Tekfur Palace

Bizans imparatorluğu döneminde valilik seviyesindeki makama verilen isimdir tekfur.Burasıda öyle bir saraymış.Belediye’ye ait bir yer olduğu için giriş ücretli. Müze kart geçmiyor. Giriş ücreti indirimli 6 tl, tam 12 tl.İçeride müze gibi bölüm var. Zirveden manzara çok güzel.

Zamanının mimarisini tam olarak yansıtıyor. Beni büyüleyen pencerelerin baktığı manzara. Onun dışında bir kaleden farkı yok ama o dönemlerde yapılmış olan su kanallarını görmek beni çok heyecanlandırdı. Surlar çok büyük ama alanı çok büyük değil. İçeride bulunan bilgilendirici dijital ekranları diğer müzelerde de görmek isteriz. Projeksiyon görüntüleri harikaydı. Not: Yanınıza nakit alın çünkü kart geçmiyor. Öğrenci 6₺ Yetişkin 12₺

Türkler tr Yunanlılar, bir Avrupalı ​​olarak umarım bir gün birbirlerine iltifat ederler. Bu yapı, Doğu Roma İmparatorluğu'nun (Rum) sonu olması nedeniyle Topkapı sarayı kadar arkeolojik değere sahiptir. Umarım Türk okul çocukları bunu öğreneceklerdir, çünkü size miras kalan şeyi bilmek sizi bir bütün yapar. Bunun dışında: güzel bir şekilde restore edilmiş iyi müze. Bir çini atölyesi olduğu için İznik başlıkları sadece 1 katta olmakla alakalı ama çok kısa. Daha önceki zamanlardaki sarayı hakkında daha fazla açıklamaya ihtiyaç var! Turks en Greeks, as a European I hope they will one day compliment each other. This building as equal archeolical value as TopKapi palace since it is the end of the Eastern Roman empire (Rum). Hopefully Turkish schoolkids will learn about it because knowing what you inherited makes you whole. Apart from this: good museum, nicely restored. The Iznik titles are only relevant to be on 1 floor, since it was a workshop of tiles, but very short. More explanation about its palace in the earlier times is needed!

Yıllardır gitmek istediğim bir yerdi. Hatta ben ilk burayı duyduğumda ve internetten gördüğümde henüz daha restore edilmemişti bile sanırım. Çok değerli bir eser, Doğu Roma İmparatorluğu'ndan kalan yegane saray yapısı. Hemen surların yanında yer alıyor. Fena da restore edilmemiş. Özellikle Doğu Roma zamanından ziyade Osmanlı'dan sonraki dönemdeki kullanım şekline değinilmiş müzede. Sadece mimarisi için gittiğim bir müze olarak aslında içindeki eserler ve bilgilerle de tatmin ediciydi. Kesinlikle gezilmesi, görülmesi gereken yerlerden. İleride Kariye'nin açılmasıyla ve açıkhava müzesinden hallice mahalleyle birlikte çok daha turistik hale geleceğini düşünüyorum.

Böylesi devasa tarihi bir yapının boş olması fecaat! Tarihi atmosferi yansıtacak eserler koyulmalı nitekim bir çok müzemizde fazlalıktan ardiyede yatan bir çok eser var! Bu mekan için getirilip serpiştirilmeli, gelen turistler bumu yani deyip sıkıldıklarını ifade etmekteler, bomboş ve kısıtlı bir müze, ayrıca güvenliklerin herbiri oturmuş elinde telefonla oyun oynuyor, liyakat!

"Rumeli ordusundan elli nefer (er) Tekfur Sarayı'nın yanında Kerkoporta-Cambazhane Kapısı denilen kapıdan girmişler oradaki kapıyı zaptetmişlerdi. Kulenin üstünden Bizans ve Venedik bayraklarının indirildiğini, al ve yeşil Türk bayraklarının yüseldiğini gören halk, her şeyin bittiğine hükmetmişti" - Yahya Kemal - Aziz İstanbul

Kapıda sizi çok nazik gişe görevlileri karşılıyor ve harika yönlendiriyorlar.Oncelikle müze kartı geçmiyor, kredi kartı ile ödeme yapılıyor.ilk başlarken asansör ile en üste çıkıp oradan başlayın alta inin, eşsiz bir manzara ve ona eşlik eden tarihi yapı, özellikle tuğla ve mimarisi ile sizi derinden etkileyecek, sütunlar her zaman olduğu gibi ihtişamı ile sizi çekiyor!En altta harika bir film gösterisi ve harika bir büyük ölçekli Tekfur Sarayı maketi ve diğer yapılar ile bağlantıları var!!En üst katta harika bir arkeolojik harita yapmışlar ayrıca bakmadan geçmeyin!!Yeni yerler keşfedeceksiniz! Diğer şeyler de sürpriz olsun!!Oradan çıkınca Balat'a inmeyi unutmayın?

Surların alanı büyük ama her yere giremiyorsunuz kapalı.Giris (indirimli) 6 ₺. Ulasim kolay.Muzede wc mevcut.Tarihi yer seviyorsanız, güneşin dik gelmediği bir saatte gezmek mantıklı olur çünkü açık havada geziyorsunuz, güneşe maruz kalıyorsunuz.sicak.forograf çekmek için de uygun zaman güneşin batmaya yakin zamanı.

Burayı anlatmak için kelimeler yetersiz kalıyor. Eğer sahil kesiminden ulaşmak istiyorsanız, benim gibi, biraz yokuş çıkmayı göze almalısınız ama surların ve eski evlerin arasından yapılan bu yolcuk sizi hiç yormayacak. Sarayda Müzekart geçmiyor ama fiyatlar çok uygun. Girişte sizi II.Thediosus surları (Kara surları) ve ic kesimlerini detaylıca gösteren devasa bir maket karşılıyor. Sonra yukarı çıkıyorsunuz ve sizi çiniler karşılıyor hatta çiniden yapılmış birazda bilimkurgu filmlerini andıran çini bir küp bile var. Katların bazılarında olan balkonlara çıkarak manzarayı izleyebilirsiniz ama çok oyalanmayın ve İstanbul'un eşsiz manzarasını görebileceğiniz en iyi yerlerden biri olan sarayın Terasına çıkın. Eğer yükseklik korkunuz varsa size biraz korkutucu bir deneyim yaşatabilir. Sarayın Tarihi (Kısaca) Tarih kokan bu yerin tarihinden bahsetmemek olmazdı. Tekfur sarayının tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmiyor tahminen 10. Veyahut 14.yy'da yapıldı. Osmanlı döneminde avlusu bir dönem sultanın hayvanat bahçesi olarak kullanıldı. Sonradan 1719'da Sadrazam Damat Ibrahim paşanın önerisi ile Çini atölyesi olarak kullanılmaya başlandı. 1864'te çıkan yangınlarda ağır zarar gördü.

Tekfur sarayının bu kadar küçük olduğunu bilmiyordum. Belkide diğer yerleri yıkılmış da olabilir. Giriş fiyatı tam 16tl öğrenci 6 TL uygun fiyat ile içeri gezebilirsiniz. İçeride öyle çok sergilenecek bir şey yok çini, vazo gibi eserler var. Manzarası güzel gidilip görülebilir.