Tyche Temple
Point
Find a guide to explore this place.
Side Tyche Temple has a history of 2000 years and has been preserved until the beginning of 2000. Side is an ancient city on the shore of the sea in the northwest of Antalya. It was founded in 160 BC. Side is read by the local people. The Temple of Side Tyche can be called one of the areas that have always come to the fore between several ancient temples and are constantly subjected to restoration work. It can be said that the temple of Side Tyche will be considered the heart of the ancient city of Side. The abundance of ancient landscapes of the city offers early visitors experiences that will be fascinating. Side Tyche Temple is one of the areas preferred by the tourists coming to the city primarily. It started in 2005 as part of the ring. In this project, expert teams aimed to restore the important works of the temple, as well as protecting the works of the temple. Thus, the temple, revealed to today's visitors, with its restless structure has emerged with its real beauty. In addition to being a beautiful example that has survived to the present day, it can be compared with the Roman period. The temple is very similar to its old state. It is very important to visit the temple for the large ruins of history. While wandering in the temple, people witness the ruins of history with great surprise. , historical values carry this field. Side Tyche Temple is a very important place for today's visitors and this temple is one of the most important areas in the hearts of ancient cities in the region.
Features
Services Offered
Guides
Explore with Guide
All Comments
Guest Comments
@havvazeybek
Antik dönemde Pamfilya’nın en önemli liman kenti olan Side, Antalya’nın 80 kilometre doğusunda, Manavgat’ın 7 kilometre güneybatısında bulunan 350-400 metre genişliğinde bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Side MÖ VII. yüzyılda bir yerleşim merkezi olmuştur. MÖ VI. yüzyılda tüm Pamfilya ile birlikte Lidya Krallığı'nın egemenliğine girmiş, Lidya Krallığı’nın 547/46’da yıkılışından sonra Perslerin hâkimiyeti altına girmiştir. Bu devirde özgürlüğünü bir ölçüde koruyan kent, kendi adına sikke basmıştır. Büyük İskender’in Anadolu seferinde (MÖ 334) hiçbir direniş göstermeden kapılarını Makedonya kralına açan Side, daha sonraları İskender’in kurduğu büyük sikke basım merkezlerinden biri olmuştur. İskender’in ölümünden sonra Helenistik Dönem krallıkları arasında sürekli el değiştiren Side, MÖ III. yüzyılda, önce Ptolemaioslar'ın, MÖ 215-189 yıllarında da Seleukoslar'ın egemenliği altındadır. Şehir en çok Antiokhos III ile dostça ilişkilerde bulunmuş, Suriye Krallığı'nın Bergama ve Rodos krallıklarının desteğini sağlamış, Romalılar'a karşı açtığı savaşta Side donanmasıyla, Seleukoslar'ın yanında yer almıştır. Bu savaş sonunda Seleukoslar yenik düşünce MÖ 188 yılında yapılan Apameia Barışı'na göre Pamfilya ve bu arada Side de Bergama Krallığı’na verilmiştir. Buna karşın Side bir süre sonra yeniden bağımsızlığına kavuşmuş ve tarih içerisindeki en parlak devirlerinden birini yaşamıştır.
@cetinkoksal
Side MÖ VII. yüzyılda bir yerleşim merkezi olmuştur. MÖ VI. yüzyılda tüm Pamfilya ile birlikte Lidya Krallığı'nın egemenliğine girmiş, Lidya Krallığı’nın 547/46’da yıkılışından sonra Perslerin hâkimiyeti altına girmiştir. Bu devirde özgürlüğünü bir ölçüde koruyan kent, kendi adına sikke basmıştır. Büyük İskender’in Anadolu seferinde (MÖ 334) hiçbir direniş göstermeden kapılarını Makedonya kralına açan Side, daha sonraları İskender’in kurduğu büyük sikke basım merkezlerinden biri olmuştur. İskender’in ölümünden sonra Helenistik Dönem krallıkları arasında sürekli el değiştiren Side, MÖ III. yüzyılda, önce Ptolemaioslar'ın, MÖ 215-189 yıllarında da Seleukoslar'ın egemenliği altındadır. Şehir en çok Antiokhos III ile dostça ilişkilerde bulunmuş, Suriye Krallığı'nın Bergama ve Rodos krallıklarının desteğini sağlamış, Romalılar'a karşı açtığı savaşta Side donanmasıyla, Seleukoslar'ın yanında yer almıştır. Bu savaş sonunda Seleukoslar yenik düşünce MÖ 188 yılında yapılan Apameia Barışı'na göre Pamfilya ve bu arada Side de Bergama Krallığı’na verilmiştir. Buna karşın Side bir süre sonra yeniden bağımsızlığına kavuşmuş ve tarih içerisindeki en parlak devirlerinden birini yaşamıştır.
@ibrahimcubuk
Tarihe ve arkeolojiye merakınız varsa kafa dinlemek istiyorsanız side sizin harika bir seçim olacaktır antik kente aracınızla gelirseniz kentin girişindeki ucretsiz otoparka aracınızı park edip 100/200 metre ileriden kalkan mini tramvaya binip antik Side içerisine girebilirsiniz isterseniz kentin içinde denize yakın uygun fiyatlı oteller var bunlardan biri benimde kaldığım Antonios Motel sahipleri Güler yüzlü fiyatları uygun yemekleri güzel kentte gündüz başka akşam başka bir plan yapabilirsiniz akşam canlı müzik kafe var restoran clup tarzı yerlere gidip sabah temiz ve berrak denizin tadını çıkartabilirsiniz ancak buradaki restorant ve dükkanlar Euro üzerinden satış yaptığı için biraz pahalı eğer bütçeniz kisitliysa ona göre alacaklarınızi alıp buraya gelebilirsiniz (çakma Nike t-shirt 50 TL) yemek için ikiz restorantı tercih edebilirsiniz hem hergun değişen ev yemekleri var hemde ızgara çeşitleri fiyatlar sidedeki diğer yerlere göre uygun ayrıca müze kart çıkarmanızı tavsiye ederim ören yeri girişi biraz pahalı müze kart 2021 fiyatı yetişkin 60 TL umarım yardımcı olabilmişimdir iyi tatiller
@selmaozcetin
Burada 5 yıldız verdim yayınlansın diye ama kendi memleketimde kendimi yabancı hissetim antik kente giris kisi basi 80tl bir top dondurma 10tl fiyatlar hep euroya endeksli eurosu olan icin sorun yok ama biz türküz burasi biçim memleketimiz ama 2. Sınıf insan muamelesini en derin yaşayanlar yine biz bu arada inanılmaz sıcak hava var surekli sıvı tüketmek gerekiyor bir tane 0,5 litre su 0,50 cent yani 5.00 tl biz 4 kisi gittik ama ne bir dondurma alabildik ne su ne de bilet alıp antik kenti gezebildik diyecek bisey bulamıyorum düştüğümüz duruma bakın onun yanı sıra bir tekne turu yapalım dedik en ucuzu 1.500 tl aman allahım kısacası eğer tatile geleyim buraları gezeyim diyorsanız yanınızda bi 10.000 lira getirin.
@cembaba8735
Side MÖ VII. yüzyılda Lidya krallığının egemenliğine girerek bir yerleşim merkezi olmuştur. Sonra perslerin daha da sonra Makedonya imparatorluğunun egemenliği altında kalmıştır. İskender öldükten sonra, İskender’in halefleri arasında bir çok kez el değiştirerek Helenistik imparatorluklar içersinde varlığını korumuştur. MÖ 1. yüzyılda Pisidya ve dağlık Kilikya bölgelerinde başlayan korsanlık, Pamfilya ve dolayısıyla Side’ye de atlamış, korsanlarla başa çıkamayan Sideliler liman ve pazarlarını onlara açmak zorunda kalmışlardır. Sonunda MÖ 78 yılında Romalı Konsül Servilius’un bölgeyi korsanlardan temizlemesi üzerine Side de Pamfilya’nın diğer kentleri gibi Roma İmparatorluğu’na bağlanmıştır. V. ve VI. yüzyıllarda üçüncü ve son parlak zamanını yaşayan kent, Doğu Pamfilya Metropolitliği'nin başkenti olmuştur. IX. ve X. yüzyıllarda Arap akınlarıyla iyice zayıf düşmüştür. **** Side; tiyatrosu ve antik kalıntıları ile başlı başına açık hava müzesi konumundadır. Yaz aylarında buraları gezmek mümkün değildir. Kent oldukça büyük bir alana yayılmıştır. Apollon tapınağı oldukça görkemli hali ile deniz kenarında fotoğrafçılara adeta poz vermektedir. M S 2. Yüzyılda yapılmış tiyatrosu oldukça korunaklı bir şekilde günümüze kadar ulaşmıştır. Antik side şehrine iki üç gün vakit ayırmanızı, gitmeden önce rehber bir kitap okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Gitmişken mutlaka müzeyi gezmenizi öneririm.
@gamze7425
Gezilip görülmesi gereken tarihi yerlerden biri. Restorasyon yapılıp bir çok dükkan, restoran ve hediyelik eşya mağazası açılmış tarihi dokuya zarar vermemek için cam zeminlerle kapatılmış bazı bölümler. Tarihi yarımada içinde konaklamak için mekanlar be denize girilebilecek plajlar da mevcut. Ücretli iki tane müze var antik kentin girişi ise ücretsiz. Gece bile kent dolaşıma açık sadece ücretli müzeler kapanıyor 17:00 -17:30 kapama saati müzelerin ama gece sabaha kadar antik kentin ücretsiz kısımlarını gezip dükkanlardan hizmet alabilirsiniz.
@mehmetaydogdu4804
Gündüzü ayrı gecesi ayrı güzel olan bu tarihi bölgeyi kesinlikle ziyaret edin. Açık hava müzesi gibi olan bu bölgede çok kıymetli yapılar mevcut. Hala kazılan yerler var. Küçük bir müze de mevcut. Antik kente dair bilgilere internetten vs erişebilirsiniz zaten. Buraya aracınızla geldiğinizde antik kent girişinde ücretsiz otopark var, oraya bırakıp yürüyebilirsiniz. Antik kent içinde bir otele geldiyseniz içeri belki alabilirler. Tarihin içinde yürümek için burayı ziyaret edin. Tapınak tarafı da denizin kenarında mükemmel bir lokasyonda. Hem yeme içme mekanları bulunduğundan, hem de gezebileceğiniz bir yer olduğu için yolunuzu buraya muhakkak düşürün..
@tugcealtanbahce8826
Kazı çalışmaları tüm hızla sürüyordu çünkü tarih halen son yüzyılda yapılmış şehrin antındaydı. Oysa Roma’ya giden antik yoldan kimler gelmiş kimler geçmişti kim bilebilirdi ki :)) Akdeniz deyince ilk akla gelen halen önemini artırarak devam eden bir yerdir ‘ Side Antik Kenti ‘ ben çocukken 3 defa ziyaret etmiştim arkeoloji için çok değerli bu yeri . Döneminde yaşayan denizciler & antik çağın insanları içinde önemli bir liman , tapınak & ticaret kenti olmuş Akdeniz’in arkeolojik incisidir. Daha iyi regberlik desteği ve görsel anlatımların artırılması ile tanıtılmayı bekliyor halen … Tekrar görüşmek dileğimle :))
@tarikozturk
Tarihçilerin “Sidece” diye adlandırdıkları bu yerel dilde, kentin adı kutsal bir meyveden gelmekteydi: Nar… Tıpkı Side'nin içinde yer aldığı Pamfilya'nın adının “çok ırklı ülke” anlamına gelmesi gibi, Side de “çok taneli” bir meyveyi kendine sembol yapmıştı. Antik kent yarimadaya insaa edilmis.Dev tapinak denize karsi yapilmis.Kentin düsmanlardan korunmasi icin"Side tanrilarin ülkesi ve tanrilar tarafindan korunuyor"rivayeti dilden dile,kulaktan kulaga heryere yayilmis.Ticaretle ugrasan mutlu insanlarmis..Fakat egemenlikleri fazla uzun sürmemis. .İlk Lidya Krallagi egemenligine girmisler ve bunun devami gelmistir. Side antikkentinde gerçekten, doga ve tarihin muhtesem bir bulusmasi var.. Tarihi kente aracinizla gidecekseniz. Girisinde ücretsiz otopark mevcut..Gitmeden önce mutlaka müzekart alin.Tek Apollon tapinagini görüp gelmeyin.Müzeyi ve antik tiyatroyu mutlaka ziyaret edin..!Fiyati 60 lira yil boyunca tüm müzeleri gezersiniz.Gisede sira beklemezsiniz..18 alti ögrencilere ve ögretmenlere müze ücretsiz.Antik kent girisinde tren şeklinde düldüler sizi antikkent tiyatranun önüne 5 liraya götürüyor.Mesafe 500mt :) Bence heryeri yürüyerek gezin..Çok sey kacirirsiniz.5 yildiz verdim.Ama restorasyon bazinda yapilmasi gereken çok sey olduguna inaniyorum.Bu tarihi antiksehri korumali ve eksiklerimizi hizla yapmaliyiz.İyi gezmeler..
@hasanyavuz9276
Tarihi yarımadanın başlangıcından itibaren sizi mistik bir yol karşılıyor ve zaman yolculuğunuzda size bu yol eşlik ediyor. Yol boyunca uzanan antik dükkanlar ve evler etrafınızı sarıyor. Yürüdükçe tiyatro ilerden beliriyor. Haa bu antik kentin içinde sağınızda konumlandırılmış otellerin nasıl orada olduklarına sinirli bir hayret içinde karşılık veriyorsunuz. Yolun bitiminde sağınızda müze solunuzda antik tiyatro kalıyor. Müze Antalya müzesinin minyatürü büyüklüğünde ama gezmenizi şiddetle tavsiye ederim. Tiyatroyu da gezdikten sonra ilerliyorsunuz ve sizi old town karşılıyor. Bastığınız zemin cam ve altınız bir müze, bu harika bir deneyim tattırıyor size. Apollon Tapınağı ve antik limana doğru ilerliyorsunuz altınızdaki müzeye bakarak. Burda türlü işletmeler de mevcut ve biraz turistik türkler için oldukça tuzlu yerler. Dönüşte yoruluyorsunuz haliyle ve antik şehirde gezen trene binebiliyorsunuz. Bu tren yabancılar için 30 cent gibi komik bir rakamken öğrencilere 2tl yetişkinlere 5tl ile ücretlendiriliyor. Haa değinmeden de edemeyeceğim bir husus var Antik Limana nazır harika mekanlarda ne yazık ki biz türklerin oturabilmesi bir hayli zor, kapılarında duran menülere bakmak bile cesaret işi. Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya...