Ülkemizin en eski 2. Arkeoloji müzesinin bu halini görmek acı verici. İlgisiz ve unutulmuş. Öğlen saat 11de ziyaret ettim ve kimse yoktu, güvenlik müzenin kapısının kilidini ben gelince açtı. Konya'ya Türkiye'nin ve dünyanın 4 bir yanından mevlana için insanlar geliyo fakat kimse buraya uğramıyor. Kültür müdürlüğü bu müzenin varlığını bile unutmuş olabilir. Bu kadar değerli eserlerin olduğu bir müze ancak bu kadar bakımsız bırakılabilinirdi. İçindeki ve bahçesindeki eserlerin dışında yapının kendisi de bir kültür mirası niteliğinde ama malesef bu müzeyi gözden çıkarmışlar. Acil bir şekilde yapının elden geçirilmesi ve sergilemenin yeniden düzenlenmesi gerekmekte.

Konya gibi arkeolojik bulgular açısından oldukça verimli bir şehire gerek mimarisi gerek konumu gerekse eser zenginliği açısından yakışmayan, Konya'ya göre zayıf kalmış bir müze.. Konumu artık oldukça şehrin varoşu sayılabilecek, mültecilerden neredeyse yerli vatandaş ve işletmenin olmadığı, yanınızda bir bayan varsa tedirgin olarak gideceğiniz bir nokta.. İstanbul arkeoloji müzesindeki Sidamara Antik Kenti buluntuları, Anadolu Medeniyetler müzesindeki Çatalhöyük buluntularının bir kısmı esas yerinde yani Konya Arkeoloji müzesinde sergilenerek müze zenginleştirilmeli..

Aziz Pavlos Kilisesi yakınlarındaki gezilecek yerlere bakarken rastgele bulduk burayı. 3 senedir Konya'dayım ne Konyalı birinden duydum bir arkeoloji müzesi olduğunu ne de ilgili makamlarca Sille, Alaaddin Tepesi gibi reklamının yapıldığını gördüm. Hadi yeterli PR yapmayı bir kenara bırakalım birçok lahit, heykel ve bir mozaik müzenin bahçesinde öylece duruyor. Yıl boyunca yağmura, kara, güneşe maruz kalıyor, hadi müze içerisinde sergileyemiyorsunuz bari üstlerine tente yapsaydınız da doğrudan maruz kalmasalardı dış etkenlere. Bunu da yapamadınız diyelim her eserin yanına kıyısına köşesine eserin künyesini de mi iliştiremediniz. Hakkında yeterli bilgi verilen eser neredeyse yok denecek kadar az. Sanki öylece bir kenara atılıp alın bakın ve gidin demek istenmiş gibi. Güzelim lahitler, heykeller bu sorumsuzluk yüzünden heba olup gidecek.

Bir müze için bir gün bu tip cümleler kuracağım aklıma hiç gelmezdi.. Gittiğimde binayı görduğümde yaşadığım hayal kırıklığını anlatamam. Ben eski yapılara karşı değilim yapı eski olur ama modernize edilir düzenli bakım yapılır ve gerekiyorsa yeni yapılar eklenerek kullanım alanı arttırılır ama burada hiç biri yapılmamış. Dünyaca ünlü ve değerli antik kentler ile höyüklere ev sahipliği yapan böylesine bir kente yakışmayacak derecede küçük teşhir alanına ve teşhir koşullarına sahip bir müze malesef. Daha da üzücü olan Sahip Ata külliyesi, Arkeoloji ve Etnografya müzesinin bir geri dönüşüm tesisinin komşusu olması ve buna bir yetkilinin çıkıpta son vermemesi..? Çok yazık, çok üzücü malesef. Fakat herşeye rağmen son derece ilkel koşullarda teşhirleri edilseler de buradaki benzersiz lahitleri ve sınırlı sayıdaki çatalhöyük buluntularını görmeden evinize dönmemenizi öneririm... Pişman olmazsınız

"Siz niye geldiniz ki simdi" edasiyla karsilanip kendi halimize birakildigimiz, herseyi elleyebilme ozgurlugunuzun oldugu ilginc bir muze... Muhtesem bi potansiyel bir o kadar da muhtesem bir vurdum duymazlik ornegi... Gidin, gorun, belki ilgi artinca orada bir muze oldugu ve oraninda aslinda bir muze oodugu gelir akillara....

Konumu kötü. Merkezden Alaattin tepesi tarafından yürüyorsanız çok tekinsiz bir mahalleden geçilerek gidiliyor. Giriş ücretsiz fakat bilet falan da kesilmiyor. Bir müzeye en azından kaç kişinin ziyaret ettiği bilinmesi için bilet kesilmesi mantıklı olurdu. Eserler öylece ortada duruyor herkes dokunuyor. Açıklamaları yetersiz. Bina bakımsız, depo gibi bir yer. Kafe, oturacak bir alan da yok. Uğramazsanız pek bir şey kaybetmezsiniz.

Konumu kötü. Merkezden Alaattin tepesi tarafından yürüyorsanız çok tekinsiz bir mahalleden geçilerek gidiliyor. Giriş ücretsiz fakat bilet falan da kesilmiyor. Bir müzeye en azından kaç kişinin ziyaret ettiği bilinmesi için bilet kesilmesi mantıklı olurdu. Eserler öylece ortada duruyor herkes dokunuyor. Açıklamaları yetersiz. Bina bakımsız, depo gibi bir yer. Kafe, oturacak bir alan da yok. Uğramazsanız pek bir şey kaybetmezsiniz.

Daha girer girmez sizi karşılayan heykellerin o ince mimarisi ve ilerledikçe derinlik kazanan taş işçiliği... Tek kelime ile muazzam. Eğer ailecek çarşıda dolaşıyorsanız ve vakit öldürmekten hoşlanan biriyseniz, azıcıkta sanata ilginiz varsa yapmanız gerekeni siz zaten biliyorsunuz. Müze, girdikten sonra heykel sanatında, dışarda gördüklerinizden daha usta eserlerle karşılıyor. İlerledikçe karşınıza çıkanların daha yaşlı olduklarını göreceksiniz MÖ 6500, şaşırtıcı. Ayrıca diğer müzelere göre girişi ücretsiz, iyi eğlenceler.

Şehrin merkezinde, ulaşımı kolay ve ücretsiz gezilebilen müze. Girince doğrudan bahçede lahit ve mezar taşları ile ilgili eserler sizi karşılıyor. İçerisi oldukça minik bir müze. İlk girişte lahitler sizi karşılıyor fakat tuhaf olan hiçbir önlem alınmaması ve istediğiniz gibi dokunuyor olmanız. Lahitler gerçekten çıkarılan eserler arasında en önemliler arasında yer alır. Çıkarması o kadar zordur ki o yüzden neredeyse çıkan altınlardan ve mücevherlerden daha değerlidir. İşlemelerdeki detayları incelerseniz ne kadar zor bir işçilik ne kadar detaylıca yapıldığını anlarsınız. Her lahitte farklı bir şey resmedilir ki bu o ölen kişinin hayatına dair kısa bilgiler verir. Özellikle Çatalhöyük tarafından çıkarılan eserler bulunduran bu müze, lahitler dışında farklı görebileceğiniz şeye sahip değil. Çatalhöyük gezilmeye değmeyecek durumda olduğu için en azından oradan çıkan eserleri görmek hoşuma gitti.

Şehrin merkezinde, ulaşımı kolay ve ücretsiz gezilebilen müze. Girince doğrudan bahçede lahit ve mezar taşları ile ilgili eserler sizi karşılıyor. İçerisi oldukça minik bir müze. İlk girişte lahitler sizi karşılıyor fakat tuhaf olan hiçbir önlem alınmaması ve istediğiniz gibi dokunuyor olmanız. Lahitler gerçekten çıkarılan eserler arasında en önemliler arasında yer alır. Çıkarması o kadar zordur ki o yüzden neredeyse çıkan altınlardan ve mücevherlerden daha değerlidir. İşlemelerdeki detayları incelerseniz ne kadar zor bir işçilik ne kadar detaylıca yapıldığını anlarsınız. Her lahitte farklı bir şey resmedilir ki bu o ölen kişinin hayatına dair kısa bilgiler verir. Özellikle Çatalhöyük tarafından çıkarılan eserler bulunduran bu müze, lahitler dışında farklı görebileceğiniz şeye sahip değil. Çatalhöyük gezilmeye değmeyecek durumda olduğu için en azından oradan çıkan eserleri görmek hoşuma gitti.

Herakles Lahtinin de içinde bulunduğu muazzam eserler mevcut. Sidamara tipi lahit örnekleri çok etkileyici ve neredeyse eksiksiz. Özellikle Herküles lahdinin yüksek rölyefleri eksiksiz ve son derece etkileyici. Çatalhöyük ve Konya çevresinde çokça bulunan höyüklerden elde edilen buluntular ayrı bir salonda sergilenmekte. Ancak muazzam eserler yanında müze binası, eserlerin sergilenme tarzı ve özensizliği bir o kadar kötü. Konya gibi son derece önemli geçmişe sahip bir kentin modern müzecilikten bi haber olması ve arkeoloji müzesindeki özensizlik çok üzücü.