1373 yılında Antalya'nın geri alınmasında büyük başarı göstermesiyle Zincirkıran lakabını almış.

Mevlevihane’nin doğusunda yer alan türbenin kitabesinden yapının 1377 yılında (Teke Beyi) Mübarizeddin Mehmet Bey tarafından oğlu Ali için inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Sekizgen gövdeli içte kubbe dıştan sekizgen külahla örtülüdür. Profilli silmeler ile rozetler içinde bitkisel bezekli süslemelere sahiptir. Portal kütlesinin üzerinde saçak kornişine yakın seviyede yekpare taştan oyulmuş halka şekilli bezeme elemanının Türbenin banisi olan Mübarizeddin Mehmet Bey’in Antalya’nın 1373 yılında Lusignanlar’dan geri alınması sırasında liman zincirlerini kırarak gösterdiği başarı neticesinde kendisine verilen “Zincirkıran” lakabına gönderme olduğu düşünülmektedir. Türbede Mübarizeddin Mehmet Bey, Oğlu Ali ve Mevlevi Şeyhi Mustafa Dede Efendi’nin (Antalya Mevlevihanesi Şeyhi) sandukaları bulunur

nigar Hatun Türbesinin hemen yukarısında kalıyor.. çok güzel .. özellikle bahçesindeki ağaçların altı tam oturmalık..

ZİNCİRKIRAN MEHMET BEY TÜRBESİ Antalya; ilk olarak 1207'de Selçuklu hükümdarı 1. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından feth edilmiştir. Fakat bu kalıcı bir fetih değildi. Gözü hâlâ burada olan Kıbrıs Kralı 1. Pierre; Antalya'yı 1361 yılında, 114 parçadan oluşan bir donanma ile hem karadan hem denizden kuşatarak tekrar ele geçirir. 12 yıl sonra; tam adı Mübarizüddin Mehmet Bey, Antalya'nın Korkuteli ilçesinde güçlerini hazırlamış ve kenti tekrar geri almıştır. "Zincirkıran" adını alma öyküsü de şöyle. Mehmet Bey; şehrin kapıları önüne geldiğinde, İmparator Hadrianus'un üç kemerli bir zafer takı olan üç kapının ortancası; Kıbrıslılar tarafından kalın bir zincir ile zincirlenmiştir. Mehmet Bey zincire bakmaktadır. Kıbrıs Kralı Pierre; Mehmet Bey'le dalga geçer. Aralarında şöyle bir konuşma geçer: "Hey! Delikanlı! Zincirlere çok bakıyorsun. Fakat onu kıracak bir kol daha doğmamıştır." Mehmet Bey cevap verir: " Bu zincirleri kırıp boynuna dolayıp, seni Antalya sokaklarında dolaştıracağım anı bekle! " Kral kahkahayı patlatır ve " Vay Zincirkıran Bey'im vay" der. Kıbrıslı askerler de hep bir ağızdan "Zincirkıran" diye bağırır. Bunu göre Türk askerler de aynı şekilde bağırır. Mehmet Bey o zincirleri kırar. Bir koç başıyla orta kapı kırılır ve Mehmet Bey askerlerine" Aslanlarım! Zinciri kırdım. Kapı açıldı. Antalya sizi bekliyor. İleri!" sözlerini söyler. Mehmet Bey; Antalya'yı kurtarışından 5 sene sonra 1378 yılında vefat eder. Daha önce oğlu için yaptırdığı türbeye gömülür. Selçuklu kümbeti tarzında bir türbedir. Mehmet Bey, eşi ve oğlu Emir Zade Ali bu türbede yatmaktadır.

Oğlundan bir sene sonra ölen bu gazi babanın türbesinde oğlu ve kendisi yan yana yatmaktadır

Yivliminare caminin ilerisinde bulunuyor. Tütbe, Antalya’nın 1373 yılında Lusignanlardan geri alınışı sırasında büyük başarı gösteren Mehmet Bey’e ait. Etrafında da farklı mezar taşları bulunuyor. Alt tarafında da Nigar Hatun türbesi var.

Antalya'ya gelince kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Yivli minare camisinin yaninda muhteşem bir atmosferi var.