Hierapolis Arkeoloji Müzesi
5.0
Puan
Rehber Bul
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
Hierapolis Arkeoloji Müzesi: Denizli bölgesinde bulunan popüler Müzelerden 'den biridir. Bu sayfa Hierapolis Arkeoloji Müzesi hakkında bilgi vermek amacıyla YerelBot tarafından otomatik olarak oluşturulmuştur. En kısa sürede Yerel Rehber ekibimiz tarafında güncellenecek ve daha detaylı bilgi paylaşılacaktır. Hierapolis Arkeoloji Müzesi hakkında daha fazla bilgi almak için bu sayfayı yakında tekrar ziyaret edin. Yerel Rehberlerin Hierapolis Arkeoloji Müzesi düşüncelerini okumak için yorumlar bölümüne bakabilirsiniz. Denizli Bölgesinde daha fazla müze keşfetmek için Denizli sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Bu sayfayı düzenlemek için Yerel Rehber başvurusu yapabilirsiniz.
Bu sayfayı düzenlemek için Yerel Rehber başvurusu yapabilirsiniz.
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Sigara İçilmez
Müze
Tarihi Yer
Müze Kart
Açık Hava
Gezilecek Yer
Rehberler
Rehber ile Keşfet
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
5.0
Puanlama :
@okunla
Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına karşın; Pergamon Krallığı zamanında II. Eumenes tarafından MÖ 2. yüzyıl başlarında kurulduğu ve Bergama'nın efsanevi kurucusu Telephos'un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera'dan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Hierapolis, Roma İmparatoru Neron dönemindeki MS 60 yılındaki büyük depreme kadar, Hellenistik kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür. Deprem kuşağı üzerinde bulunan kent, Neron dönemi depreminden büyük zarar görmüş ve tamamen yenilenmiştir. Üst üste yaşadığı bu depremlerden sonra kent, tüm Hellenistik niteliğini kaybetmiş, tipik bir Roma kenti görünümünü almıştır. Hierapolis Roma döneminden sonra Bizans döneminde de çok önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, MS 4. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması (metropolis), MS 80 yıllarında, İsa’nın havarilerinden Filipus'un burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır. MS 395 yılında Bizans yönetimine geçen Hierapolis, Piskoposluk merkezi oldu. Hierapolis, 12. yüzyıl sonlarına doğru Anadolu Selçukluları'nın sınırları dahilinde kalmıştır. Hierapolis antik kentinde; Nekropol, Domitiyan yolu ve kapısı, kare alan içine oturtulmuş Oktokonus tapınağı, tiyatro, Frontinus caddesi ve kapısı, Agora, Kuzey Bizans Kapısı, Güney Bizans Kapısı, Gymnasium, Tritonlu Çeşme Binası, Apollon Kutsal Alanı, su kanalları ve nymphaeumları, Surlan, Filipus Martynonu ve köprüsü, Direkli Kilisesi, Nekropol Alanı, Katedral ve Roma Hamamı kalıntıları bulunmaktadır.[1][2] Tedavi amacıyla da kullanılan Pamukkale yeraltı suları (travertenler) sayesinde tarih boyunca turist çekmiştir. Hamam, yolcuların yıkanarak şehre girmeleri için şehrin dışına inşa edilmiştir. Tiyatro kapasitesinin 9.500 kişi olmasından dolayı şehir nüfusunun 95.000-100.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Tiyatrosunun tasarımından burada gladyatör dövüşleri yapıldığı anlaşılır. Sahne altındaki çukurluk bölümle oturma sıraları arasında seyircileri vahşi hayvanlardan korunmak için yaklaşık bir metrelik yükseklik farkı vardır. Gladyatör dövüşlerinin olmadığı tiyatrolarda bu fark bulunmamakta, sıralar sahne düzeyinden başlamaktadır. Şehrin giriş kapısında işlenmiş olan Medusa figürü, tanrıça Medusa'dan korunmak için yapılmıştır. Bu inancın Türk kültürüne nazar boncuğu olarak geçtiği sanılmaktadır.[kaynak belirtilmeli] Şehir, 09.12.1988 tarihinde hem doğa hem de kültürel miras olarak UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır.
@Rota Bul
Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına karşın; Pergamon Krallığı zamanında II. Eumenes tarafından MÖ 2. yüzyıl başlarında kurulduğu ve Bergama'nın efsanevi kurucusu Telephos'un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera'dan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Hierapolis, Roma İmparatoru Neron dönemindeki MS 60 yılındaki büyük depreme kadar, Hellenistik kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür. Deprem kuşağı üzerinde bulunan kent, Neron dönemi depreminden büyük zarar görmüş ve tamamen yenilenmiştir. Üst üste yaşadığı bu depremlerden sonra kent, tüm Hellenistik niteliğini kaybetmiş, tipik bir Roma kenti görünümünü almıştır. Hierapolis Roma döneminden sonra Bizans döneminde de çok önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, MS 4. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması (metropolis), MS 80 yıllarında, İsa’nın havarilerinden Filipus'un burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır. MS 395 yılında Bizans yönetimine geçen Hierapolis, Piskoposluk merkezi oldu. Hierapolis, 12. yüzyıl sonlarına doğru Anadolu Selçukluları'nın sınırları dahilinde kalmıştır. Hierapolis antik kentinde; Nekropol, Domitiyan yolu ve kapısı, kare alan içine oturtulmuş Oktokonus tapınağı, tiyatro, Frontinus caddesi ve kapısı, Agora, Kuzey Bizans Kapısı, Güney Bizans Kapısı, Gymnasium, Tritonlu Çeşme Binası, Apollon Kutsal Alanı, su kanalları ve nymphaeumları, Surlan, Filipus Martynonu ve köprüsü, Direkli Kilisesi, Nekropol Alanı, Katedral ve Roma Hamamı kalıntıları bulunmaktadır.[1][2] Tedavi amacıyla da kullanılan Pamukkale yeraltı suları (travertenler) sayesinde tarih boyunca turist çekmiştir. Hamam, yolcuların yıkanarak şehre girmeleri için şehrin dışına inşa edilmiştir. Tiyatro kapasitesinin 9.500 kişi olmasından dolayı şehir nüfusunun 95.000-100.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Tiyatrosunun tasarımından burada gladyatör dövüşleri yapıldığı anlaşılır. Sahne altındaki çukurluk bölümle oturma sıraları arasında seyircileri vahşi hayvanlardan korunmak için yaklaşık bir metrelik yükseklik farkı vardır. Gladyatör dövüşlerinin olmadığı tiyatrolarda bu fark bulunmamakta, sıralar sahne düzeyinden başlamaktadır. Şehrin giriş kapısında işlenmiş olan Medusa figürü, tanrıça Medusa'dan korunmak için yapılmıştır. Bu inancın Türk kültürüne nazar boncuğu olarak geçtiği sanılmaktadır.[kaynak belirtilmeli] Şehir, 09.12.1988 tarihinde hem doğa hem de kültürel miras olarak UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır.
@fethiye
Çok güzel heykellerin, kabartmaların vs. bulunduğu, müze kart ile ücretsiz erişilebilen, harika bir antik kentin ortasında bulunan müze. Etrafta hala yeni kazı alanları türüyor ve yeni eserlerin de ileriki zamanlarda eklenebileceğini düşünüyorum.
@Gezgin35
Çok güzel heykellerin, kabartmaların vs. bulunduğu, müze kart ile ücretsiz erişilebilen, harika bir antik kentin ortasında bulunan müze. Etrafta hala yeni kazı alanları türüyor ve yeni eserlerin de ileriki zamanlarda eklenebileceğini düşünüyorum.
@namupteladelimahmutoglu6098
Pamukkale travertenleri aslinda antik Roma şehirlerinden Hireapolis'in yanıbaşında bulunmakta. Travertenleri gezerken bu antik şehrin içine de girmiş oluyorsunuz. Şehir çok büyük. Şehrin tamamını gezebilmek için bütün gününüzü ayırmanız gerekir. Kısıtlı sürem olduğu için Arkeoloji müzesini ve Kleopatra havuzunu gezebildim. Bu kadar bile tavsiye için yeterli diye düşünüyorum.
@bayramgunay
Pamukkale travertenlerine ziyaret için geldiğimizde giriş için güney kapısını kullandık. Hierapolis antik kenti ve müzesinede buradan giriş yapmak daha kolay, heykeller, lahitler, mezar taşları hepsi 2.000 yıl öncesinin ustalıkları ile yapılmış. Hepsi muhteşemdi.
@goncaakbasoglu197
Müze şahane. Çok fazla eser bulunuyor. Sadece eserlerin altında bulunan açıklamaları biraz kısa buldum. Mesela kadın heykeli olduğunu belirtip detay verilmemiş. Side antik kentte bulunan müzede detaylı olarak yapılma amacı tarihi tüm bilgiler yer alıyordu. Kesinlik çok etkileyici. Pamukkaleye giden herkesin mutlaka görmesi gerekiyor.
@arzutasci
Denizli nin ilk kurulduğu nokta. Önce pagan Romalılar sonra Hıristiyan Romalılar hüküm sürmüş. Eserler daha çok pagan dönemine ait. Dionysos'la, Zeus'la, Medusa,yla , Pan'la ve Hades'le çok karşılaşacaksınız. Her seferinde keyifle geziyorum. İyi bir rehber eşliğinde gezerseniz daha anlamlı gelir.
@arzutasci
Bir tas ile pamukkalede cabasi antik bayagi zaman aliyor tiyatro super nekrapol acaip havuz sasirtici muzede alululala yani her cm mt2 gezmek zamana dayali once buraya cikip muze karti alin asagidaki laodikea yi gezmeyi unutmayin restorasyon asamasi bitmemis ama mutlaka girin tiyatro gorulmeye deger
@arzutasci
İngilizlerin başa koyduğu H ile başlayan Hierapolis. Yunanistandaki kalıntılar ile kiyaslanmayacak boyuttaki antik kent. yalnızca 3 binadan ibaret atına akropolune giriş 25 euro. koca bir antik sehir olan Hierapolise girmek 10 euro. ayrıca antik havuzda yüzmek te bedava. bence Kültür Bakanlığımız fiyatlandırmayı gözden gecirmeli
@arzutasci
Buradan gecen herkese tavsiye bi ugrayin eserler sahane ben gezdim cikamadim disari o derece cekiyo kendine sizlere de tavsiyemdir Hierapolis Arkeoloji Müzesi’ndeki eserler; Lahitler ve Heykeller Salonu, Küçük Eserler Salonu ve Hierapolis Tiyatrosu Buluntuları Salonu olmak üzere üç ayrı salonda sergilenmektedir.
@arzutasci
Hierapolis kentinden çıkarılan eserlerin sergilendiği bir müzedir. Orjinalinde hamam olan yapı restore edilerek bugün müze haline getirilmiş ve Hierapolis kazılarında çıkarılan lahitlerin en güzel örnekleri ile beraber tiyatroda bulunan bir çok friz burada görülmektedir. Sadece Hierapolis değil aynı zamanda Laodikeiadan getirilen eserlerden bazıları da burada sergilenmektedir. Eskiden ayrıca bilet almanız gerekirken artık ücretsiz olmuştur. Hierapolis için aldığınız bilet ile ya da ibraz ettiğiniz müze kart ile buraya da giriş yapabilirsiniz.