Sent Antuan Kilisesi

Gerçekten İstanbul’un taşı toprağı altın değerindedir. Yine Osmanlı Devleti tarafından 1700’lü yıllarda Hristiyanlar için yaptırılmış, İstanbul’un en güzel semtinde ve Eski yahudi evlerine çok yakın konumda muazzam bir Kilise. Büyüklüğü, temizliği ve sessizliği göz kamaştırıyor.

St. Antuan Katolik Kilisesi (Fransızca: St. Antoine), İstanbul'un en büyük ve cemaati en geniş Katolik Kilisesi'dir. Beyoğlu'ndaki İstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray'dan (Galatasaray Lisesi tarafında) Tünel'e doğru giderken sol tarafta bulunur.1230’da rahipler, kurucuları Assisili Aziz Fransua adına, Galata civarında bir kilise inşa ettiler. 1639 ve 1660 yangınlarında iki kez yanan ve her yangından sonra yeniden aynı yerde kurulan Aziz Fransua Kilisesi en son geçirdiği yangın olan ve bütün çevresini yutan 1696 yangınından sonra Beyoğlu’daki yeni konumuna taşındı. 1724 yılında Pera'da Aziz Antuan adı verilen bu yeni bir kilise Osmanlı İmparatorluk saray ve devlet hizmetinde bulunan ve ayrıca ticaretle uğraşan Katolik ülkelerin (ekserisi İtalyan-Fransız) vatandaşları ve onların aileleri için inşa edildi ve kutsandı.[1]

Yabancılar nasıl ki camileri ziyaret ediyorsa bizler de kiliseleri havraları ziyaret edip farklı dini inançları ve kültürleri öğrenelim. Syagı gösterip saygı görelim. İstiklal Caddesinde bulunan bu kilise iç ve dış tasarımı ile oldukça estetik ve güzel. Mutlaka bir gün uğramanızı tavsiye ederim.

St. Antuan Katolik Kilisesi İstanbul'un en büyük ve cemaati en geniş Katolik Kilisesi'dir. 1230’da rahipler, kurucuları Asisli Aziz Fransua adına, Galata civarında bir kilise inşa ettiler. 1639 ve 1660 yangınlarında iki kez yanan ve her yangından sonra yeniden aynı yerde kurulan Aziz Fransua Kilisesi en son geçirdiği yangın olan ve bütün çevresini yutan 1696 yangınından sonra Beyoğlu’daki yeni konumuna taşındı. 1724 yılında Pera'da Aziz Antuan adı verilen bu yeni bir kilise Osmanlı İmparatorluk saray ve devlet hizmetinde bulunan ve ayrıca ticaretle uğraşan Katolik ülkelerin (ekserisi İtalyan-Fransız) vatandaşları ve onların aileleri için inşa edildi ve kutsandı. Istanbul'a gelme şansını elde eden herkesin gelmesi gereken bir kilise. Bu kiliseye 4 kere ziyaret etme şansı buldum. İlkinde ayine denk geldim. Müslüman bir ülkede yaşamamıza rağmen kiliselerin böyle aktif bir biçimde ibadet etmeleri beni gerçekten mutlu ediyor. Gerçekten farklı bir ortam sunuyor. Camiilere nazaran daha soğuk ve otantik bir yapısı da mevcut.

İnsanlığın büyük kısmı kendisinden yüce, sığınacağı ilahi bir varlığa ihtiyaç duyuyor, sanırım bu yüzden dinler ve ibadethaneler var. Burası da bir Klise ve Hristiyanlar buraya gelip ibadet ediyor. Biz de ziyaret ettik, kısa bir ziyaret. Değişik bir atmosfer, bir kısmında restorasyon vardı, naylonlarla falan örtmüşler. Gelip huzur bulanlara selam olsun, çevresine dindar görünmek için gelenler bizden uzak olsun. (Son cümlem tüm dinler için geçerlidir.)