Tripolis Antik Kenti

Tahminimin üzerinde keyifli ve büyük bulduğum antik kendi çok beğendim.Ulaşım sorunu kesinlikle yok.Girişte (Şubat ayı için diyorum ) bilet alınmıyor girişler ücretsiz.Dışarıdan bakıldığında pek birşey göremiyorsunuz küçük bir tepenin ardında kalıyor gibi şehir.Bir Efes değil ama gayet görülesi.Özellikle bu güne kadar başarıyla korunmuş olan 2 mozaik salon zemini var çok başarılı.

Tripolis'in bir kent olarak geçmişi Helenistik Dönem'e dayandırılsa da, kentin doğu ve güneydoğusunda yer alan Hamambükü ve Yenice Höyük’te gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında elde edilen arkeolojik materyal kentin konumlandığı alandaki yerleşim izlerinin Geç Neolitik- Erken Kalkolitik Dönem’e (MÖ 5500) dayandığını kanıtlamaktadır. Son yerleşim izlerinin ise MS 13. yy a ait olduğu Tripolis’te antik döneme ait kalıntılar yaklaşık 281 hektarlık alana yayılmaktadır. Helenistik Dönem’de ilk kez Apollonia ismi ile kurulan kent kısa süreli olarak Triumvir Marcus Antonius’un MÖ 41’de Küçük Asya’ya yaptığı ziyaret esnasında Antoniopolis olarak adlandırılmıştır. İmparator Augustus Dönemi’nden itibaren ise kentin ismi üç küçük topluluğun ya da yerleşimin oluşturduğu (synoikismos) bir kent/polis anlamına gelen Tripolis olarak son kez değiştirilir. Lydia Bölgesi’nin sınır kentlerinden biri olan Tripolis’in stratejik ve jeopolitik anlamda oldukça önemli bir noktada konumlandığını gösteren en önemli veri, ticaret yollarının geçiş güzergahında yer almasından kaynaklanmaktadır. Smyrna, Pergamon ve Ephesos gibi antik çağın önemli kentlerinden başlayan ticaret yolları Tripolis’te birleşir ve Hierapolis, Laodikeia üzerinden geçerek Anadolu’nun doğu ve güney bölgelerine ulaşır.

Giriş ucretsiz. Cok buyuk bir antik kent bir günde bitmez. Hafta sonu oglen saatlerinde geldigimiz halde bir tek biz vardik cok sakin ve guzel bi yer. Çok genis bir alana sahip. Ulaşım yolu guzel. Sapka , su , güneş gözlüğü ile gezilmesi gerekli ve birde gunes kremi alın oglen saatlerinde kavurucu oluyor . Orada bir gorevli var isterseniz size yer hakkında basılmiş olan broşürden veriyor bilgi kitapçığı cok guzel gidip gezilmesi gorulmesi gerekli yerlerden.

Ulaşımı kolay bir alan. Denizliye yolunuz düşerse Laodikeia Pamukkale Hierapolis ve burası Tripolis görülmesi gereken tarihi alanlardan. 15 mayıs 2022 tarihinden bildiriyorum henüz tiyatrosunda kazı çalışması yapılmamış. Mozaikli ev , agoro ve hamam alanın en güzel yapılarından. Yazın gitmenizi tavsiye etmem hem Denizli'nin sıcağı hemde otların kuru olması insanı bunaltır. Üstelik baharda yani mayıs 20 den önce yeşillikler içinde poz vermek çok hada güzel oluyor. Giriş ücretsiz. Kantin büfe gibi veya yemek satın alabileceğiniz mekan yok. Mozaikli evin yanında bir tane wc görünümlü kabin var fakat temiz olduğunu düşünmüyorum bu eksikliğin giderilip wc lavoba yapılması elzem.

Bergama Krallığı tarafından kurulduğu tahmin edilen kent, Lidya kentleri içinde yer almaktadır. Bilinen ise, konumunun verdiği avantaj sayesinde Tripolis'in Lidya - Frigya - Karya üçgeninde gerçekleştirdiği ticaret sonucu bölgenin zengin kentlerinden biri haline geldiğidir. Büyük Menderes nehrinin yakınından geçmesi nedeniyle Tripolis ad Maeandrum olarak da bilinmektedir. Plinius'a göre kentin bir diğer adı Apollonia (Apollonia ad Maeandrum)'dur. Günümüze dek ulaşan yapıların çoğunluğu Roma dönemi M.S. I-III. yüzyıllardan kalmadır. Bölgenin aktif fay hatlarına yakınlığı, bunun bir sonucu olarak sık yaşanan depremler şehrin zamanla önemini yitirmesine sebep olmuştur. MS. 325 yılında Birinci İznik Konsili hazır bulunan Lidya piskoposları listesinde Tripolis'in adının geçmesi piskoposluk düzeyinde bir kent olduğunu göstermektedir.

Özellikle ve bilerek gitmedim. Uşaktan pamukkaleye giderken yolumun üstünde denk geldi uğradım girişe yakın olan bölümü gezdim devamı var mı diye bakmadım ama asıl olan bölüm tepenin ardındaymış. Diğer yorumlara katılıyorum, 2022 Haziran 17 olmasına rağmen inanılmaz sıcaktı şapka su (termoslu olarak yoksa 5 dk ya ısınır) şemşiye bile olur. Giriş ücretsizti güvenlikte kimse yoktu o anda gezdim çıktım. Çok güzel korunmuş bir tarih çok şaşırdım. Umarım korunmaya devam edilir.

Çok güzel bir tarih yatıyor , keşke kazıların tamamı tamamlansa. Özellikle antik tiyatronun kazısının bitmiş halini Görmek isterdim özellikle seyir tepesi çok güzel esiyor etkileyici ayrıca çok güzel bir manzara sunuyorum sizlere bir tarafta Sarayköy havzası bir tarafta Antik Kent gitmenizi tavsiye ediyorum. Şu an için girişi ücretsiz.

Pamukkale ve Laodikeia'nın yanınsıra ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri daha. Denizli'nin Buldan ilçesine çok yakın. Görülmesi gereken yerlerden biri. Her yerinden farklı eser çıkmakta. Apollo ve Artemis'i doğuran Leto'nun sikke üzerine kabartmayı burada bulunmuştur. Aynı zamanda bu ören yerinin simgesi haline gelmiştir....

Giriş ücretsiz çünkü kazı çalışmaları daha bitmemiş. Çok sıcak yanınıza mutlaka su alın.şapka da takın. Otopark mevcut. Pamukkale’ye gelirken yolda görüp girdik gezdik. Kazı bitince çok güzel antik kent ortaya çıkacak ?

Pamukkale gelirken yol üzerinde tabelasını gördük. Google üzerinden araştırma yaptığımızda burası ile ilgili Denizli il kültür ve turizm müdürlüğü tarafından çekilmiş videoyu gördük. Geçen yıl Hierapolis ve Laodikeia antik kentini ziyaret edip burayı nasıl görmediğimize şaşırdık. Sabah 08:00 akşam 19:00 arası açık ve giriş ücretsiz. Çok sıcak olma ihtimalini değerlendirerek sabah 08:40 ta Antik kent e ulaştık. Çok beğendik. Sokak yapısı, mozaik yer döşemeleri, sütunlu sokak, Agora çok güzeldi.Anfi tiyatro yıkık durumd, seyir terası tüm şehri seyretmek için gerekli yükseklikte. Sabah saatlerinde gitmenizi öneririz. Kazı çalışmaları devam ediyor. Bizler çok beğendik sizlerinde gidip görmesini öneririz.

giris ucretsiz. bu kadar büyük bir kent olacağını tahmin etmezdim. mozaikli evi çok beğendik ancak buraya giderken bir köyden geçiliyor. koy son derece bakımsız ve girişe çöpler atmışlar. 4 km ana yoldan asma bahçelerinin içinden gidiliyor. büyük bir alana yayılmış antik kent.yamaca kadar gidiyor. kazı çalışmaları bitince çok daha iyi gozukecek