Medrese içerisinde havuz, kafeterya ve hediyelik eşya satan dükkanlar bulunuyor. Hediyelik eşya olarak diğer illerden farklı olan Sivas'a özgü el yapımı kemik tarak ve kemik bıçaklar bulunuyor diğer eşyalar her yerde bulunabilen ufak tefek şeyler. Arkadaşlarınızla, ailenizle havuz kenarında oturup çayınızı kahvenizi içebiliyorsunuz. Kış aylarında medresenin üzeri açık olmasına rağmen kafeterya hizmet vermeye devam ediyor elektrikli sobalar ile etrafı çevrilmiş çadırları ısıtıyorlar harika bir ortam görülmeye değer.

Şifaiye Medresesi, Selçuklu Dönemi'nde hastaların tedavi edildiği ve aynı zamanda tıp tahsilinin de yapıldığı en önemli medreselerden biridir. Günümüze ulaşabilen bölümü, Anadolu'nun en büyük şifahanesidir. 1217/18 yıllarında I. İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır. Görkemli taç kapıdan, dört eyvanlı, revaklı avluya girilir. Taç kapıda güneş ve ay sembolleri, ana eyvanda ise kadın ve erkek başı biçiminde rölyefler yer alır. 1220'de I. İzzetttin Keykâvus'un buraya gömülmesiyle birlikte güney eyvanı türbeye dönüştürülmüştür.

1. İzzettin keykavus tarafından yaptırılmış bir medresedir. Daha sonra kendisi ölümü üzerine oğlu onu buraya defnetmiştir. Burada kendisine ait bir Kümbet bulunur. Bugün yapının içinde hediyelik eşyalar satan dükkanlar ve ortadaki Havuzun etrafında bir çay bahçesi bulunmaktadır. Içerideki dükkanlarda Sivas'a ait yöresel manda boynuzundan yapılmış kemik taraklar ve Kemik saplı çakılar bulunmaktadır. Dilerseniz üzerine isminizi de yazıyorlar biz bugün kendimiz için yaptırdık :)

Şifaiye Medresesi, Selçuklu Dönemi'nde hastaların tedavi edildiği ve aynı zamanda tıp tahsilinin de yapıldığı en önemli medreselerden biridir. Günümüze ulaşabilen bölümü, Anadolu'nun en büyük şifahanesidir. 1217/18 yıllarında I. İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır. Görkemli taç kapıdan, dört eyvanlı, revaklı avluya girilir. Taç kapıda güneş ve ay sembolleri, ana eyvanda ise kadın ve erkek başı biçiminde rölyefler yer alır. 1220'de I. İzzetttin Keykâvus'un buraya gömülmesiyle birlikte güney eyvanı türbeye dönüştürülmüştür.

Bu muhteşem eserin maalesef aslî işlevini yok etmişler. Medrese olarak yapılmış bir yapının kafeye çevrilip heba edilmesi gerçekten çok üzücü. Etrafta kafe ve restoran olarak kullanılabilecek mekan bolca var. Medresenin bu hali gerçekten içler acısı. Gerekli özenin bir an önce gösterilmesi gerekiyor.

Böylesi tarihi mekanlarin yuksek sesli müzikle cafeye ve alışveriş yerine dönmüş halleri açıkcasi beni şaşırtti ve üzdü. Sadece dört duvar tarihi bir doku kalmiş. Icerigi daha zengin ve mekana uygun bir şekilde tasarlanabilirdi. Ozellikle türbenin kapalı olması da ilginc. Sonucta buraya tarihi bir şeyleri gormek adına geldik. Buruciye medresesi de ayni durumda. Yetkilileri daha duyarlı olabilir.

Selçuklu döneminde hastaların tedavi edildiği ve aynı zamanda tıp eğitimimin de verildiği en önemli medreselerden biridir.Şuan daki bölümü Anadolu'nun en büyük şifahanesidir.Görkemli taç kapıdan dört eyvanlı avluya girilir taç kapıda güneş ve ay sembolleri ana eyvanda ise kadun ve erkek başı biçiminde motifler vardır.İzzetrin Keykavus tarafından yapıştır öldükten sonra buraya gömülmesiye güney eyvanı türbeye dönüştürülmüstür