Burdur Müzesi, Burdur ilindeki höyükler ile antik kentlerde yürütülen araştırmalardan ve satın alma gibi diğer yöntemlerle elde edilen 65.000’e yakın kültür varlığını barındırıyor. Burdur Müzesinin, 2008 yılında "Gezilip Görülmeğe Değer Müze” ödülünü alması bile ne kadar önemli bir miras hazinesini barındırdığını gösteriyor. Müzenin giriş katı; üç kısma ayrılmıştır. Birinci kısımda Sagalassos antik kentinden, ikinci kısımda Kibyra antik kentinden çıkarılan eserler bulunmaktadır. Üçüncü kısımda ise Kremna antik kentinden heykeller yer almaktadır. Müzenin üst katında neolitik, kalkolitik ve tunç çağına tarihlenen toprak kaplar, kandiller, koku şişeleri, tan rı figürünler, takılar, haçlar ve sikkeler sergilenmektedir. Burdur' a yolu düşen herkesin mutlaka en az bir saatini ayırarak Burdur Müzesini ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.

Sagalasos'tan sonraki durak mutlaka Burdur Müzesi olmalı. Muhteşem eserleri, hayranlıkla izleyeceğinize eminim. Tek üzüntüm, yanıma bir hatıra alabileceğim bir hediyelik eşya mağazasının olmaması... Aurelius'un ayağının veya Dionisos'un heykelinin minik bir replikasını seve seve alırdım.

Burdur müzesi harika idi. Burdur'da olan herkesin mutlaka gidip görmesi incelemesi gerek. Bence tek sorun dıştan dikkat çekmemesi. Çoğu kişi müzeyi kapalı zannediyor, çalıştığı ziyarete açık olduğu hiç belli değil. Belki de yakınlarına daha fazla tabela koymak gerek. Eserlerin muhafaza edildiği alanlar çok iyi. Çalışanlar bu konuda duyarlı. Müzekart ile giriş yapabilirsiniz, yoksa ya da yalnızca 13 tl gibi bir fiyata giriş yaparak müzede kaliteli zaman geçirebilirsiniz.

Isparta-Burdur bölgesinde yer alan antik kentlerden çıkarılan tarihi eserlerin sergilendiği müzeye, geniş bir zaman ayırarak gitmenizi öneririm. Müzekart ile giriş yapabiliyorsunuz, gişede bilet alma imkaniniz da var. Ancak gişede bir turnike sisteminin olmayışı eksiklik. Müzenin en dikkat çeken özelliği, sergilenen eserlerin çok iyi ve bir olarak korunmuş olması. Ben, Sagallassos antik kentinde bulunan Antoninler Çeşmesinde yer alan anıt heykellerden ve Heroon tapınağına ait dans eden kızlar frizinden çok etkilendim. Kesinlikle gidilip görülmesi gereken bir müze.

Burdur günümüzde Antalya, Muğla, Denizli, Afyon ve Isparta illeriyle çevrili olup, antikçağda İsauria, Lykaonia ile doğudan, Pamphylia ile güneyden, Likya ve Karia ile batıdan Firigya ve Galatia ilede kuzeyden çevrili Pisidia antik coğrafyasında bulunmaktadır. Burdur'un tarih öncesi (Prehistorik) geçmişi paleolitik çağlara kadar uzanmaktadır. Daha sonra sırasıyla Neolitik (8000 - 5500) Kalkolitik (5500 - 3200) çağlara ait somut buluntular Hacılar ve Kuruçay kazıları ile ortaya çıkmıştır. İşte böylesine zengin bir prehistorik ve klasik çağlar arkeolojisine sahip Burdurlular 1950 yılların ortasında bir müze oluşturma çabasına girmiş. 1957 - 1960 yılları arasında dört sezon arkeolojik kazılar yapılan Hacılar Höyük ile bütün dünyanın dikkatini üzerine çekmiştir. Bu girişimlerin sonucunda Burdur Müzesi 1963 yılında resmen kurulmuştur. 12 Haziran 1969 yılında Müzenin bulunduğu yerde Şeyh Mustafa veya Küçük Şeyh Bulgur zade Ağa Medresesinin Kütüphane olarak kullanılan Hicri 1239 tarihli Necip Efendi Kütüphanesi ve çevresinde yeni oluşturulan yapılarda Burdur Müzesi insanlığın ve bilim dünyasının hizmetine açılmıştır. Zengin bir arkeolojik potansiyele sahip olan ilimiz kısa bir zaman içerisinde Müzesini geliştirerek ülkemizdeki sayılı müzeler içerisinde belli bir yere gelmiş olmasına rağmen, yerleşim yeri ve sergileme imkanının yetersizliği görülmüş ve 1992 yılında müzenin batı kısmı kamulaştırılarak müzeye dahil edilen alan ile genişleyen müze günün gereksinimine uygun olarak yeni teşhir salonları ve eski eser depoları yapımına 9 Haziran 2001'de Kültür Bakanı Sayın İstemihan TALAY tarafından temeli atılarak başlanmış ve 6 yıl süren revizyon çalışmaları sonunda dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Atilla KOÇ tarafından 7 Temmuz 2006 tarihinde kapılarını ziyaretçi ve bilim dünyasına açmıştır.

Müze hakkında hiç bilgim olmadan yol üstü geçerken uğradık içeri girince çok şaşırdım, çok etkilendim. Birçok tanrı ve tanrıça heykeli, muhteşem desenli kül kapları sapasağlam duruyor. Vaktiniz varsa kesinlikle uğrayın. Müze kartla ziyaret ediliyor.

Sagalassos ve kybira gibi çevre antik kentlerdeki eserlerin toplandığı bölge müzesi. Sagalassos ziyareti sonrasında kesinlikle ugranmali. Marcus aurelius kolosal heykeli dionysos ve nemesis heykelleri muhteşem. Antoninler cesmesinde bulunan orjinal heykeller burada. Ayrıca heroon anıtında ki dans eden kızlar frizlerinin orijinallerini de görebilirsiniz.

Tarihi pergamon ve Likya krallıklarına ait birçok eserin sergilendiği bir müze Müzede özellikle Antalya Müzesi'nde yer almayan sagalassos antik kentinin birçok objesini görmeniz mümkün Genel olarak taşra vilayetlerindeki küçük Müzeler çok zengin olmaz ancak Burdur Müzesi Bunun dışında bir örnek Ayrıca müze görevlileri ve orada çalışanlar gayet ilgili dışarıdan gelen konuklara yönlendirmelerde ve bilgilendirmelerde bulunabiliyorlar şehre dair Tarihi ürünlerde antik çağlara ait birçok Eser olmakla beraber müzenin girişinde görevlinin hemen yanındaki 100 yıllık hala çalışan saat de dikkat çekici Müze sonrasında yürüme mesafesinde Toros lokantasına gitmek tavsiye edilir

Burdur pek çok antik kenti topraklarında barındıran bir ilimiz. Böyle olunca da o antik kentlerden çıkartılan nadir eserin sergilendiği Burdur Arkeoloji Müzesi de görülmeye değer oluyor. Sagalassos antik kentinde bulunan Çeşme'de yer alan anıt heykeller, dans eden kızlar kabartmaları, 1800 yıllık güneş saati ve diğerleri... Kesinlikle görülmesi gereken bir müze.