Türk ve İslam Eserleri Müzesi
Puan
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
Selimiye Camii’nin güney doğusunda, 1925 yılından bu yana müze olarak kullanılan medrese; ana dershane odası, öğrenci odaları ve revaklı avludan oluşur. Anıt ağaç niteliğindeki porsuk ağacının bulunduğu avluda 15. yüzyıla ait mezar taşları ile az sayıda örneği kalan yeniçeri mezar taşları sergilenmektedir. Osmanlı Dönemi yapılarından kalan kitabeler, Osmanlı su kültürünü yansıtan bölümü ile Balkan Harbi’nde kullanılan yemek arabaları, top ve gülleler de bahçede teşhir edilmektedir. Ayrıca avluda ziyaretçiler için dinlenme bölümü de bulunmaktadır. Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde 17 sergi odası bulunmaktadır.
Bu Müze, Ankara Etnografya Müzesi ve Topkapı Sarayı Müzesi'nden bazı değerli eserlerle takviye edilmiştir. Zamanla eserlerin çoğalmasıyla burasının müze için yetersiz duruma gelmesi sonucunda, Selimiye Camii'nin Dar'ul Kurra Medresesi onarılmış ve Etnografik eserler taşınarak burası ""Etnografya Müzesi"" olarak düzenlenmiştir.
İkinci Dünya Savaşından sonra Edirne Müzelerindeki eserlerin birçoğunun müzelere geri verilmesi sonucu elde kalanlar yalnızca Dar-ül Hadis Medresesi'nde sergilenmiştir.
Bundan sonraki yıllarda satın alma, bağış ve kazılardan gelen eserlerle müzedeki eserlerin sayısının artması nedeniyle Edirne'de ihtiyaç duyulan yeni bir müze binası 1966 yılında programa alınmıştır. Selimiye Camii civarında müze için temin edilen arsa üzerine yapılan müze binası, 13 Haziran 1971 yılında ""Arkeoloji ve Etnografya Müzesi"" adı ile açılmış, Dar-ül Hadis Medresesindeki Müze de ""Türk İslam Eserleri Müzesi"" olarak düzenlenmiştir.
Kanlı Sancak
Edirne’nin kurtuluşunu simgeleyen, Balkan Savaşı'nda 174. Alay tarafından kullanılan ve üzerinde kan lekelerinin bulunduğu sancaktır. 1927 yılında İstanbul Polis Müdürü, Erkân-ı Harp Kaymakamı M.Şerif Bey tarafından Edirne Müzesi’ne hediye edilmiştir.
Sancak atlas kumaş üzerine sırma tekniğinde “La İlahe İllallah, Muhammedün Resulullah” ile Fetih suresinin iki ayeti “İnnâfetahnâ leke fethan mubînâ” ve “Ve yansurekallahü nasran aziza” yazmaktadır. Sancağın alt köşesinde dört büyük kan lekesi vardır.
Kur’anı Kerim
Sultan II. Selim tarafından Selimiye Camii kütüphanesine vakfedilmiştir. Tezyinatından, caminin yapılışından yaklaşık 100 yıl önce yazıldığı anlaşılmaktadır.
Kütüphaneden çıkarılmaması ve kimsenin almaması için Kuran-ı Kerimin her sayfasında “Vakıf” yazısı görülmektedir. Kur'anı Kerim 15.yy’a tarihlendirilmektedir.
Hat Levhası
Hat kelimesi terim olarak “Arap yazısını estetik ölçülere bağlı kalıp güzel bir şekilde yazma sanatı” anlamında kullanılmıştır. İslam yazı sanatını zirveye taşıyan ve Osmanlı hat ekolünün kurucusu olan Şeyh Hamdullah Efendi’nin yazdığı bir hat levha olduğu düşünülmektedir.
Üzerinde “Ey bütün mühim şeylere yeten Allah” yazılıdır. Eser 15/16.yy’a tarihlendirilmektedir.
Seccade
Geleneksel Türk halı tekniği olan Gördes düğüm tekniğinde yapılmış olan Halı Seccade, kayıtlara göre Edirne’nin fetih camii olan ve protokol merasimlerinin yapıldığı Eski Caminin mihrabına serilen ilk seccade olma özelliğine sahiptir.
Osmanlı Padişahlarından III. Mustafa ve II.Ahmet bu camide kılıç kuşanmışlardır.
Kur’an Muhafazası
Kur’an cüzlerini saklamak amacıyla hazırlanmıştır. Yapımı sabır ve ustalık isteyen bir işçilikte olan Kur’an muhafazasının üzeri kubbeli ve içi beş gözlüdür.
Gövdesi dikdörtgen prizma formdadır. Kubbesi ve cepheleri sedef ve fildişi kakmalıdır. Ahşap işçiliğinin nadide örneklerindendir. 15./16.yy Osmanlı Dönemi eseridir.
Osmanlı Arması
Armalar, devletlerin hakimiyet ve güçlerinin birer simgesidir. Osmanlı devlet arması, resmi niteliğini 18. yüzyıl sonlarında kazanmıştır. Her padişah döneminde yapılan eklemelerle çeşitlenerek özellikleri gelişen Osmanlı devlet arması son şeklini 19. yüzyılda, II. Abdülhamid döneminde almıştır. Müzede bulunan Sultan Abdülhamit tuğralı mermerden yapılmış olan eser, 19. yüzyıl bir Osmanlı armasıdır.
Edirne Yeni Saray, Bab’üssaade kapısından getirilmiştir. Bab’üssaade, saadet kapısı demektir. Saray yapı topluluğu içinde padişahın özel ikamet yeri olan Enderun’a girişi sağlar. Padişahın evi sayılan Enderun, Bab’üssaade’den başladığından hiç kimse buradan öteye geçemezdi.
Üst köşesinde şua ışınları ortasında yer alan elips içinde Sultan Abdülhamit’in tuğrası bulunmaktadır. Arma üzerinde çeşitli unsurlar yer alır. Tek ve çift taraflı teber, mızraki kılıç, ağızdan dolma top, gürz, topuz, süngülü tüfek gibi silahlar gücü, savaşçılığı ve zaferi sembolize eder. Haberci sembolü bir borazan ve modernliği işaret eden toplu tabanca da armadaki diğer unsurlardır. Arma üzerinde terazi ve altında kitap tasviri vardır. Terazi Osmanlı Devleti’nin adaletini temsil eder. Kitaplardan üstteki Kuran-ı Kerim’i, alttaki ise örfi hukuk düzenini temsil eder. Terazinin altında kısım tahrip edildiği için kitaplar net olarak seçilememektedir.
Kaynak: Edirne Valiliği.(2013). 81 İlde Kültür ve Şehir, Edirne, Türk-İslam Eserleri Müzesi
Türk ve İslam Eserleri Müzesi Nerede, Giriş Ücreti ?
Türk ve İslam Eserleri Müzesi Edirne ilinin Merkez ilçesinde bulunmaktadır. Müzeyi hafta içi hergün 09:00 ila 19:00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Müzeye giriş ücreti 1 yetişkin için 20 TL 'dir. Müze Kart sahipleri ücretsiz ziyaret edebilir.
Hazır Gelmişken
Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ni gezmeye gelmişken Edirne civarında gezilecek bir çok tarihi mekanı ve müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Sitemizde bulunan Edirne Müzeleri sayfasını ziyaret ederek Edirne 'de gezilecek daha çok tarihi yeri ve müzeyi rotanıza ekleyebilirsiniz.
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Rehberler
Rehber ile Keşfet
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
@arzutasci
Bu gibi Tarihimizin değerleri kesinlikle görülmeli gösterilmeli anlamalı anlatılmalıdır diye düşünüyorum Aile ile birlikte gezebilir ve çocuklarınızın tarihimiz hakkında bilmesi gereken önemli eserleri yerinde görmesi gerekir Müze, Süleymaniye imaret binasından 1983 yılında, bugün içinde bulunduğu İbrahim Paşa Sarayı`na taşınmıştır. 16. yüzyıl Osmanlı sivil mimarî örneklerinin en önemlilerinden olan İbrahim Paşa Sarayı, Roma Dönemine uzanan tarihî hipodromun kademeleri üzerinde yükselir. Kesin yapılış tarihi ve nedeni bilinmeyen bu bina, 1520`de Kanuni Sultan Süleyman tarafından kendisine 13 yıl sadrazamlık yapan İbrahim Paşa`ya hediye edilmiştir. Tarihlerin Topkapı Sarayı`ndan daha büyük ve görkemli olduğunu yazdığı İbrahim Paşa Sarayı, pek çok düğün, şenlik ve kutlamanın yanı sıra, karışık dönemler ve isyanlara da sahne olmuş, İbrahim Paşa`nın 1536`da öldürülmesinden sonra da aynı adla anılmış, başka sadrazamlarca da kullanılmış, kışla, elçilik sarayı, defterhane, mehterhane, dikimevi ve cezaevi gibi işlevler yüklenmiştir. Dört büyük iç avlu çevresinde yer alan saray, çoğu ahşap olan Osmanlı sivil yapılarının aksine, taştan yapılmış olması nedeniyle, yüzyılımıza tümüyle ulaşabilmiştir ve 1966-1983 yılları arasında onarılarak, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi`nin yeni binası olarak bir anlamda yeniden doğmuştur. Bugün müze olarak kullanılan bölüm, sarayın tüm Osmanlı minyatürlerinde ve Batılı sanatçıların gravür ve tablolarında karşımıza çıkan büyük merasim salonu ve onu çevreleyen bölüm ile 2. avlusudur.
@cemtukelman3060
Selimiye cami yanında ziyaret edilmesinde fayda gördüğüm bir müze. Osmanlı döneminden kalan çeşitli eserler sergileniyor. O döneme ait yaşam tarzından kesitler balmumu heykellerle canlandırılmış. Giriş ücretli 2021 yılı için 12.5 TL müze çok büyük değil ama Edirne'ye gezi amaçlı geldiyseniz ziyaret etmenizi öneririm.
@brownisama2348
Edirne'de ilk müze Atatürk'ün talimatıyla 1925 yılında Selimiye Camii Dar-ül Hadis Medresesi'nde kurulmuştur. Türk İslam Eserleri Müze'sinde eserler kronolojik bir dizin içinde sergilenmektedir. Girişteki salonda Osmanlı Dönemi yapıtlardan sağlanan yazıtlar, el yazması Kuran'lar ve cam eşyalar bulunmaktadır.
@arzutasci
Türk ve İslam Eserleri Müzesi Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan, Türk ve İslâm sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesidir. Türk ve İslam Eserleri Müzesi 19. yüzyılın sonunda başlayan kuruluş çalışmaları 1913 yılında tamamlanmış ve müze, Mimar Sinan'ın en önemli yapılarından bir olan Süleymaniye Camii külliyesi içinde yer alan imaret binasında, 1914'te, "Evkaf-ı İslâmiye Müzesi" (İslâm Vakıfları Müzesi) adı ile ziyarete açılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise bugünkü adını almıştır. Uzun süre Süleymaniye Külliyesi'ndeki imaret binasında yer alan müze, 1983'te Sultanahmet Meydanı'nın batısında yer alan İbrahim Paşa Sarayı'na (16. yüzyıl) taşınmıştır. İbrahim Paşa Sarayı, sultan sarayları dışında günümüze kadar gelebilen tek özel saraydır. Kemerler üzerine yükseltilmiş yapı üç taraftan ortadaki terası çevreler. Terastan müzenin ilk bölümüne merdivenlerle ulaşılır. Odalar ve salonlarda İslam dünyasının değişik ülkelerinde meydana getirilmiş nadir sanat eserleri sergilenmektedir. Taş ve pişmiş toprak, metal ve seramik objeler, ahşap işlemeler, cam eşyalar, el yazma kitaplar devirlerinin en kıymetli örnekleridir. Büyük salonların bulunduğu geniş camekanlı kısımda, 13-20 yüzyılların el işi Türk halılarının şaheser örnekleri sergilenir. 13. yüzyıl Selçuklu halıları ve sonraki asırlara ait diğer parçalar itina ile sergilenmiştir. Halı bölümünün alt katı son birkaç asrın Türk günlük yaşamı ve eserlerinin sergilendiği etnografik Müzedir. Kaynak: Wikipedia HAYATTA EN AZ BİR KEZ MUTLAKA GEZİLİP GÖRÜLMESİ GEREKEN BİR HAZİNE.
@arzutasci
Istanbul Turkish and Islamic Arts Museum is the first museum in our country that covers Turkish-Islamic works collectively. The history of the current building, which is the only private palace that has survived to the present day, except the sultan's palaces, dates back to the 16th century. İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, ülkemizde Türk-İslam eserlerini topluca kapsayan ilk müze. Sultan sarayları dışında günümüze ulaşabilen tek özel saray olan şimdiki binasının geçmişi 16. yüzyıla dayanıyor. "Evkaf-ı İslâmiye Müzesi" (İslâm Vakıfları Müzesi) adıyla, Mimar Sinan’ın en önemli yapılarından Süleymaniye Camii Külliyesi’ndeki imaret binasında 1914 yılında ziyarete açıldı. 1983 yılındaysa Sultanahmet Meydanı’nın batısındaki İbrahim Paşa Sarayı'na taşındı. متحف اسطنبول للفنون التركية والإسلامية هو أول متحف في بلدنا يغطي الأعمال التركية الإسلامية بشكل جماعي. يعود تاريخ المبنى الحالي ، وهو القصر الخاص الوحيد الذي نجا حتى يومنا هذا ، باستثناء قصور السلطان ، إلى القرن السادس عشر. Osmanlı sivil mimarisinin önemli yapılarından İbrahim Paşa Sarayı “At Meydanı"nda, eski hipodrom kademeleri üstünde yükseliyor. 1520 yılında, Kanuni Sultan Süleyman tarafından tamir ettirilerek, damadı ve veziri İbrahim Paşa’ya armağan edildi. Kemerler üstünde yükseltilmiş yapı, üç taraftan ortadaki terası çevreliyor. Müzenin ilk bölümüne de merdivenlerle bu terastan ulaşılıyor. 2012 yılında restorasyon geçiren müze, 1984’te Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Yarışması Jüri Özel Ödülü’nü ve 1985'te de Avrupa Konseyi-UNESCO’nun çocuklara kültür mirasını sevdirme konusundaki ödülünü aldı. İSLAM DÜNYASININ NADİR ESERLERİNİ BARINDIRIYOR Abbasi, Memlük, Selçuklu ve Osmanlı döneminin az bulunur örneklerini sergileyen müzedeki eserler, İslam dünyasının farklı köşelerinden toplanmış. Müze, dünyanın en iyi halı koleksiyonlarından birine sahip olmasıyla tanınıyor. Halılar arasındaki şaheser parçalarsa 13. yüzyıla ait Selçuklu örnekleri. Büyük salonların bulunduğu geniş camekanlı kısımda olağanüstü zengin Türk halıları koleksiyonu yer alıyor. Müze; halı koleksiyonlarının yanı sıra nadir sanat eserleri olan el yazmalarıyla da öne çıkıyor. Cam eşyalar, taş ve pişmiş toprak eserlerle metal ve seramik objeler de sergilenen diğer kıymetli parçalar. Halı bölümünün alt katı da, son birkaç yüzyılın Türk günlük yaşamının yansıtıldığı etnografya koleksiyonuna ayrılmış
@arzutasci
Biraz vaktim vardı bu müzeyi ziyaret etmek istedim. İyi ki gelmişim. Bu biraz fragman gezisi gibi oldu. Daha ayrıntılı gezmeye karar verdim. Bir daha geleceğim. Müze üç kattan oluşuyor, Sultanahmet Camiini ve meydanı gören bir avlusu var. Müze içinde kafe ve hediyelik eşya dükkanı da var. Özellikle büyük ebattaki el halılarına bayıldım. Kutsal Emanetler bölümü de çok genişti. Saray, Kanuni Sultan Süleyman, yaklaşık 1520'de kayınbiraderi Sadrazam İbrahim Paşa için Hipodroma bakan bu görkemli taş sarayı Sinan'a yaptırdı.Bu az ziyaret edilen müze, Sultanahmet'te At Meydanı'nın kenarındaki bir bina olan İbrahim Paşa Sarayı'nın içinde bulunuyor."Yunanistan'daki Türk akınlarıyla köleliğe sürüklenen İbrahim Paşa, Kanuni Sultan Süleyman'ın sevgili ve güvenilir çocukluk arkadaşı oldu." Müze, geniş bir halı, hat sanatı, ahşap işçiliği, taş işçiliği ve seramik, cam ve metal nesne koleksiyonuna sahip.Uzun yıllar restorasyon nedeniyle kapalı olan Türk ve İslam Eserleri Müzesi, 2014 yılının sonlarında yeniden açılmış ve Sultanahmet'te Hipodrom kenarında yer alıyor"
@arzutasci
19. yüzyılın sonunda başlayan kuruluş çalışmaları 1913 yılında tamamlanmış ve müze, Mimar Sinan'ın en önemli yapılarından bir olan Süleymaniye Camii külliyesi içinde yer alan imaret binasında, 1914'te, "Evkaf-ı İslâmiye Müzesi" (İslâm Vakıfları Müzesi) adı ile ziyarete açılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise bugünkü adını almıştır. Uzun süre Süleymaniye Külliyesi'ndeki imaret binasında yer alan müze, 1983'te Sultanahmet Meydanı'nın batısında yer alan İbrahim Paşa Sarayı'na (16. yüzyıl) taşınmıştır. İbrahim Paşa Sarayı, sultan sarayları dışında günümüze kadar gelebilen tek özel saraydır. Kemerler üzerine yükseltilmiş yapı üç taraftan ortadaki terası çevreler. Terastan müzenin ilk bölümüne merdivenlerle ulaşılır. Odalar ve salonlarda İslam dünyasının değişik ülkelerinde meydana getirilmiş nadir sanat eserleri sergilenmektedir. Taş ve pişmiş toprak, metal ve seramik objeler, ahşap işlemeler, cam eşyalar, el yazma kitaplar devirlerinin en kıymetli örnekleridir. Büyük salonların bulunduğu geniş camekanlı kısımda, 13-20 yüzyılların el işi Türk halılarının şaheser örnekleri sergilenir. 13. yüzyıl Selçuklu halıları ve sonraki asırlara ait diğer parçalar itina ile sergilenmiştir. Halı bölümünün alt katı son birkaç asrın Türk günlük yaşamı ve eserlerinin sergilendiği etnografik bölümdür.
@sinangurbetoglu671
Müze kart geçerli Selimiye camii külliyesi içersinde kalıyor, çok güzel ve merak uyandırıc, teşekkürler ?
@muhammedturkucu
Selimiye Cami'sinin hemen arka bahçesinde bulunmakta. Görevliler ilgili ve kibar. Sergilenmekte olanlara dair bilgilendirme broşürü ekte. Müzede ayrıyeten bir odada Mimar Sinan'ın hayatına dair sinevizyon gösterimi var. Hemen girişinde bulunan bankodan müze kartı temin edilebiliyor.
@yusufgunay2439
Müze çok güzel ama yöneticilerin içerdeki tuvalet kullanmasın diye bilerek kilitli tutulduğundan haber var mı acaba merak ediyorum