buluştuğu bir yerdir.
İstanbul İstiklal Caddesi, İstanbul'un gözü dönmüş bir güneşli günde ziyaret edilmesi gereken biri olmalıdır. Kültürel mekanların zenginliği, unutulmaz alışveriş deneyimleri ve çeşitli gezi ve etkinlikleri ile İstiklal Caddesi, İstanbul'u ziyaret edenlerin ziyaret etmesi gereken en önemli yerlerden biri olmalıdır.
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Rehberler
Rehber ile Keşfet
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
@Sevara Arancı
Otantik mimarisi, renkli yaşam enerjisi ile gitmeniz gereken bir yer. Eğlenceyi seven hem biraz sohbet edeyim hemde hafiften demleniyim derseniz gayet uygun. İçerisinde bulunan onlarca mekandan birisini seçebilirsiniz . Dilerseniz serbest gezen müzizyenlerden birini masaya çağırıp şarkılara eşlik edebilir yada canlı müzikli mekanlara gidebilirsiniz.
@Sevara Arancı
Otantik mimarisi, renkli yaşam enerjisi ile gitmeniz gereken bir yer. Eğlenceyi seven hem biraz sohbet edeyim hemde hafiften demleniyim derseniz gayet uygun. İçerisinde bulunan onlarca mekandan birisini seçebilirsiniz . Dilerseniz serbest gezen müzizyenlerden birini masaya çağırıp şarkılara eşlik edebilir yada canlı müzikli mekanlara gidebilirsiniz.
@filgezi
Yürüyüş caddesi, çok kalabalık ama canlı. geceleri güvenli
@playerx5020
Otantik Anadolu yemekleri isimli restaurant çiçek pasajı ile aynı binada cadde üzeri kısmında. Gözleme ve mantı konusunda çok başarılı. Diğer yöresel yemekler de güzel. Mekan temiz ve ferah.
@mehmetakifandazman8319
Çiçek Pasajı (Cité de Péra), İstanbul, Beyoğlu'nda İstiklal Caddesi üzerinde yer alan, Büyük Beyoğlu Yangını sonucu yok olan Naum Tiyatrosu'nun arsasına 1876'da kurulmuş tarihi bir pasaj.
@mehmetakifandazman8319
Çiçek Pasajı (Cité de Péra), İstanbul, Beyoğlu'nda İstiklal Caddesi üzerinde yer alan, Büyük Beyoğlu Yangını sonucu yok olan Naum Tiyatrosu'nun arsasına 1876'da kurulmuş tarihi bir pasaj.
@ayhanguzel6934
Tanzimat döneminde, Sultan Abdülhamit ve Sultan Abdülaziz tiyatro seyretmek için Beyoğlu'nda, İstiklal Caddesi ile Sahne Sokağı'nın kesiştiği köşede yer alan ünlü Naum Tiyatrosu'na gelirlerdi. Verdi'nin "II Trovatore" adlı ünlü operası da, Paris'ten önce İstanbul'da bu tiyatroda sahnelenmiştir. Naum Tiyatrosu, sahnelenen İtalyan operaları nedeniyle İstanbul'un ve Avrupa'nın sayılı kültür merkezleri arasına girmiştir. 1870 yılında gerçekleşen büyük Beyoğlu yangınında, Naum Tiyatrosu da yanarak yıkılmış ve yangın sonrası yeniden inşaa edilen binalardan biri olmuştur. "Galata Bankerleri" sanıyla tanınan Rum bankerlerinden Hristaki Zografos Efendi, 1876 yılında, yanan Naum Tiyatrosu'nun yerini satın almıştır. Bu arsa üzerine, İtalyan mimar Cleanthy Zanno'ya çizdirdiği proje ile içinde bir çarşı ve apartman bulunduran, yeni tipte bir bina yaptırmıştır. 1876 yılında yapımı biten binanın altında, o dönemde moda olan, Paris tarzında düzenlenmiş 24 dükkan, üstünde ise 18 lüks daire bulunuyordu. Dükkanların oluşturduğu pasaja "Hristaki Pasajı", binaya ise "Cite de Pera" adı verilmiştir. Pasajın ilk dönemlerinde açılan Acemyan'ın tütüncü dükkanı, Maison Parret ve Vallaury'nin pastanesi, Japon mağazası, Natürel çiçekçisi, Pandelis'in çiçekçi dükkanı, Schumacher'in fırını, Papadopulos'un mücellithanesi, Keserciyan'ın terzihanesi, Yorgo'nun meyhanesi, Sideris'in kürk mağazası gibi işletmeler bu dükkanlardan birkaçıydı. 1908 yılında bina mülkiyetinin Sadrazam Sait Paşa'ya geçmesiyle birlikte pasaj "Sait Paşa Geçidi" adını almıştır. 1940 Mütareke yıllarında ise pasajdaki küçük dükkanlara çiçekçiler yerleşmeye başlamıştır. Ekim Devriminden kaçan beyaz Rus kadınları, baronesler ve düşesler de burada çiçek satanlardan bazılarıydı. Cite de Pera bir süre çiçek mezat yeri olarak da kullanılmaya başlanınca, Beyoğlu'ndaki çiçekçiler pasaja toplanmış ve pasajın adı "Çiçekçiler Pasajı"na dönüşmüştür. 1940'lı yıllardan başlayarak açılan bira ve meyhaneler, bir süre sonra apartman sakinlerini ve çiçekçileri yavaş yavaş başka yerlere taşımış ve geriye sadece "çiçek" adı kalmıştır. Pasajın ilk meyhanesini açan ise Yorgo Efendi olmuştur. İlerleyen dönemde, Çiçek Pasajı'nı Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği'nin gayretleri ile asli durumu dikkate alınarak restore edilmiştir. 1988'deki restorasyondan sonra meyhane olarak kullanıma tekrar açılmış ve 2005 yılı Aralık ayında ise, Mey İçki A.Ş'nin desteği ile tarihi binanın son bakım ve yenileme çalışmaları yapılmıştır. Çatı ve diğer tüm görsel öğeler yeniden restore edilerek aydınlık,ferah ve hoş bir ortam oluşturulmuştur. Eski işletme sahiplerinin resimleri, Pasajın Müdavimlerinden ünlü gurme ,mimar ve yazar Aydın Boysan'nın resmi ve akardeoncu Madam Anahit'in resmi Pasajın duvarlarını süslemektedir. Gösterişli cephe mimarisine sahip Çiçek Pasajı (Hristaki Pasajı-Cite de Pera) halen, Beyoğlu'nun en süslü binası olma özelliğine sahiptir. Beyoğlu Güzelleştirme Derneği'nin gerçekleştirdiği bir ankette geçen "Beyoğlu denilince akla ilk ne geliyor? " sorusuna verilen cevaplarda Çiçek Pasajı birinciliği almıştır. Sayın Can Kıraç , 2 Ekim 1997 tarihli yazısında, Çiçek Pasajı'nın güzel havasını şu satırlarla ifade etmektedir; "Çiçek Pasajı, Beyoğlu akşamlarının ilk durağı, yönlendirici merkeziydi adeta...Ya uzun bir akşamın ilk yudumları ya da eve gitmeden bir iki kadehle stresin atıldığı bir mekan. Gönüllerimizi coşku ile dolduran Çiçek Pasajı Meyhanelerinde, her gün ve her gece başka bir alem yaşanır... Sofraları süsleyen meze çeşitleri, göz ve damak zevklerinize yeni ufuklar açar. Rakılarını yudumlayarak hayal alemlerine dalanların masalarında, her an yeni umutlar açar…ve dostlarla paylaşılan sofralarda, insanların şairlikleri de ortaya çıkar... Kendi Dünyalarıyla buluşan meyhane ozanları, şövalyeler gibi cesur, mecnunlar gibi aşık olurlar. Eğer birgün siz de aşık olursanız, bu düşler alemine dalmayı ihmal etmeyiniz. Çünkü, ÇiçekPasajı meyhanelerinde hayal kurmanın keyfi başkadır." Çiçek Pasajı; birasıyla, rakısıyla, en leziz mezeleriyle ve yenilenmiş tarihi atmosferiyle hizmette.
@ayhanguzel6934
Tanzimat döneminde, Sultan Abdülhamit ve Sultan Abdülaziz tiyatro seyretmek için Beyoğlu'nda, İstiklal Caddesi ile Sahne Sokağı'nın kesiştiği köşede yer alan ünlü Naum Tiyatrosu'na gelirlerdi. Verdi'nin "II Trovatore" adlı ünlü operası da, Paris'ten önce İstanbul'da bu tiyatroda sahnelenmiştir. Naum Tiyatrosu, sahnelenen İtalyan operaları nedeniyle İstanbul'un ve Avrupa'nın sayılı kültür merkezleri arasına girmiştir. 1870 yılında gerçekleşen büyük Beyoğlu yangınında, Naum Tiyatrosu da yanarak yıkılmış ve yangın sonrası yeniden inşaa edilen binalardan biri olmuştur. "Galata Bankerleri" sanıyla tanınan Rum bankerlerinden Hristaki Zografos Efendi, 1876 yılında, yanan Naum Tiyatrosu'nun yerini satın almıştır. Bu arsa üzerine, İtalyan mimar Cleanthy Zanno'ya çizdirdiği proje ile içinde bir çarşı ve apartman bulunduran, yeni tipte bir bina yaptırmıştır. 1876 yılında yapımı biten binanın altında, o dönemde moda olan, Paris tarzında düzenlenmiş 24 dükkan, üstünde ise 18 lüks daire bulunuyordu. Dükkanların oluşturduğu pasaja "Hristaki Pasajı", binaya ise "Cite de Pera" adı verilmiştir. Pasajın ilk dönemlerinde açılan Acemyan'ın tütüncü dükkanı, Maison Parret ve Vallaury'nin pastanesi, Japon mağazası, Natürel çiçekçisi, Pandelis'in çiçekçi dükkanı, Schumacher'in fırını, Papadopulos'un mücellithanesi, Keserciyan'ın terzihanesi, Yorgo'nun meyhanesi, Sideris'in kürk mağazası gibi işletmeler bu dükkanlardan birkaçıydı. 1908 yılında bina mülkiyetinin Sadrazam Sait Paşa'ya geçmesiyle birlikte pasaj "Sait Paşa Geçidi" adını almıştır. 1940 Mütareke yıllarında ise pasajdaki küçük dükkanlara çiçekçiler yerleşmeye başlamıştır. Ekim Devriminden kaçan beyaz Rus kadınları, baronesler ve düşesler de burada çiçek satanlardan bazılarıydı. Cite de Pera bir süre çiçek mezat yeri olarak da kullanılmaya başlanınca, Beyoğlu'ndaki çiçekçiler pasaja toplanmış ve pasajın adı "Çiçekçiler Pasajı"na dönüşmüştür. 1940'lı yıllardan başlayarak açılan bira ve meyhaneler, bir süre sonra apartman sakinlerini ve çiçekçileri yavaş yavaş başka yerlere taşımış ve geriye sadece "çiçek" adı kalmıştır. Pasajın ilk meyhanesini açan ise Yorgo Efendi olmuştur. İlerleyen dönemde, Çiçek Pasajı'nı Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği'nin gayretleri ile asli durumu dikkate alınarak restore edilmiştir. 1988'deki restorasyondan sonra meyhane olarak kullanıma tekrar açılmış ve 2005 yılı Aralık ayında ise, Mey İçki A.Ş'nin desteği ile tarihi binanın son bakım ve yenileme çalışmaları yapılmıştır. Çatı ve diğer tüm görsel öğeler yeniden restore edilerek aydınlık,ferah ve hoş bir ortam oluşturulmuştur. Eski işletme sahiplerinin resimleri, Pasajın Müdavimlerinden ünlü gurme ,mimar ve yazar Aydın Boysan'nın resmi ve akardeoncu Madam Anahit'in resmi Pasajın duvarlarını süslemektedir. Gösterişli cephe mimarisine sahip Çiçek Pasajı (Hristaki Pasajı-Cite de Pera) halen, Beyoğlu'nun en süslü binası olma özelliğine sahiptir. Beyoğlu Güzelleştirme Derneği'nin gerçekleştirdiği bir ankette geçen "Beyoğlu denilince akla ilk ne geliyor? " sorusuna verilen cevaplarda Çiçek Pasajı birinciliği almıştır. Sayın Can Kıraç , 2 Ekim 1997 tarihli yazısında, Çiçek Pasajı'nın güzel havasını şu satırlarla ifade etmektedir; "Çiçek Pasajı, Beyoğlu akşamlarının ilk durağı, yönlendirici merkeziydi adeta...Ya uzun bir akşamın ilk yudumları ya da eve gitmeden bir iki kadehle stresin atıldığı bir mekan. Gönüllerimizi coşku ile dolduran Çiçek Pasajı Meyhanelerinde, her gün ve her gece başka bir alem yaşanır... Sofraları süsleyen meze çeşitleri, göz ve damak zevklerinize yeni ufuklar açar. Rakılarını yudumlayarak hayal alemlerine dalanların masalarında, her an yeni umutlar açar…ve dostlarla paylaşılan sofralarda, insanların şairlikleri de ortaya çıkar... Kendi Dünyalarıyla buluşan meyhane ozanları, şövalyeler gibi cesur, mecnunlar gibi aşık olurlar. Eğer birgün siz de aşık olursanız, bu düşler alemine dalmayı ihmal etmeyiniz. Çünkü, ÇiçekPasajı meyhanelerinde hayal kurmanın keyfi başkadır." Çiçek Pasajı; birasıyla, rakısıyla, en leziz mezeleriyle ve yenilenmiş tarihi atmosferiyle hizmette.
@ayhanguzel6934
Tanzimat döneminde, Sultan Abdülhamit ve Sultan Abdülaziz tiyatro seyretmek için Beyoğlu'nda, İstiklal Caddesi ile Sahne Sokağı'nın kesiştiği köşede yer alan ünlü Naum Tiyatrosu'na gelirlerdi. Verdi'nin "II Trovatore" adlı ünlü operası da, Paris'ten önce İstanbul'da bu tiyatroda sahnelenmiştir. Naum Tiyatrosu, sahnelenen İtalyan operaları nedeniyle İstanbul'un ve Avrupa'nın sayılı kültür merkezleri arasına girmiştir. 1870 yılında gerçekleşen büyük Beyoğlu yangınında, Naum Tiyatrosu da yanarak yıkılmış ve yangın sonrası yeniden inşaa edilen binalardan biri olmuştur. "Galata Bankerleri" sanıyla tanınan Rum bankerlerinden Hristaki Zografos Efendi, 1876 yılında, yanan Naum Tiyatrosu'nun yerini satın almıştır. Bu arsa üzerine, İtalyan mimar Cleanthy Zanno'ya çizdirdiği proje ile içinde bir çarşı ve apartman bulunduran, yeni tipte bir bina yaptırmıştır. 1876 yılında yapımı biten binanın altında, o dönemde moda olan, Paris tarzında düzenlenmiş 24 dükkan, üstünde ise 18 lüks daire bulunuyordu. Dükkanların oluşturduğu pasaja "Hristaki Pasajı", binaya ise "Cite de Pera" adı verilmiştir. Pasajın ilk dönemlerinde açılan Acemyan'ın tütüncü dükkanı, Maison Parret ve Vallaury'nin pastanesi, Japon mağazası, Natürel çiçekçisi, Pandelis'in çiçekçi dükkanı, Schumacher'in fırını, Papadopulos'un mücellithanesi, Keserciyan'ın terzihanesi, Yorgo'nun meyhanesi, Sideris'in kürk mağazası gibi işletmeler bu dükkanlardan birkaçıydı. 1908 yılında bina mülkiyetinin Sadrazam Sait Paşa'ya geçmesiyle birlikte pasaj "Sait Paşa Geçidi" adını almıştır. 1940 Mütareke yıllarında ise pasajdaki küçük dükkanlara çiçekçiler yerleşmeye başlamıştır. Ekim Devriminden kaçan beyaz Rus kadınları, baronesler ve düşesler de burada çiçek satanlardan bazılarıydı. Cite de Pera bir süre çiçek mezat yeri olarak da kullanılmaya başlanınca, Beyoğlu'ndaki çiçekçiler pasaja toplanmış ve pasajın adı "Çiçekçiler Pasajı"na dönüşmüştür. 1940'lı yıllardan başlayarak açılan bira ve meyhaneler, bir süre sonra apartman sakinlerini ve çiçekçileri yavaş yavaş başka yerlere taşımış ve geriye sadece "çiçek" adı kalmıştır. Pasajın ilk meyhanesini açan ise Yorgo Efendi olmuştur. İlerleyen dönemde, Çiçek Pasajı'nı Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği'nin gayretleri ile asli durumu dikkate alınarak restore edilmiştir. 1988'deki restorasyondan sonra meyhane olarak kullanıma tekrar açılmış ve 2005 yılı Aralık ayında ise, Mey İçki A.Ş'nin desteği ile tarihi binanın son bakım ve yenileme çalışmaları yapılmıştır. Çatı ve diğer tüm görsel öğeler yeniden restore edilerek aydınlık,ferah ve hoş bir ortam oluşturulmuştur. Eski işletme sahiplerinin resimleri, Pasajın Müdavimlerinden ünlü gurme ,mimar ve yazar Aydın Boysan'nın resmi ve akardeoncu Madam Anahit'in resmi Pasajın duvarlarını süslemektedir. Gösterişli cephe mimarisine sahip Çiçek Pasajı (Hristaki Pasajı-Cite de Pera) halen, Beyoğlu'nun en süslü binası olma özelliğine sahiptir. Beyoğlu Güzelleştirme Derneği'nin gerçekleştirdiği bir ankette geçen "Beyoğlu denilince akla ilk ne geliyor? " sorusuna verilen cevaplarda Çiçek Pasajı birinciliği almıştır. Sayın Can Kıraç , 2 Ekim 1997 tarihli yazısında, Çiçek Pasajı'nın güzel havasını şu satırlarla ifade etmektedir; "Çiçek Pasajı, Beyoğlu akşamlarının ilk durağı, yönlendirici merkeziydi adeta...Ya uzun bir akşamın ilk yudumları ya da eve gitmeden bir iki kadehle stresin atıldığı bir mekan. Gönüllerimizi coşku ile dolduran Çiçek Pasajı Meyhanelerinde, her gün ve her gece başka bir alem yaşanır... Sofraları süsleyen meze çeşitleri, göz ve damak zevklerinize yeni ufuklar açar. Rakılarını yudumlayarak hayal alemlerine dalanların masalarında, her an yeni umutlar açar…ve dostlarla paylaşılan sofralarda, insanların şairlikleri de ortaya çıkar... Kendi Dünyalarıyla buluşan meyhane ozanları, şövalyeler gibi cesur, mecnunlar gibi aşık olurlar. Eğer birgün siz de aşık olursanız, bu düşler alemine dalmayı ihmal etmeyiniz. Çünkü, ÇiçekPasajı meyhanelerinde hayal kurmanın keyfi başkadır." Çiçek Pasajı; birasıyla, rakısıyla, en leziz mezeleriyle ve yenilenmiş tarihi atmosferiyle hizmette.
@cerentastan9784
Yüzyıllardır yanmadan, çökmeye türlü türlü dertleri atlatan, eskinin Naum Tiyatrosu, Cite de Pera'sı, şimdinin Çiçek Pasajı... Her köşesi ayrı bir tarih, her köşesi ayrı bir hikâye... Ziyaretlerinizde mutlaka tarihine dair sorular sorup, ilginç olayları dinlemenizi tavsiye ederim.
@cerentastan9784
Yüzyıllardır yanmadan, çökmeye türlü türlü dertleri atlatan, eskinin Naum Tiyatrosu, Cite de Pera'sı, şimdinin Çiçek Pasajı... Her köşesi ayrı bir tarih, her köşesi ayrı bir hikâye... Ziyaretlerinizde mutlaka tarihine dair sorular sorup, ilginç olayları dinlemenizi tavsiye ederim.