500th Year Foundation Turkish Jews Museum

Tarih merakı olanlara tavsiye ederim. Sinagog ve müzesi var. Her ikisi de gezmeye değer. Müze hem yakın tarih hem de Yahudi kültürünü yakından tanımak isteyenler için önemli belgeler içeriyor.

Müze girişinde kapalı gibi gözüküyor ancak girmek için lütfen zorlayın. Öğrenci için 20 TL olmakla birlikte tam ücreti 40 TL. Türkiye’deki musevilerin özelliklerini didaktik olarak anlatıyor. Daha teknolojik ve interaktif bir müze beklentim vardı. Bunu karşılamasa da gidilebilir. Müzeden ücretsiz bir şekilde sinagoga geçiş yapabilirsiniz

İtina ile düzenlenmiş bir müze. Dayanışma ile nasil bir ortak tarihimizi oluşturduğumuzun kanitlari. Mutlaka gidilmesi hatta gençlerimizin anlatılanlara değil belgelerle öğrenebilecegi gercek bir arşiv müze. Emeği geçen herkese teşekkürler.

Tam 40, öğrenci 20 TL giriş ücreti var, Türkiyedeki Musevi kültürü üzerine bilgilenmek için ziyaret edeceğiniz ilk yer olmalı.

3 katlı , geniş içeriği olan bir müze. Neve Şalom sinagonuna da geçişi var, böylece sinagogu da ziyaret edebiliyorsunuz. Ülkemizde yaşamış olan / yaşayan Musevi cemaatlerine dair pek çok bilgyei ve objeyi görebilirsiniz.

Kapanış saatine yakın gitmemize rağmen müzeyi çok güzel bir şekilde, anlatarak gezdirdiler. Müze, bilgi ve kültür bakımından çok zengin, bir çok yazı ve hatırası, hikayesi olan objeler var. Müzeden sinagoga geçiş yapabilirsiniz. Müze ile sinegog arasında küçük bir mağaza var. Bizimle çok güzel ilgilendiler gerçekten çok teşekkür ederim, mutlaka gidilmesi gereken bir müze!!!

Yahudilerin inanç ve yaşantısına İlgisi olan insanlar gezebilir. Bilet: tam 40 TL , öğrenci öğretmen 20 TL. Müze iki kattan oluşuyor. Buranin hemen bitişiğinde sinagog var. Orayı da muzeyle beraber gezebilirsiniz. Yanınızda mutlaka kimliğiniz olsun, iki çelik kapı ve güvenlik kontrolünden geçiyorsunuz.

Büyük Hendek Caddesi üzerinde Galata Kulesi'nin yakın komşusu. Sadece bir müze demek yanlış olur. Din, kültür ve etnografya gibi farklı alanları tarihsel bir yolculukla birleştiriyor. Bunu yaparken size sinagog gezme fırsatı bile veriyor. Sergilenen eşyalar ve hikayeleri oldukça güzel. Giriş sürecinin biraz uzun ve güvenlik kontrolünün detaylı olması sizi yorabilir ama içeri girdiğinizde bunun nedenlerini örnekleri ile görüyor ve hak veriyorsunuz. İmkanı olanların mutlaka ziyaret etmesini öneririm tabi özel araç tercihinden uzak durarak. Geziniz bittiğinizde kafanızda yer alan Musevi algısı çok daha genişleyecek ve zenginleşecek.

Büyük Hendek Caddesi üzerinde Galata Kulesi'nin yakın komşusu. Sadece bir müze demek yanlış olur. Din, kültür ve etnografya gibi farklı alanları tarihsel bir yolculukla birleştiriyor. Bunu yaparken size sinagog gezme fırsatı bile veriyor. Sergilenen eşyalar ve hikayeleri oldukça güzel. Giriş sürecinin biraz uzun ve güvenlik kontrolünün detaylı olması sizi yorabilir ama içeri girdiğinizde bunun nedenlerini örnekleri ile görüyor ve hak veriyorsunuz. İmkanı olanların mutlaka ziyaret etmesini öneririm tabi özel araç tercihinden uzak durarak. Geziniz bittiğinizde kafanızda yer alan Musevi algısı çok daha genişleyecek ve zenginleşecek.

Karaköy Zülfaris sinagogu. Normalde kapalı. Bazen sergiler vesilesiyle açılıyor. Eskiden Galata Musevi cemaatinin dini nikahları burada kıyılırmış. Bir rivayete göre de adı oradan geliyor. Zülf-i arus. Gelin saçı. Bu kadar müstesna bir mekan mutlaka korunmalı. Benim çok hoşuma gitti. Cemaat arşivlerinde adı Kal Kadoş Galata (Galata Kutsal Sinagogu) olarak geçen, ancak, sokağın eski adı olan ve Osmanlıca gelin perçemi anlamına gelen Zülf-ü Arus sözcüğünün halk arasında kısaltılmış şekli ile Zülfaris adıyla tanınan sinagog binası eski temeller üzerinde inşa edildi. (25 Safer 1239/1823). Sevinçli ve acıklı törenlerin birbirini izlediği Zülfaris, tarihinde pek çok anlamlı törene ev sahipliği yaptı. Bunlardan biri, İstanbul’u ziyaret eden Paris Yahudi Hayırsever Cemiyeti Başkanı Albert Cahn tarafından, Kırım savaşında Rusya’ya karşı Osmanlı’nın yanında yer alan ve Fransız ordusunda şehit düşen Yahudi askerler anısına 19 Ağustos 1856 Salı günü düzenlenen ve Kurmay Albay Garbi Bey komutasında bir askeri müfrezenin de hazır bulunduğu anma törenidir. Bir diğer tarihî olay, 24 Ocak 1909 (2 Şevat 5669) günü 86 delegenin Zülfaris’te toplanarak, Meşrutiyetin ilanı ile beraber makamından istifa eden Hahambaşı Kaymakamı (Locum Tenens) Moşe Levi’nin yerine Hahambaşı olarak Haim Nahum Efendi’nin seçilmiş olmasıdır. Bina 1890 yılında, Kamondo Ailesinin maddi desteğiyle onarıldı. Tüm dini törenlerin ve bir çok düğünün icra edildiği sinagogun içi ve dışı Jak Bey Deleon başkanlığında Galata Musevi Cemaati tarafından 1904’te tümüyle tadilat gördü. 1979 yılında, İstanbul’da yaşayan Trakya kökenli Yahudilerin ibadetine tahsis edilen bina 1983’de gerçekleşen son düğünden sonra, çevrede ikamet eden Yahudi Cemaatin kalmamasıyla kapandı. 1992’de bina, sahibi Neve Şalom Sinagogu tarafından, Türk Musevileri Müzesi olarak kullanılmak üzere 500. Yıl Vakfı’na tahsis edildi. 2001 yılında Sinagog, Kamhi ailesinin değerli katkıları, Naim A. Güleryüz'ün öneri ve tasarımıyla 500.Yıl Vakfı tarafından kutlama programı çerçevesinde müze olarak düzenlenerek hizmete girdi. Bina bu işlevini 2015 yılına kadar sürdürdü. Saygılar Sevgiler

Karaköy Zülfaris sinagogu. Normalde kapalı. Bazen sergiler vesilesiyle açılıyor. Eskiden Galata Musevi cemaatinin dini nikahları burada kıyılırmış. Bir rivayete göre de adı oradan geliyor. Zülf-i arus. Gelin saçı. Bu kadar müstesna bir mekan mutlaka korunmalı. Benim çok hoşuma gitti. Cemaat arşivlerinde adı Kal Kadoş Galata (Galata Kutsal Sinagogu) olarak geçen, ancak, sokağın eski adı olan ve Osmanlıca gelin perçemi anlamına gelen Zülf-ü Arus sözcüğünün halk arasında kısaltılmış şekli ile Zülfaris adıyla tanınan sinagog binası eski temeller üzerinde inşa edildi. (25 Safer 1239/1823). Sevinçli ve acıklı törenlerin birbirini izlediği Zülfaris, tarihinde pek çok anlamlı törene ev sahipliği yaptı. Bunlardan biri, İstanbul’u ziyaret eden Paris Yahudi Hayırsever Cemiyeti Başkanı Albert Cahn tarafından, Kırım savaşında Rusya’ya karşı Osmanlı’nın yanında yer alan ve Fransız ordusunda şehit düşen Yahudi askerler anısına 19 Ağustos 1856 Salı günü düzenlenen ve Kurmay Albay Garbi Bey komutasında bir askeri müfrezenin de hazır bulunduğu anma törenidir. Bir diğer tarihî olay, 24 Ocak 1909 (2 Şevat 5669) günü 86 delegenin Zülfaris’te toplanarak, Meşrutiyetin ilanı ile beraber makamından istifa eden Hahambaşı Kaymakamı (Locum Tenens) Moşe Levi’nin yerine Hahambaşı olarak Haim Nahum Efendi’nin seçilmiş olmasıdır. Bina 1890 yılında, Kamondo Ailesinin maddi desteğiyle onarıldı. Tüm dini törenlerin ve bir çok düğünün icra edildiği sinagogun içi ve dışı Jak Bey Deleon başkanlığında Galata Musevi Cemaati tarafından 1904’te tümüyle tadilat gördü. 1979 yılında, İstanbul’da yaşayan Trakya kökenli Yahudilerin ibadetine tahsis edilen bina 1983’de gerçekleşen son düğünden sonra, çevrede ikamet eden Yahudi Cemaatin kalmamasıyla kapandı. 1992’de bina, sahibi Neve Şalom Sinagogu tarafından, Türk Musevileri Müzesi olarak kullanılmak üzere 500. Yıl Vakfı’na tahsis edildi. 2001 yılında Sinagog, Kamhi ailesinin değerli katkıları, Naim A. Güleryüz'ün öneri ve tasarımıyla 500.Yıl Vakfı tarafından kutlama programı çerçevesinde müze olarak düzenlenerek hizmete girdi. Bina bu işlevini 2015 yılına kadar sürdürdü. Saygılar Sevgiler

Müze, Galata Kulesinin hemen dibinde. Girişi biraz belirsiz olduğu için bulmakta zorlandık. Girişte iki tane çok kalın kurşun geçirmez kapıdan ve xrayden geçiyorsunuz. Giriş öğrenci ücreti olarak 30₺. Çalışanlar güler yüzlü ve kibardi. Museviligin tarihini aşırı detaylı bir şekilde öğrenebiliyorsunuz. Özenle hazırlanmıştı. İçeride bir de Neve Şalom Sinagog'u var, onu da ziyaret edebilirsiniz, farklı bir deneyim.