1453, Osmanlı Konstantinopolis fethinden birkaç ay önce, Gözlemci Fransisken Rahipleri, Sirkeci'deki (o zamanlar Venedik Tüccarlarının Konstantinopolis'teki merkezi) Selvili Aziz Antuan Kilisesi'nin (İtalyanca: Sant'Antonio dei Cipressi) inşaatını tamamladı. Haliç'in güney yakasındaydı, ancak Fetih'ten kısa bir süre sonra onu terk etmek zorunda kaldılar. Birkaç peregrasyondan sonra, 1584'te Mumhane mahallesindeki Galata'ya taşındılar (İngilizce: Mum atölyesi), burada Levanten bir kadın olan Clara Maria Draperis onlara küçük bir şapeli olan bir ev bağışladı. Şapelin sunağı, Meryem Ana'yı tasvir eden ahşap bir simge ile süslenmiştir. Şapel 1660 yılında tamamen yandı ve simge Draperis ailesinin bir üyesi tarafından kurtarıldı. Yangın nedeniyle tamamen tahrip olması durumunda, Osmanlı hukuku toprağın devlete iadesini kabul etti. Bu nedenle, kilisenin yeniden inşası için rahiplerin önce yeniden inşasına izin veren bir padişah fermanı istemeleri gerekirdi, ancak bunun yokluğunda yeni inşa edilen kilise 1663 yılında Osmanlı hükümeti tarafından yıkıldı. Rahipler daha sonra mahalleyi terk ederek Pera'da yokuş yukarı Dörtyol (dört yol) adlı yere yerleştiler. 1678'de 1697'de yanan yeni bir kilise inşa ettiler, 1727'deki şiddetli depremle yeniden inşa edildi ve yeniden yıkıldı. Bir kez daha inşa edilen yapı, 1767'de üçüncü kez yandı ve nihayet 1769'da beşinci kez yeniden inşa edildi. Her felaketten sonra Bakire'nin simgesi her zaman kurtarılabilir ve bugün hala ana sunağı süslemektedir. Padualı St. Antuan ile birlikte İstiklal Caddesi ve SS. Galata'daki Peter ve Paul, kilise İstanbul'un Levanten semtindeki üç Roma Katolik Cemaatinden biriydi. 19. yüzyılda S. Mary, şehrin en prestijli Katolik Kiliselerinden biri oldu. 1803'te cemaatinde 470 Levanten sürüsü, ayrıca Halep'ten birkaç Arap Katolik ve Ermeni Katolik vardı.

Kesinlikle gidip görülmesi gereken bir yer. İstiklal üzerinde bulmak zor çünki gizlenmiş bir yerde. Tavsiyem kiliseye giderken yanınızda ufak bir kağıt ve kalem bulundurun( dilek yazma köşesi var )

Görevli dışarı çıkarttı öğlen ayinin de , din de zorlama yoktur Camii ler de kimse dışarı çıkartılmaz !

19.yüzyılda Galata ve Beyoğlu’nda varlığından söz edilen dokuz Latin kilisesinden biridir. Galata Mumhane Caddesi’ndeki Santa Maria Kilisesi’nin 1584’de yanmasından sonra Fransisken tarikatına mensup olan Madam Clara Draperis’in bağışladığı bir evin arsasına, ahşaptan yeni bir kilise yapılmıştır. 1904’de II. Abdülhamit’in vermiş olduğu izinle, İtalyan Mimar Guglielmo Semprini tarafından bugünkü kilise inşa edilmiştir. Kilisenin girişindeki plakette, Sultan Abdülhamit’e ve Belediye Başkanı Rıdvan Paşa’ya yardımları için teşekkür edilmektedir. İstiklal Caddesi’ndeki giriş kapısından merdivenlerle aşağı inildiğinde girişine varılan kilise, aradaki lojmanlarla Santa Maria Hanı’na bağlanmaktadır. Santa Maria Draperis Kilisesi, tek nefli bazilikal plana sahiptir. Neo-klasik üslupta, düzgün kesme taştan, iki katlı, yalın bir cephesi vardır. Batı cephesinde, yarım yuvarlak kemerli pencereler görülür. Doğu batı eksenindeki yapının, mermer bir arşitrav ve üçgen alınlığın çevrelediği giriş kapısının üzerinde, yarım yuvarlak çerçeve içinde, mozaikten yapılmış bir Meryem ana kompozisyonu yer almaktadır. İki melek figürüyle bulutlar üzerinde yükselen Meryem Ana, gerçekçi bir şekilde tasvir edilmiştir.

İstiklal Caddesi üzerinde bulunan yürürken denk geldiğimiz bir kilise, sadece kilise demek böyle bir kutsal mekana, sanatsal tarihi yapıya az kalır. Her bir köşesinde farklı bir hissiyata bürünüyorsunuz. Ayin zamanlarında da görmek isterim. Kesinlikle ziyaret edilmeli…

İstanbul'da bulunan tarihi açıdan bir Latin Katolik kilisesi. 1584’te inşa edilmiş. bu kilise İstanbul’un en eski faal kiliselerindenmiş. İstiklal Caddesi'ndeyseniz veya yakın bir yerdeyseniz, içeriye bakmak için birkaç dakikanızı ayırın. Icerisi sessiz ve huzurlu. Ve buram buram tarih kokuyor

İstanbul'da bulunan tarihi açıdan bir Latin Katolik kilisesidir. 1584’te inşa edilen bu kilise, İstanbul’un en eski faal kiliselerindendir. Kiliseye girdikten sonra sağda kalan ilk resim 1873’te Bakire Meryem Ana, iki Fransisken aziz ile resmedilmiştir.İkinci resim Assisi’li Françesko’nın stigmatayı La Verna'da almasını temsilendir.Girişin diğer tarafında Aziz Roch ile ilerisinde Meryem Ana ve İsa’nın Yusuf’un ölümünde yanında oluşu görülmektedir.

Çok güzel, huzur dolu bir yer. Görültülü bir sokaktan buraya gelince gerçekten dinleniyorsun. Santa Maria Draperis Kilisesi, İstanbul'da bulunan tarihi açıdan bir Latin Katolik kilisesidir. 1584’te inşa edilen bu kilise, İstanbul’un en eski faal kiliselerindendir.