Çok zaman evvel ziyaret edip memnun kaldığımız işletmeye malesef tekrar ziyarette bulunduk. Malesef diyorum çünkü burası da popülaritesi nedeniyle ziyaretçilere saygısını yitirmiş işletmeler sıralamasında zirveye oturmuş. Aradığımda telefona bakan personelin üslubundan anlamalıydım aslında ama İstanbul'dan çıkıp 160 km gitmiştim ve yaklaşmıştım artık geri dönemezdim, neyse dedim yoğun ve stresli bir gün geçiriyorlar zannedersem diye telkin ettim kendimi. Ama nerdee, gittiğimde o kadar yol gitmiş olmamın, 7 aylık kızımın yol yorgunluğunun ve açlığın stresini ikiye belki üçe katlayacağımı bilseydim çoktan geri dönmüştüm. Yazık günah zaten kendi üretimi olan şarapları marketinde %50 daha uyguna sattıklarını gördüğümde insanları bu kadar s.lak yerine koyan bir işletme mantığını kimseye tavsiye etmeme kararı almak zor değil.

Öncelikle otel konum olarak İstanbul'dan gelenler için ideal bir noktada. 1 gece konaklama oldukça yeterli. Ana binada olmayan odaları tercih etmenizi öneriyorum. Odalar daha büyük ve manzaralı oluyor. Bizi o kısma aldıkları için teşekkür etmek isterim. Odamızı ve ambiyansı beğendim. Mahzen gezisi yapamadık ama akşam geç bir saat olsa da tadım yapma fırsatımız oldu. Menü kırmızı şarap severlere daha çok hitap ediyor. Beyaz şarap olarak sadece 1 seçenek mevcut. İyi özelliklerine rağmen en büyük eksikliğin otelin ruhu olduğunu düşünüyorum. Otel oldukça kalabalık olduğu için servis aksıyordu ve beklediğim ilgiyi göremedim. Yemekler her ne kadar lezzetli olsa da tıpkı diğer bağ otellerindeki gibi anlatım yapılmasını ve yemeğe uygun şarap önerilmesini beklerdim. İçtiğim 2 çorbanın da içerisinde ne olduğunu bilemedim. Yöresel ağırlıklı menüde bölgeye hitap eden sadece Tekirdağ Köfte vardı. Kahvaltının ara sıcak yönünden çeşitlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kahvaltıda masaların boş olmasına rağmen 4 kişilik bir masaya oturmamız istenmedi. 2 kişilik masalar sıkışık bir şekilde kahvaltı ediyordu. Peynir yemeyen bir misafirimin olduğunu 2 kere belirtmeme rağmen uygun hazırlık yapılmamıştı. Beni en çok şaşırtan ise sonraki gün alınan ücretler oldu. İlk gün 14.30'da odamıza girdik ve sonraki gün kahvaltımızı 11'de bitirip odamızı boşalttık. Son bir şarap keyfi yapmak isterken, önceki gün konaklayanların haklarının 12'de bittiği söylendi. Bunu daha önce belirtmiş olsalardı odamızı toplamak yerine o zaman sipariş verirdik. Tatilimiz boyunca 2 şişe şarap içip 1 şişe de ekstra ödedik. Yine aynı gün meyve tabağı sipariş ettiğimizde normalde 4 çeşit meyve olan tabakta 2 çeşit meyve vardı. Beyaz şarap içen biri olarak şarabın içeriğini heyecanla incelemek istedim ama şişenin de üzerinde detay bulunmuyordu. Anlayacağınız otelin en büyük eksikliği "buraya gelenler zaten full paketten yararlanıyor bu nedenle biz nasıl yapıyorsak ona uymak zorundalar" mantığı ile ilerliyor olmaları. Giriş-çıkış kuralları, yemek saatleri, menüler, şarap önerileri hepsi yazılı olmalı. Bu nedenle 2,5'tan 3 yıldız veriyorum.

Tek başına ortam bile 5 yıldızı hak ediyor. Yemekler leziz, odalar temiz. Lakin fiyatlar konusunda düşük diyemeyeceğim. Tek gece konaklayıp 3 gün geçirmiş gibi hissedince fiyat çok önemli olmuyor.

Manzara, ortam, dekorasyon, şaraplar gayet güzel. Biz günübirlik ziyaret ettik. Böyle kaliteli bir mekan için servis edilen peynir tabağı beni oldukça şaşırttı. Sunumun özensizliği, çeşitlerin ve porsiyonların azlığıyla hayal kırıklığı yarattı açıkçası, çok basit geldi bize. Ayrıca yemek için reservasyon yaptırmadıysanız peynir/meyve tabağı ve galeta dışında yiyecek hiç birşey servis etmiyorlar. Çocuğumuzla gittiğimiz için yemek sipariş etmek istedik ama alamadık. Ufak atıştırmalık tarzı en azından birşeyler menülerine ekleyebilirler diye düşünüyorum.

Çalışanlara teşekkür ederim. Nazik ve ilgiliydi genç arkadaşlar. Diğer taraftan mekan harika, şaraplar çok iyi, odalar çok temiz. Eksi olarak ortamda ilginç bir sakillik var. Yani odadaki komidin ışığı yanmıyor, restoranttaki masaların örtüleri pazardan öylesine alınmış gibi, yemek masalarındaki küçük ışıklar yanmıyor, mahzen turunda anlatıcı arkadaş çok bilgili ama program yavan, yemek şarap eşleşmesi gibi misafirlere yönelik bir plan yok. Bahçe ışıkları akşamları kimse çıkmazsa yakılmıyor ama ışık yanmazsa niye çıksın insanlar… Bunlar gibi küçük özensizlikler söz konusu, onun dışında güzel bir yer.

Daha önce gittiğim bir mekandi. Rezervasyon yapmak için aradım giriş ücreti olduğunu ve bu ücretin girişteki hesaptan dusuldugunu söylediler. Muhtemel içeride harcayacağımiz tutar giriş ücretinden oldukça fazla olucagi halde bu uygulama böyle bir mekan için çok şık bir uygulama gibi gelmedi. Ancak daha önemli sorun servisin 7 de kapatilacagini öğrenmemiz idi. Şarap evlerinin mantığı gidip orda şarabını yudumlayıp gün batımında keyif yapmaktır ( bkz: arcadia ve vinodessera yine bu bölgede bulunan şarap evleridir ve kapanış saatleri çok daha geçtir insanlar gün batımını orda karşılar). Bu şımarık değil de nedir? Aman ambiyans çok güzel iki fotoğraf çekilelim diye böyle kalitesiz bir işletme anlayışını yüceltmemek lazım. Gitmemek lazım ki simarmasinlar efendim.

Mekan etrafına göre yukarıda konumlandığı için manzarası harika. Deniz de var tepe de var. Ayrıca üzüm bağları da konseptle birlikte hoş oluyor tabii. Yemekler genel olarak güzeldi ancak ana yemeğinden çorbasına kahvaltısından mezesine hiçbirinden çok etkilenmedim. Özellikle kahvaltıda ekmeklerin bazıları bayattı ve sıcak ekmek az aralıklarla geldi. Konaklama kısmı ise benim kaldığım oda uyumak için yeterliydi yani odada zaman geçirilecek bir şey yoktu. Arkadaşlarımın çoğu gittiği için merak ediyordum; önerebilirim tabii ama öyle inanılmaz bir yer mutlaka görün demem.

Çok hoş ve tatlı bir mekanda. Tadım menüsü 250₺. 6 adet şarap deneyebiliyorsunuz. Mekanda gölge bir alan bulmakta zorlandık ve istediğimiz yiyecekler ve içecekler elimize biraz geç ulaştı.

Ambiyans bölge koşullarına göre üst düzey. Teras, bahçe ve doğrudan bağların önünde konumlandırılmış masalar manzara eşliğinde size güzel anlar yaşatıyor. Şarap ortalama kalitede. Çok bir beklenti olmamalı. Yemek ise tam bir hayal kırıklığı. Fiyatına göre çok ama çok zayıf kalmış. Fine dining standartlarında sayılabilecek bir mekan ve fiyat ikilisinde o fix menü kesinlikle olmamış. Birincisi a la carte seçeneği olmazsa müşteri çekemezsiniz. İkincisi o fiyata sunacaksınız eğer, hakkını vermelisiniz. Ara sıcak ve çorba muhakkak olmalı. Et konusunda ağırlık vermelisiniz. Ortamınız barbekü çeşitleri için çok ideal. Şarap tadım menüsü için gelinebilir. 4 yıldız ambians, ilgili çalışanlar ve güler yüzlü Oğuzhan Bey’e.. Dilerim kışın sıcak şarap da yaparsınız.

Muhteşem bir manzara ve atmosfer. Sessiz, sakin, bağın her köşesinde farklı bir manzara görebileceğiniz, kocaman bahçesi ile kendinizi huzurlu hissedeceğiniz bir yer. İstanbul Kadıköy’den 2 buçuk saatte (trafikli hali) gelinebilen güzel bir kaçış noktası. İyi yanları; akşam yemeğinde imza yemekler, sınırsız şarap seçeneği - orta ve üst segment şaraplar dahil-, aperitif peynir tabakları, çok rahat bir yatak, geniş odalar. İyileştirilebilecek yanları; odalarda bazı noktaların elden geçmesi gerekiyor - naçizane-, çalışmayan lambalar, kırık duş rafları gibi. Sinekler için bir çözüm güzel olabilir, örneğin sineklik ya da sinek ilacı gibi çünkü gece uyumak zorlaşıyor, sineklere kendiniz çözüm üreterek, ihtiyatlı gelinebilir. Son olarak, tabii bir bağ olmasından kaynaklı şarap öncelikli olmalı ama soft alkollu içecek de menüye eklenebilir, bira gibi. Bir de biz geldiğimizde beyaz şarap stokları yoktu, 1 hafta sonra çıkacakmış, henüz fıçılarda olduğu söylendi. Eğer bizim gibi beyaz şarap tutkunuysanız rezervasyon öncesi işletmeye sormanızı tavsiye ederim.