Manzarası harika fakat bakımsız ve cok küçük manzaraya karşı türk kahvesi içerek manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz yürüyerek gitmekte mümkün biz adayı tam tur yürüyerek attık manastırda cok bişey beklememek lazım ama uğramadan adanın tadı çıkmaz.

Heybeliada'yı baştan sona doğru turlayalım derken, yoldan geçen bir teyzenin tatlı muhabbeti ile bize eşlik ederek bize gösterdiği güzide bir yer. Her ne kadar farklı din anlayışına sahip olsak da kilise de kalan kişilerin tatlı bir ortam yaratarak ve hoş misafirperverliği ile güzel vakit geçirdik. Hatta arkadaşlarımızın da fotoğraflarını ekleyerek ortamı daha iyi anlayabilmenizi umut ediyorum :)

Yürüyerek gitmek oldukça yorucu oluyor, benim gibi yürümeyi tercih edenler en azından öğlen sıcağında bu rotaya girmesinler veya güneş tepeye çıkınca yoldan taksi çevirsinler. Kilisenin manzarası müthiş, oturup meşrubat almak da mümkün. Kilise etrafında takılan tasmalı ve büyük, ancak çok zayıf bir köpek var, mümkünse yola çıkarken yanınızda onun için mama götürün. Saldırgan değil korkmuş ve çekingen, tedirgin duruyor ancak laf atınca kuyruk sallamaya başlıyor hemen. Mama verip kiliseye girip çıktıktan sonra etrafımı başıboş atlar çevirdi, ne yapacağımı şaşırdım. Köpek kovaladı atları. Köpekten korkmaya gerek yok.

Ada içerisinde bulunan bisiklet kiralama ya da fayton hizmetlerinin birinden faydalanmadan yaya bir şekilde gitmek isterseniz kolay gelsin. Yaklaşık 7000 adımlık bir yol sizi bekliyor. Gittiğinizde adanın hiç görülmeyen ama kalabalık bir yeri olduğunu fark edeceksiniz. Kalabalıktan sıyrılıp mavi örtüyü izlemeye başladığınız anda ise bütün sıkıntılarınızın yerini huzur alacak. Fotoğraflara yansımayan insan gözüyle görebileceğiniz olağanüstü bir manzara.

Mükemmel manzaralı huzur bulacağınız bir yer. Kilise çok güzel. Heybeliadaya giderseniz bisiklet kiralayıp buraya gidin derim.. Ayrıca kilisideki abi çok misafirperver