Söğüt sakin çok güzel bir ilçe ertuğrul gaziyi birde kostümcü bir rehberden dinleyin o anı yaşayarak çok güzel anlatıyor kostümleri deneyin sadece 20 tl söğütte kostümle yarım saat kadar dolaşabiliyorsunuz

Kuyusu başta olmak üzere mutlaka gezilmesi ve görünmesi gereken bir yer Kayı boyunun ilk çadır kurulduğu mekan olması ayrıca güzel

Buraları tekrar bizlere hatırlatan bu zamana kadar koruyan muhafaza eden ve yeniden ziyarete açanlar dan Allah razı olsun inşallah

Mescid ilçe merkezinin biraz dışında yer alsada eski tarihi dokusunu koruyan Söğüt evlerinin içinde bulunuyor olması insanı alıp eskiye götürüyor. Etrafı biraz daha bakımlı olabilirdi ama yinede temiz ve düzenli diyebilirim. Mescit Abdülhamid Han tarafından onarılmış ve yenilenmiş. Fakat daha sonraki geçirdiği restorasyonlar neticesinde iç mekanı tamamen tarihi dokusundan koparılmış. Mescidin imamı ile kısa bir sohbet etme imkanı buldum. Bu durumu kültür ve turizm bakanlığına yazmış ve sonunda musibet bir dönüş sağlamışlar. Yakın bir zamanda iç sıvalar sökülerek orijinal dokusuna uygun bir şekilde restorasyon yapılacakmış. Bunu duymak ziyadesi ile memnun etti beni. Mescidin içinde bulunan kuyuda 1980 yıllarına kadar su bulunuyormuş fakat zamanla kullanılmadığı için şu çekilmiş ve kuyu kurumuş. Restorasyon sırasında bunada el atılırsa eğer ortaya çok daha güzel bir iş çıkmış olur. Tarihinden bahsetmek gerekirse Osmanlı'nın ilk mescidi olduğunu bilmek mekana ayrı bir maneviyat katıyor. Yolu düşen herkesin buraya uğrayıp görmesini öneririm. Mescit faal kullanımda ve vakit namazları imam eşliğinde kılınıyor. Bahçesinde küçük bir abdest alma yeri var ama yakınına oldukça görkemli bir şadırvanda hayırseverler tarafından yapılmış. Yorumun daha çok kişiye faydalı olmasını isterseniz faydalı butonuna tıklayabilirsiniz.

Osmanlı devletinin kurucusu Osman Bey'in babası Ertuğrul Gazi'nin ilk çadır kurduğu Söğüt'te yaptırılan mescit, içinde kuyu bulunduğundan halk arasında ''Kuyulu Mescit'' diye de anılıyor. Mescit, restorasyonun ardından 29 Temmuz 2011'de kılınan cuma namazıyla halkın ziyaretine açıldı. "Yüzyıllardır kayıp olan kuyu, 2011'de Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğünce yapılan restorasyon çalışmaları sırasında tesadüfen bulundu. Fazla ziyaretçisi olmayan mescide, kuyunun bulunmasının ardından gelenlerde artış oldu. Ziyaretçiler, mescidin hikayesini dinlediklerinde, Ertuğrul Gazi'nin hem evi hem yuvası hem de ocağı olduğu bilgisini aldıklarında heyecanlarını saklayamıyorlar. Bu mescitte, halen 5 vakit namaz, cuma ve teravih namazları kılınıyor. Her 100. cumada toy geleneği olan yemek adetini devam ettiriyoruz.'' yaklaşık 6 yıl önce çocuklarla gitmiştik. tabi ki büyük bir mescid değil ama kuyulu olması hasebiyle bizim de dikkatimizi çekti. mescidin yanında ertuğrul gazi ve alplerinin mezarları da var.

Söğüt Çayı kenarında bulunan mescit, Ertuğrul Gazi'nin aşiretiyle geldiğinde ilk çadır kurduğu yer olarak rivayet edilir. İçinde kuyu bulunan ve "Kuyulu Mescit" olarak da adlandırılan yapı, 1276 tarihinden önce Ertuğrul Gazi tarafından yaptırılmış, II. Abdülhamit tarafından 1902 yılında aynı temeller üzerine inşa edilmiş ve daha sonraları onarım görmüştür.

ERTUĞRULGAZİ KUYULU MESCİD-İ MESCİD İÇİNDE KUYU VAR KÜÇÜK GÜZEL TEK MİNARELİ MESCİD GEZMENİZİ GÖRMENİZİ TAVSİYE EDERIM

Duvarlara anlam katan hikayeleri. Biz de güzel bir anlatıcıya denk geldiğimiz için şanslıydık. Sade, şatafattan uzak huzurlu bir mescid. İçindeki kuyu da ise bizim hikayemiz gizli.

Mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi.. Ertuğrulgazi nin nasıl birisi olduğunu daha iyi anladım. Ecdadımızı iyi tanıyalım.

Osmanlı'nın İlk Mescidi Bir imparatorluğun filizlendiği topraklarda kurulu bu şirin yapı, Ertuğrul Gazi mescidi… 40 kişilik bu ibadet mekânı, içindeki su kuyusu nedeniyle “kuyulu mescit” diye de anılıyor. Mescid imamının bulunduğu mescidin rehberliğini yapması hoşumuza gitti. Mescide sonradan eklenen giriş bölümü ise 1902’li yıllarda Sultan ikinci Abdülhamid Han’ın armağanıdır.Kayı aşiretine kılıç hakkı olarak Söğüt verildiğinde Ertuğrul Gazi’nin çadırını kurduğu ilk yer de burasıdır. Kayı aşireti o devirde 400 kadar çadırdan oluşuyordu. Çadırların kurulduğu yer Rum ve Ermeni mahallesiydi. O zamanlar Söğüt’te yaklaşık sekiz yüz kişi yaşamaktaydı. Ayrıca Kayılardan önce Söğüt’e (bugünkü Çarşı Cami çevresine) yerleşmiş, 100 kadar Müslüman bir Türk boyu vardı. Söğüt’e otağ kurulduktan sonra zamanla bir mescide ihtiyaç duyulur. Mescidin Müslüman mahallesine mi, yoksa Rum mahallesine mi yapılacağına istişare edilerek karar verilir. Kayı boyu lideri olan Ertuğrul bey İslamı yaymak adına bu mescidin yapıldığı arsayı gayrimüslimlerden satın aldığı rivayet ediliyor. Kayı boyu pek de hoş karşılamıyor. Hatta tepkilerin de olduğunu görmekteyiz. İşte gayri müslim mahallesinde bir mescidin ne işi var şeklinde. Ancak Ertuğrul Gazi’nin bir planı var bir düşüncesi var. Adaleti, hoşgörüyü Hristiyanlara veyahut o dönemdeki gayri müslim topluluklara bir bakıma öğretebilmek gayesini de güdüyor. Mescidin kuyusunun bir de hikâyesi vardır: Gayrimüslimler, Ertuğrul Gazi'nin ve Türklerin bölgeye gelmesinden rahatsız olur. Bir grup Rum, kendilerine bir arraf (kahin, müneccim) bulurlar. Ondan insanlara rahatsızlık verici bir karışım hazırlamasını ve Kayı boyunun tek suyu olan Söğüt deresini kirletmesini isterler. Nitekim bu kötülüğü yaparlar. Ertuğrul Gazi, çözüm bulmaya çalışıyor ama başarılı olamıyor. Bir gün namaz sonrası uykuya dalıyor ve rüyasında mescidin yanında bulunan ağaçlarının filizlendiğini görüyor. Mescidin bulunduğu alanda en yakın alpleriyle birlikte kuyu kazmaya başlıyor. 3 günlük kazının sonucunda 15 metreye geldiğinde billur gibi berrak bir suyla karşılaşır. Önce suyu bulduğunu kimseye söylemiyor ve suyun tespiti için 3 gün kendisi, 3 gün de atına bu suyu içiriyor. Temiz oluğuna kanaat getirdikten sonra duyruluyor. 56 Rum vatandaşının Müslüman olmasına vesile oluyor.

Kayı Boyu Aşiretinin Lideri Osmangazi hazretlerinin Babası dedem Ertuğrul Gazi tarafından 12. Yy. Yaptırdığı ilk camii Kuyulu Mescid

bilecik sogutte bulunuyor yalnız burdaki fotoğraf alıntı ben iki gün önce gittim etrafı çevrili ve tadilat restrasyonda kapalı ama çok güzel bi sokağı var ufak bi köprüden geciyon sempatik şirin bi yer ve sakin herhalde 1 yıl gibi restorasyonu süreceğini söylediler biliyorsunuz bizim Türkler 3 yıl der bi yılda bitirip ucuruyorlar belkide erken biter yani burasi ziyarete kapali