Mihrimah Sultan Camii

Mimar Sinan'ın muazzam eserlerinden biri daha...Esasında sadece camii binasını barındırmayan , şimdiki manada hayat merkezi yani o zamanki manada külliye olarak tabir edilen bina...Görmeye,gezmeye değer

Büyük mimar Sinan in hikayelere konu olan eseri. Dışarıdan büyük ihtişamlı olmasına rağmen içeride görece küçük fakat çok güzel bir mimari karşılıyor misafirlerini. Edirnekapı surlarının hemen dibinde kalması sebebiyle çok merkezi olmaması sebebiyle turistik açıdan fazla ziyaretçi almamakta olsa da iç mermer yapısı ile mimariye ilgi duyanların mutlaka görmesi gereken bir yapı. Araç ile gittiğinizde yakinlarinda park sorunu yaşayabilirsiniz.

Kanuni Sultan Süleyman kızı Mihrimah Sultan'ın Mimar Sinan'a yaptırdığı Edirnekapı'daki cami. Avrupa yakasından anadolu yakasına E5 üzerinden geçerken kesin gözünüze çarpmıştır. Bence bir dahaki sefere yolunuzu çok tatlı uzatıp bir ziyaret yapmalısınız. Dikdörtgen planlı bu koca caminin içi çok ferah, avlusu bence çok güzel ve ferah, ayrıca bulunduğu muhitte güzel. Ufak bir zamanınızı ayırıp, gezebilir. Hatta burdan sonra da yakınlardaki Tekfur Sarayını ve tadilat bittiyse Kariye camiyi de ziyaret edebilirsiniz.

Mimar Sinan’ın Tek büyük kubbe tekniği ve 2 adet minare kullanılarak yapılması ile Üsküdar da bulunan Mihrimah Sultan camiinden ayrılmıştır. Çok sayıda pencere sayesinde içerisinin ışık alması ve aydınlık oluşuyla meşhurdur. İç avlu etrafında 17 adet medrese odaları mevcut. Gayet bakımlı ve temiz. “Edirnekapı camii” olarak da biliniyor.

Her ikisi de Mimar Sinan‘ın eseri olan yapılardan Üsküdar‘da bulunanı 1548 yılında inşa edilmiş. Fatih ilçesi Edirnekapı‘da bulunan ve Edirnekapı Camii olarak da bilinen cami ise ilkinin tamamlanmasından 17 yıl sonra 1565 yılında ibadete açılmış. Mihrimah Sultan Camii denilince günümüz yazılarında bu yapıların güzelliklerinden ziyade tamamen gerçek dışı olan Mimar Sinan ile Mihrimah arasındaki aşk karşımıza çıkıyor. Uydurulan aşk hikayesinin özeti ise şu şekilde. Mihrimah (doğru kullanılışı Mihrümah) adı Farsça’da “Ay ve Güneş” anlamındadır. Mihrimah Sultan 17 yaşına gelince evlendirilmek istenmiş. Taliplerinden biri Diyarbekir Valisi Rüstem Paşa, diğeri de Mimarbaşı Koca Sinan. Ancak Mihrimah Sultan, Sinan’a verilmez, o da aşkını sanatına döker. Gerçek dışı aşk hikayesinin devamında ise buna delil olarak şu ilginç ayrıntı veriliyor. 21 Mart‘ta gece ile gündüz eşitlenince Beyazıt Yangın Kulesinden veya o bölgedeki yüksek bir noktadan bakan bir kimse, Üsküdar‘daki caminin ardından ayın doğduğunu görürken, Edirnekapı‘daki caminin ardından güneşin battığını görebiliyor. Bu şekilde Mihrimah Sultan’ın doğum günü olan 21 Mart’ta ay ve güneş iki cami üzerinde durarak Mihrü Mah gerçekleşiyor.