Atena Temple
Point
Find a guide to explore this place.
Çanakkale Atena Temple is a place on the island of Bozcaada in the center of Çanakkale and has historical importance. The temple was dedicated to Atenea, the ancient Greek god, and BC. It was built in the 5th century. This place to visit the visitors in Bozcaada hosts a magnificent view. It was founded in the 5th century. The temple was dedicated to one of the most important cults of ancient Greek society. The temple was located on the island of Bozcaada, which was connected to the Aegean Islands, one of the most powerful naval states at that time. It is located on a landscape. It consists of the temple, marble blocks and brick composition. The temple is surrounded by three large entries and has various reliefs and sculptures around it. The temple has an ancient Greek temple form and consists of three frames of rooms. It has beauty. The temple consists of ancient Greek references and works of art. The temple is not only one of the important parts of our cultural heritage. The temple enables visitors to participate in the race to discover our historical and artistic history. they can discover that it belongs to its culture. The temple is open to visitors between 9:00 and 18:00. Tourists can go around the temple and discover the magnificent view of the landscape. Visitors will be able to see the special reliefs and sculptures of the temple. The temple also has three major entrances. The temple contains the references of ancient Greek art and culture. The temple enables its visitors to discover our historical and artistic heritage. The temple, this historical place to visit, provides a great trip experience to tourists traveling around Çanakkale.
Features
Services Offered
Guides
Explore with Guide
All Comments
Guest Comments
@yasin2842
Sardes ve Artemis Tapınağı  Geçmişi M.Ö. 15. Yüzyıla kadar giden sardes şehri, M.Ö 1000’li yıllarda Lidya Krallığının başkentliğini yapmıştır. Roma Döneminde Eyalet merkezi, Bizans döneminde ise Piskoposluk merkezi konumunda olan şehir, Ege sahillerini İç Anadolu’ya bağlayan yol üzerinde kurulmuştur. Şehrin en önemli kalıntılarını bu gün hamam (gymnasium) ve havra’nın (synagogue) bulunduğu kompleks ile Kutsal artemis tapınağı oluşturmaktadır. Artemis tapınağı için geçmişte inş’a edilmiş en büyük mabetlerden biri olduğu belirtilmektedir. Mabedin arka kısmında yer alan küçük kilisenin M.S. 5. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Antik devir sonrasında, kutsal alan yavaş yavaş terk edilmiş, yapının taşları inşaat malzemesi olarak kullanılmak üzere yağmalanmış ve yapı zamanla harabeye dönüşmüştür. 20. yüzyıl başında (1910-1914) mabet, toprak üzerinde görünen iki adet sütunun üst kısmı hariç tamamen toprak tabakasıyla örtülü halde bulunmuştur. Bu durum alanda son 1500 yıllık zaman diliminde gerçekleşen erozyon ve sedimantasyonun miktarı açısından oldukça önemlidir. Artemis tapınağı, muhtelif zamanlarda geçirdiği depremlerin akabinde gerçekleştirilen onarımların izlerini barındırır. Tapınak yörede yaşanan doğal afetlerin izlerini barındırması nedeniyle de ayrıca öneme sahiptir. Sardes ve Artemis tapınağı, Binteperler ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi içerisinde yer alamakta olup, uluslararası öneme sahiptir.
@su5690
Aaahh Sardis,büyüledin bizi.Kesinlikle görülmeye değer,şiddetle tavsiye ediyorum.O taşların bir dili olsa da konuşsa...Nasıl bir incelikle nasıl bir sabırla yoğrulmuş,sanat şaheserleri göğe yükselirken bakmaya doyamıycaksınız.
@sirmasari4172
Sardes’i iki ayrı bölüm olarak geziyorsunuz. Biri burası (Artemis Tapınağı), diğeri gymnasium, sinagog gibi yapıların bulunduğu aşağı bölüm. Her iki bölüme de Müze Kart ile giriş sağlayabilirsiniz. Biletli giriş yapacaksanız da tek tarafta ödediğiniz bileti diğer bölümde de göstererek gezinize devam edebilirsiniz. İlk önce buraya Lidya Kralı Kroisos kum taşından bir sunak yaptırmış. Ancak asıl tapınak Helenistik Dönemde yapılmıştır. Daha sonra Roma tarafından onarım görmüştür. Ayrıca erken Hristiyanlık döneminde de arka tarafta inşa olmuş küçük bir kilise mevcut. Antik Çağ’da sık rastlanan kutsal mekan sürekliliği burada da kendini gösteriyor. Yani bir inancın kutsal alanı, bir başka inanç için de yeniden kutsal alan olarak süregeliyor. Sütun başlıklarından anlaşılacağı üzere iyon tarzında yapılmış bir tapınaktır. Ayrıca Helenistik Dönem’in İyon tarzda yapılmış en büyük tapınağı burasıdır. Tapınağı incelerken etraftaki tatlı bahar renkleri insana ayrı bir mutluluk veriyor ve sanki kutsal bir alanda olduğunuzu anımsatıyor. Kim bilir kaç çaresiz insan; bu tapınağın kapılarında sunaklar sundu, adaklar adadı.
@gulcanarpaz7995
Haritalardan bakarak gittğinizde bir sürü gezilecek yer varmış gibi gözükse de sadece iki ören yeri mevcut. Gynasium hemen yol üstünde orayı gezdikten sonra geri dönüp tapınak alanına da gezebilirsiniz. Görmenizi tavsiye ederim. Dağ bayır çıkmadan ikisi de yol üstü. Giriş ücreti 20 lira ya da müze kartlı giriş yapabilirsiniz. Biz çok beğendik.
@hyol
Harika... Kalıntıları incelerken, yapıldığı tarihi göz önünde bulundurduğumuzda insanın etkilenmemesi mümkün değil. Bu yüzden tarihi iyi anlamak ve kalıntıları korumak gerek.
@muratoktem6622
Antik kent kalıntısına not vermek doğru olmaz sanırım. Giriş çıkış çok kötü görüntüde. Yani yapılan bir kapı inşaatı var. Antik alan olarak yapılacak çok iş var. Yatırım gerekli. İşaretlemeler, bilgilendirme tabelaları vb. geliştirilmeli. Girişte kapısı açılan ve görülebilen eski bir kamyon var. Kazılarda eskiden kullanılmış. Başlı başına bir tarih. Profesyonel sergilenmeyi hak ediyor.
@ahmethos
Sardes çok bilindik bir yer olmasına karşın çalışmalar yeni başlamış. Sütunların ebatları hayret verici. Duvar ördükleri bloklar da devasa. Bir puanı inşaattan ve sosyal eksikliklerden kırdım
@ozgurozdemir7091
Günümüze binlerce yıllık eserleri ulaştıranlarin eline sağlık.o devasa mermer sütunları o zamanki aletlerle nasıl yapıldı,nasıl nakış gibi işlendi,nasıl gunumuze kadar sağlam kaldi..,.emek..emek...birde ülkemizde hala sağlam durabilmesi sevindirici..resmen o anları hissediyoruz.
@tugrulatasoy
Tapınağın iki sütünü ayakta kalmış Tapınak toprak altindaymis bilgilendirmede yazıldığına göre dunyanin en büyük ARTEMİS TAPİNAGİ imiş milahtan önce 7. Yüzyılda inşaatına başlanmış ve yıllar icinde Lidyalılar Persler Roma ve enson bizansta yapımı devam etmiş, lakin tapınak 1400 yıl ayakta kalmasına rağmen tamamlanmamış romalilarin m.s 395 yılında paganizmi yasaklayan flavius teodosius la Hristiyanlığı geçince atıl olmuş ve yanında hemen kilise yapmislar M KİLİSESİ adı kilisede ayakta duruyor
@izmirli
Dünyadaki Ion düzenindeki dördüncü büyük tapınak olan Sardeis’teki Artemis Tapınağı, akropolisin batı yamaçlarında, Tmolos Dağı’nın aşağısında uzanan antik Paktolos nehir yatağına açılan geniş vadide çarpıcı bir şekilde yükselmektedir. Anadolu’daki diğer iki Artemis tapınağı olan büyük Arkaik/Hellenistik Ephesos ve Menderes Magnesia’sindaki Hermogenes’in eseri Artemis Leukophyrene gibi Sardeis Artemis Tapınağı’nın da cephesi batıya dönüktür. Tapınağın batı ucunda, bir sunağa ait büyük Arkaik kireçtaşı taş blokların işaret ettiği üzere, burası erken dönemlerden beri Artemis’e ait kutsal bir alan olabilir. Daha sonra genişletildiği anlaşılan sunağın kesin tarihi bilinmemekle birlikte, tapınaktan daha eski olduğu açıktır. Akropolisten aşağı doğru inen bir arazi üzerinde doğu batı doğrultusunda uzanan tapınağın doğu kısmı derine gömüldüğü için daha iyi korunmuştur; sütunlarından ikisi günümüze sağlam gelmiştir. Yapının anlaşılabilir durumdaki hâli ve iyi korunmuş detayları, büyük bir Yunan yapısının inşaat sürecini anlamak açısından önemlidir. Yine de batı ucun tamamı, kuzey ve güney peristyller ve çatı gibi kesimler bütünüyle yok olmuş, değiştirilmiş ya da yarım bırakılmışlardır. Elimizde bir bütün ve birkaç parçalanmış arşitrav bloğu vardır, ama frizden, saçak silmesinden ve alınlıktan hiçbir iz yoktur. Bu durum orijinal tasarımı ve izleyen onarımları anlamayı güçleştirmektedir. Üstelik, Sardeis Artemis Tapınağı alışılmışın dışında bir mimariye sahip olduğundan, geleneksel Yunan tapınak planında bir yere yerleştirmek kolay değildir.