Magaraya ulaşım gayet kolay. Anayoldan mağaranın bulunduğu tepeye kadar birkaç keskin viraja dikkat etmek gerekli. Mağaraya girişte takı ve süs eşyası alabileceginiz yerel esnafın bulunduğu tezgahlar var. Cay kahve bulabilirsiniz. Görevli personel cok nazik ve ilgili. Mağara ile ilgili olarak, içerisindeki sarkıtlar, dikitler, sütunlar, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri ve perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları, ayrıca mağara gülleri damlataşı havuzlardan çıkan küçük dikitlerin üzerinde oluşmuşlardır. Mağarada damlataşı havuzları büyük boyutlara ulaşmıştır. Özellikle mağaranın son bölümlerinde bu havuzların derinliği 1 m.'yi bulmaktadır. Mağara içerisinde çok yoğun ve zengin olarak bulunan bu çeşitli damlataşı şekilleri ve oluşumlar yer altındaki gizemli ve uyumlu görünümlerinin seyri adeta insanları büyülemektedir. Mağara içerisindeki beyazdan laciverte kadar çeşitli renklerdeki travertenlerin varlığı ise travertenleri oluşturan suyun içerisindeki demir ve magnezyum gibi erimiş mineral maddelerinin çok yoğun olduğunu göstermektedir.

Adını, bulunduğu köyün mahallesinden alan Karaca Mağarası, doğanın milyonlarca yıl uğraş vererek ortaya çıkardığı, sabırla nakşedilen, her noktasın aynı özenin gösterildiği muhteşem bir doğa harikasıdır. Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Cebeli Köyü Sınırları içerisinde bulunan Karaca Mahallesi’nin hemen güney batısında yer alan Karaca Mağarası şehir merkezine 17 km mesafede, denizden 1550 metre yüksekliktedir. Gümüşhane-Trabzon karayolunun 12 km kuzeye ayrılan 4 km yolu takip ederek ulaşılan mağaranın bulunduğu mevkide, ziyaretçilerin yeme, içme, dinlenme ve hediyelik eşya satın alma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri tesisler mevcuttur.Mağaranın girişi bir insan boyu yüksekliğinde olmakla birlikte, mağara içeriye doğru gidildikçe bir huni şeklinde genişlemektedir. Uzunluğu giriş noktasından en uç noktaya 150 m, ortalama tavan yüksekliği ise 18 m olan mağaranın toplam iç alanı yaklaşık 1500 karedir. Mağaranın görsel güzelliğinin yanında bir başka özelliği de, astım hastaları için rahatlatıcı bir kür niteliği taşımasıdır. 12-17 derece ortalama ısısı, %70 civarı mutlak nem oranı, polen ve tozlardan arınmış yüksek oksijenli havasıyla hastaların çok daha kolay nefes almalarına olanak sağlayan mağara, bu özelliğiyle kronikleşmemiş astım hastalarına iyi gelmektedir. Mağara temiz ve polensiz havasıyla hiçbir hastalığı olmayan ziyaretçilere dahi sağlıklı nefes olanağı ve dinçlik sağlamaktadır. Yaz aylarında dışarıya göre daha serin kış aylarında ise nispeten daha sıcak olan mağara bu özellikleri ile küçük bir mikro klima alanı olarak düşünülmmevcuttur. Kaynak: Gümüşhane Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü

Tek kelimeyle mükkemmel.. inkredibıll.. ? müthiş.. muhteşem... müq ? Yazın gidiyorsunuz serin.. kışın gidiyorsunuz sıcak.. tam bir mikro klima alanı oluşmuş durumda ? 1500 m.kare alan düşünün, İçeride hava cereyan hareketi yok..su yok.. ve tavandan sızan damlalarla bir sürü şekiller oluşmuş ? Bazıları insan yüzüne benziğğyorruduu.. gece görsem aklim giderdi aplam Giriş ücretli.. turlarla gezmek daha kolay.. mağara dışında seyyar tezgahlar var doğal taştan bileklik satıyorlar.. ? o fiyata doğal taş mi olur .. ama anı olsun işte? Ben sarı sitrin aldım.. stres ve üzüntüyü keser demislerdi.. şak diye kesti.. Şey ama bu taştan değil de sırtıma yük olan insanlardan kurtulduğum içinde olmuş olabilir tam emin degilim

İmkanı ve merakı olan herkesin dünya gözüyle mutlaka görmesi gereken bir yer. Mağarayı ve oluşumları anlatmak için fotoğraflar ve kelimeler yetersiz kalıyor. Bunu, oluşumları kendi gözünüzle gördüğünüzde anlıyorsunuz. Mağaranın içine girdiğinizde dikkati çeken ilk şey içinize dolan o temiz ve tarifsiz havası. Turistler mağaraya girdikçe, Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak mağaranın ve oluşumların tarihi ve yapısı ile ilgli bilgilendirici bir ses kaydını ve sonrasında huzur veren ney sesini dinliyorsunuz. İçerisi gezmek için çok ferah. Işıklandırma oldukça yeterli ve platformlar güven verici. Biz içeride yaklaşık 1 saat kaldık. Gezme süresi tamamen size bağlı. Oluşumların muhteşemliğine kendinizi kaptırmamak elde değil. Sadece mağara değil, çevre düzenlemesi ve yukarıdaki yarım mağaraya doğru yapılan çardak ve basamaklar da doğayla gayet uyumlu ve estetik görünüm sergiliyor. Ülkemizde böyle turistik yerlerin olması mutluluk verici. Umarım değeri sonuna kadar bilinir. Temmuz 2022 giriş ücreti siviller için 20 lira, öğrenciler için 10 lira.

İçerisi ferah. Taşlar nemli. Herkesin ömrü hayatında bir kez uğraması gereken yerler. Girişi ücretli. Tam 20 tl. Öğrenci 10tl. İçerde anons yapılıyor, mağara hakkında bilgiler paylaşılıyor. Dışarda esnaf var. Dağ çiceği satan biri vardı demeti 10tl. Yerler güzel. Herkese tavsiye ederiz.

Adını, bulunduğu köyün mahallesinden alan Karaca Mağarası, doğanın milyonlarca yıl uğraş vererek ortaya çıkardığı, sabırla nakşedilen, her noktasın aynı özenin gösterildiği muhteşem bir doğa harikasıdır. Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Cebeli Köyü Sınırları içerisinde bulunan Karaca Mahallesi’nin hemen güney batısında yer alan Karaca Mağarası şehir merkezine 17 km mesafede, denizden 1550 metre yüksekliktedir. Gümüşhane-Trabzon karayolunun 12 km kuzeye ayrılan 4 km yolu takip ederek ulaşılan mağaranın bulunduğu mevkide, ziyaretçilerin yeme, içme, dinlenme ve hediyelik eşya satın alma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri tesisler mevcuttur. Daha ilk andan itibaren ziyaretçilerinin büyüleyen mağarada, iç içe geçen ışığın uyumu ve gölgenin ortaya çıkardığı eşsiz şekiller, sizi gerçek dünyadan alır ve bir hayal alemine taşır. Taşların adeta kuş, heykel ve ebru olduğu bu mağara, hayal dünyanızda ete kemiğe bürünüp bambaşka bir dünya olur. Karaca’da insan doğanın mütevazı bir parçası olduğunu hatırlar. Dolomitik kireç taşları içerisinde gelişen karstik oluşumlarıyla ön plana çıkan Karaca, Karstik Mağarası, önceleri yöre halkı tarafından bilinmesine ve bulunuşuyla ilgili farklı efsaneler anlatılmasına rağmen bilimsel anlamda ilk kez Karaca Mahallesi’nde jeolojik mühendisi Şükrü Eroz’un 1983-1990 yılları arasında yapmış olduğu çalışmalar ile adını duyurmuş, 1996 fiili olarak turizme kazandırılmıştır

Çok hızlı bir doğal oluşum.Bu tip yeraltı mağaralarının Akdeniz bölgesinde olduğu sanılır ama ülkemizin birçok yerinde bunun gibi karstik mağaralar bulunur. Sarkıtlar,dikitler,sütunlar harika. Çok temiz ve bakımlı.Gitmenizi tavsiye ederim.

Sümela' dan Gümüşhane merkeze giderken yolumuzun üstünde kahverengi tabelasını görünce gitmeye karar verdik. Gördüğümüz manzara karşısında şaşkına döndük. İnanılmaz mükemmel bir oluşum. Mutlaka görülmesi gereken bir yer. İçeride gezerken mağara hakkında sesli yayın yapılıyor. Dediklerine göre dünyada eşine az rastlanır özellikteymiş. Astım ve bronşit tedavisi için buraya gelenler var. Ben de inanılmaz derecede rahat nefes aldığımı hissettim. Mağara büyük bir aşka da konu olmuş. Çıkışta mükemmel bir manzaraya karşı çay içebilirsiniz. Gümüşhane Belediyesinin himayesinde olan mağaraya giriş 20 lira. Keyifli geziler dilerim. :)

Ölmeden görmeden gezilecekler listenize ekleyin. Hem mağara hemde çevrede gezilecek çok yer var. Ben çok mutlu oldum. İçeride mağaranın tarihini anlatan seslendirme de harika olmuş. Video ve fotoğraflardan bakabilirsiniz.

Adını, bulunduğu köyün mahallesinden alan Karaca Mağarası, doğanın milyonlarca yıl uğraş vererek ortaya çıkardığı, sabırla nakşedilen, her noktasın aynı özenin gösterildiği muhteşem bir doğa harikasıdır. Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Cebeli Köyü Sınırları içerisinde bulunan Karaca Mahallesi’nin hemen güney batısında yer alan Karaca Mağarası şehir merkezine 17 km mesafede, denizden 1550 metre yüksekliktedir. Gümüşhane-Trabzon karayolunun 12 km kuzeye ayrılan 4 km yolu takip ederek ulaşılan mağaranın bulunduğu mevkide, ziyaretçilerin yeme, içme, dinlenme ve hediyelik eşya satın alma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri tesisler mevcuttur. Daha ilk andan itibaren ziyaretçilerinin büyüleyen mağarada, iç içe geçen ışığın uyumu ve gölgenin ortaya çıkardığı eşsiz şekiller, sizi gerçek dünyadan alır ve bir hayal alemine taşır. Taşların adeta kuş, heykel ve ebru olduğu bu mağara, hayal dünyanızda ete kemiğe bürünüp bambaşka bir dünya olur. Karaca’da insan doğanın mütevazı bir parçası olduğunu hatırlar. Dolomitik kireç taşları içerisinde gelişen karstik oluşumlarıyla ön plana çıkan Karaca, Karstik Mağarası, önceleri yöre halkı tarafından bilinmesine ve bulunuşuyla ilgili farklı efsaneler anlatılmasına rağmen bilimsel anlamda ilk kez Karaca Mahallesi’nde jeolojik mühendisi Şükrü Eroz’un 1983-1990 yılları arasında yapmış olduğu çalışmalar ile adını duyurmuş, 1996 fiili olarak turizme kazandırılmıştır

Tokat’ta bulunan BALLICA mağarasına benzer fakat oradan daha güzel bir yer. Ulaşım yolu gayet güzel. Buradan çıkınca Tomara şelalesine gitmenizi tavsiye ederim. Trabzonlu bir tur servis şöförü abimizin anlatımına göre mağaranın daha açılmamış 2-3 bölümü daha varmış ve oralar bembeyaz renkte imiş. Mağaranın son bölümlerinde görünüyor zaten. Sanırım ziyarete açılması bu karstik yapıyı bozuyor. Mağara içinde ahşap merdivenler ve korkuluklar gayet güvenli. Dışarıda WC ve lavabolar temiz ama gelen kişiler bazı WC leri temiz kullanmamış. Genel anlamda gittiğinize fazlasıyla değecek bir yer. Manzara izlemek ve sonra bu güzelliği görmek daha ne olsun.