Mersin ili sınırları içerisinde yer alan bu ören yeri, Silifke ilçesinde bulunmaktadır. Susanoğlu kasabasına da oldukça yakın olan bu antik kentin doğusunda da aynı isimde bir kasaba daha yer almaktadır.
Uzuncaburç Olba Antik Kenti; Seleukos İmparatorluğu’na kadar uzanan bir antik yerleşim yeridir. Bu dönemden kalan bir tapınak da günümüze erişen yapılar arasında yer almaktadır. Aynı zamanda da Olba Tapınak Devleti de bu topraklara sahip olmuştur. MS 72 yılında Roma İmparatorluğu sınırlarına dahil olan bu noktanın eski halinden 4 km daha uzak bir noktada farklı bir yerleşim yeri olduğu ifade edildi. Bu kentte kendine özgü para basma hakkı bulunmaktaydı. Hıristiyanlık inanışının kabul edilmesinden sonra bu antik yerde olan tüm tapınaklar kilise haline getirildi. Kentin dini açıdan bir merkez olması sağlandı. Arapların eline geçmesinden sonra da kent tamamen terk edildi. Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgeye hakim olmasıyla beraber bu bölgenin doğusunda yeniden yerleşim alanları inşa edilerek Uzuncaburç adını aldı.
Uzuncaburç antik kentinden günümüze kadar uzanan birçok yapı yer almaktadır. Bunlardan bir tanesi olan antik tiyatro MS 161-169 yılları arasında Lucius Verus döneminde yapılmıştır.
Tören kapısı da bu alanın doğusunda yer almakta olup; 1 metre çapında ve 7 metre yüksekliğe sahip 5 ayrı sütun içermektedir. Bu tarihi eser de MS 1. Yüzyıldan itibaren ayakta kalmıştır.
Zeus Tapınağı da kentin oldukça dikkat çeken kalıntıları arasındadır. MÖ 305 yılında inşa edilen bu tapınak 36 sütunla etrafı çevrili biçimde inşa edilmiştir. Ancak bu tapınağın MS 5. Yüzyılda kilise olarak kullanılmaya başlandığı da bilinmektedir.
Şans Tapınağı 6 metre yükseklikte 5 sütundan oluşan bu tapınağın da Oppius ve Kyria tarafından yapıldığı ifade edilmiştir.
Kentin kuzey kanadında yer alan giriş kapısı da üç bölümden oluşup halen daha görülebilmektedir.
Sit alanı olarak kabul edilen alanın dışında pek çok kaya mezarı buluntusuna denk gelebilmek mümkündür. Şehrin soylularına dair var olan lahitler bölgedeki türlü türlü noktalarda yer almaktadır. Bu lahitlerin kabartma detayları da dikkat çekmektedir.
Sütunlu Cadde
Tiyatronun önünden geçen sütunlu cadde, Zeus Tapınağı’nın yanında kent kapısından gelen diğer bir Sütunlu Cadde ile kesişmekte ve Tyche Tapınağı’nda son bulmaktadır. İS 1'inci yüzyıldan kalma Sütunlu Cadde’deki sütunların hepsi yıkılmıştır. Mimari parçalarının çoğu da yok olmuştur.
Tören Kapısı
İS 1'inci yüzyıldan kalma Tören Kapısı her biri 1 metre çapında ve 7 metre yüksekliğinde Korinth başlıklı sütunlarıyla heybetli bir yapıdır. Yarısı yıkılmış olan tören kapısının beş sütunu ayaktadır. Soli-Pompeiopolis ören yerindeki gibi sütun gövdelerinden çıkan konsolların varlığı bunlar üzerinde heykeller bulunduğunun kanıtlarıdır.
Zeus (Olbios)Tapınağı
Tören kapısından sonra antik çeşmeyi geçince Sütunlu Cadde’nin solunda bir avlu içerisindeki Zeus Tapınağı’na ulaşılır. I. Seleukos Nikator tarafından yaptırılmış olduğu düşünülen Zeus Tapınağı, Anadolu’da dört bir yanı Korinth tarzında tek sıra 36 sütunla çevrili, peripteros planlı, en eski tapınaklarından biri olarak, sanat tarihinde önemli bir yere sahiptir. Romalılar tarafından da kullanılan tapınak, Hıristiyanlık Dönemi’nde, 5'inci yüzyılda yapılan değişikliklerle kiliseye çevrilmiştir. Cellası yıkılıp sütun araları örülmüş ve buralara kapılar konulmuş, doğusundaki sütunlar kaldırılarak yerlerine apsis eklenmiştir.
Tyche Tapınağı
Sütunlu Cadde’nin bitimindeki tapınak İS 1'inci yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. Beşi ayakta olan, 6 metre yüksekliğindeki yekpare altı sütunun taşıdığı arşitravdaki yazıt, tapınağın kentin soylularından Oppius ile karısı Kyria tarafından yaptırılıp kente armağan edildiğini bildirmektedir.
Zafer Kapısı
Güney-kuzey istikametindeki ikinci sütunlu yol üzerinde ve Zeus Tapınağı’nın kuzeyinde bulunan kapının ortasında bir büyük, yanlarında ise iki küçük kemerli girişi vardır. Üzerindeki yazıtta, depremden zarar gören kapının Roma İmparatorları Arcadius (İ.S. 395-408) ile Honorius (İ.S. 395-423)’un birlikte yönetimleri sırasında onarım gördüğü yazılıdır.
Tiyatro
Burada bulunan bir yazıttan Roma İmparatorları Marcus Aurelius (İS 161-180) ile Lucius Verus’un (İS 161-169) birlikte yönetimleri sırasında, yani İS 2'inci yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Hellenistik Anıt Mezar
Beldenin güneyindeki tepe üzerinde yer alan anıt mezarın dor biçimindeki mimarisi yörede tektir. Piramit çatılı, 15 metre yüksekliğindeki mezar anıtı 5.5x5.5 metre ölçülerinde kare planlıdır. Seleukoslar’ın veya Olba Krallığı’nın yöneticilerinden birine ait olduğu tahmin edilmektedir.
Hellenistik Kule
Şehri çevreleyen surların kuzeydoğu kenarında bulunan beş katlı kule 16x13x23 metre ebatlarındadır. Her katı kendi içinde bölümlere ayrılmış olan kule, yöneticilerin yaşadığı bir mekan olduğu kadar tehlike anında bölge halkının sığındığı ve şehir hazinesinin korunduğu güvenli bir yer olarak da kullanılmaktaydı. Kapı üzerindeki yazıttan İÖ 3'üncü yüzyılın ikinci yarısında Tarkyares tarafından yaptırılmış olduğu anlaşılan kule, geçirdiği yangın sonucu Vali Petronius Faustinus’un emriyle İS 3'üncü yüzyılın sonlarında onarım görmüştür. Sikkelerin üzerinde tasvir edilen bu gözetleme ve barınma kulesi yüksek oluşu nedeniyle bugünkü beldenin ismine de kaynak olmuştur.
Nekropol Alanı
Kentin kuzeyindeki bir vadinin her iki yamacına yayılmış olan nekropol sahası, Hellenistik, Roma, Bizans dönemlerinde kullanılmış olup burada kaya mezarları da vardır.
Kaynak: Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Uzuncaburç Olba Antik Kenti Nerede, Giriş Ücreti ?
Uzuncaburç Olba Antik Kenti Mersin ilinin Silifke ilçesinde bulunmaktadır. Antik Kenti haftanın her günü 08:00 ila 19:00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Müzeye giriş ücreti 1 yetişkin için 20 TL 'dir. Müze Kart sahipleri ücretsiz ziyaret edebilir.
Uyarı : Müze tadilat nedeniyle geçici olarak kapalıdır.
Hazır Gelmişken
Uzuncaburç Olba Antik Kenti 'ni gezmeye gelmişken Mersin civarında gezilecek bir çok tarihi mekanı ve müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Sitemizde bulunan Mersin Müzeleri sayfasını ziyaret ederek Mersin 'de gezilecek daha çok tarihi yeri ve müzeyi rotanıza ekleyebilirsiniz.
@burakburak5746
Gitmesekte olur dediğimiz kültürel yerlerden. Doğa gezintisi yaparken uğradık, çocuklar nereye geldik burada ne var ki baba dediler gelde anlat
@sakkolik
Tarihin isim bulmuş halı mutlaka görülmesi gezilmesi gereken bir yer hala gitmediyseniz çok şey kaçırmış sayılırsınız
@hidayetaktorama
Antik kent köyün tam çıkışı olarak gösteriliyor haritada ancak tepenin ardına geçtiğinizde asıl bölgeyi görebiliyorsunuz, güzel bir yer
@afarukunal1226
Aktif bir kazı alanı var, harika bir yer. Bitişiğindeki tepede kalıntılar ve tepenin arkasında su sarnıcı var, muhtemelen aynı toplum tarafından inşa edildi ve kullanıldı. Merkeze uzak ancak görülmeye değer bir bölge. Tiyatronun hemen karşısında mavi bir çadır ve eski bahçeli bir ev var. Orada Feride ve Nurten Teyze yaşıyor, çok tatlılar, tanımanızı isterim. Hatta ziyaret ederken bisküvi, makarna vs. götürürseniz çok sevinirler.
@ahmetaltintas8218
Ücretsiz bir antik kent? en sevdiğimiz. Baya bi yol gitmemiz gerekti ama değdi.
@mervepia5093
Pek bir şey kalmamış, her yer çöküntü, atmosferi çok güzel, çobanlar hayvanlarını otlatıyor, hatta orada bizi gören çoban kadın yumurtalarından sattı çok tatlı ve dertliydi :D
@denilaysen
Şuan arkeolojik kazılar nedeniyle kapali. Uzuncaburc ' u göreceksiniz mutlaka Olba' ya da uğrayın. Uzuncaburc'a girerken tabelası var, 4 km ilerde ama geniş bir vadiye yayılmış olarak yer yer tarihi kalıntıları da görmek mümkün. Dini yapıların yanısıra kazı yapılan alanda antik tiyatro da var. Bazı tarhi kalıntılar malesef günümüz evlerin içinde kalmış, bahçelerde tarihi sütunlar görülebiliyor. kazılar bittiğinde tekrar görmek isterim
@mehmetc7242
Yapılan arkeolojik kazı neden yarıda bırakılmış.. kaderine terk edilmiş bir tarihî boğaz
@izmirrehber
Baya geniş bir alana yayılmış dağların tepesinde bile kalıntıları olan gezmek için baya bir zmaan ayırmanız gereken bir yer kazı çalışmaları hal devam ediyor bazı bölgelrrinde kentten yol boyu arabayla devam ederseniz az ileride antik köyün tiyatrosunu görecekseniz yolun hemen üstünde küçğk bir tiyatro ve yol boyunca bir çok kayalarda kentin kalınıtlarını görürsünüz.. görülemeye değer bi yer ..oraya kadar gitmişken hele ki yaz ayındaysanız hemen karşısından ki çilek tarlasından toplanan çilekelrden alıp yemenizi tavsiye ederim hala tadı damağımda..